Meral Akşener: Kimse Atatürk'e dil uzatmasın

Akşener, Ayasofya'yı cami olarak tescil ettiren ikinci kişinin Atatürk olduğunu belirterek, "Utanmadan tarihe ihanet yakıştırması yapmak makamı ne olursa olsun haddi değildir" dedi.

Giriş:
AA

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu.

Meral Akşener'in gündeminde, ibadete açılan Ayasofya ve İstanbul Sözleşmesi vardı...

Akşener, Ayasofya'nın ibadete açılmasıyla ilgili "Kendine gel Sayın Erdoğan. Ağzından çıkanı kulağın duysun. 19 Kasım 1936 tarihinde düzenlenen tapu evrakında, Fatih Sultan Mehmet Han’ın vakfiyesinden sonra, yeni Türk devletinin kayıtlarına Ayasofya’yı, Cami-i Şerif olarak tescil eden ikinci kişi, o beğenmediğin Mustafa Kemal Atatürk’tür." şeklinde konuştu.

"KİMSE AYASOFYA ÜZERİNDEN ATATÜRK'E DİL UZATMASIN"

İyi Parti Lideri'nin açıklamalarından satır başları şu şekilde;

"Bu gerçek ortadayken, öyle hukuki hatadan söz etmek, daha da ötesi, utanmadan tarihe ihanet yakıştırması yapmak, makamı ne olursa olsun, kimsenin haddi değildir. Ayasofya’nın Osmanlı dönemindeki fatihi Sultan Mehmet Han; Cumhuriyet dönemindeki fatihi de Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. Kimse Ayasofya üzerinden Atatürk ve silah arkadaşlarına dil uzatmasın. Onlar olmasaydı tapusunda Türk devleti yazan bir Ayasofya Camii olamazdı. Bu işler yapılırken tarihi gerçeklere ve kimseyi incitmeyeye özen göstermek gerekirdi.

"DANIŞTAY'IN ANDIMIZ KARARINI DA UYGULAYIN"

Ayasofya’nın ibadete açılması gündeme geldiğinde bir araştırma önergesi verdik. AK Parti ve MHP oylarıyla reddedildi. Saray sözcüsü dış basına şöyle bir açıklama yaptı: Ayasofya kararı muhalefetle birlikte alındı. Verdiğimiz önerge dışarıdan gelen tepkilere ortak akılla cevap verebilelim diye verdik. Sultan Mehmet fethetmiş, Atatürk tapuya cami demiş. İçeride sanki muhalefet karar vermiş gibi kavga çıkarıyorlar, dışarıda muhalefetle karar verdik diyorlar.

Devlet yönetmek önceden görüp adım atmayı gerektiriyormuş anladınız mı? Eğer iddia ettiğiniz gibi yerli ve milliyseniz Andmız’ı hemen geri getirin. Evlatlarımızın Türk’üm demesinden korkmayın. Türk olun.

"İKTİDAR EMİNE BULUT İLE İLGİLİ TEK KELİME ETMEDİ"

İstanbul 2. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul ile ilgili rapor istedi. Ama Sayın Erdoğan yargıyı arkadan dolaşmaya çalışıyor. Dava devam ederken 100 binlik planlar çıktı. 5 binli ve binlik planlar askıya çıktı. İstanbul’un Fatih’in emaneti olduğu unutulup 5 müteahhitin istediğini yapıyorlar. Nedir bu rant iştahın Sayın Erdoğan?

Tarım arazilerini betona gömeceksin farkında mısın? Aziz milletimizin yüzlerce milyar lirasını bir çırpıda yok edeceksin farkında mısın?
Mesele rant olunca gözünü 4 açan iktidar, mesele milletin sorunları olunca görmezden geliyor. Mesela 39 yaşındaki Emine… Kardeşlerine hem abla hem anne olan Emine… Evladının ‘Lütfen ölme anne’ dediği Emine…
İktidar, Emine Bulut ile ilgili tek kelime etmedi. Mesela evladının rızkı için 2 işte çalışan Fatma… İş arkadaşı tarafından öldürüldü. Mesele genç yaşta evlendirilen ve hamile kalınca okulu bırakmak zorunda kalan Rabia…

"İKTİDAR OLMAK BİLİNÇ VE İRADE GEREKTİRİR"

Türkiye’de sadece geçen yıl 474 kadın öldürüldü. İçlerinden biri çıkmış 'AK Parti’den önce kadının adı yoktu' diyor. Öldürülen, şiddet gören kadınlarımız. İş yerlerinde evlerinde tacize uğrayan kadınlarımız.
Acılar yaşandıktan sonra nutuklar atmak işe yaramıyor. İktidar olmak bilinç ve irade gerektirir. Kadının ve çocuğun mutsuz olduğu ülkede herkes mutsuz ve huzursuz olur. Bir kardeşimiz Diyanet’e telefon açıp 'Eşim beni dövüyor ne yapmam gerekir?' diye soruyor. Diyanet, 'Otur sus, özür dile bir daha yapmayacağım de' diyor.

"SİZİ RAHATSIZ EDEN ŞEY ACİZLİĞİNİZDİR"

Bu derin problemi önce erkeklerimizle çözeceğiz inşallah. Ama onlar çözüm yürütmek yerine üzerine tüy dikiyorlar. İstanbul Sözleşmesi’ndeki imzayı geri çekmeyi düşünüyorlar.

40 yılda bir güzel bir iş yaptılar, ondan da geri adım atıyorlar. İstanbul Sözleşmesi diyor ki, devlet kadına şiddete karşı devlet gerekli politikaları üretmelidir. Bundan mı rahatsızsınız? Sizi rahatsız eden şey korkaklığınızdır, acizliğinizdir.

Sizi rahatsız eden şey ikiyüzlülüğünüzdür. İstanbul Sözleşmesi’ni öz güveni gelişmemiş birkaç eziğe ezdirmeyeceğiz.


"İKTİDARIMIZDA KADINLARIMIZIN DÜNYA ÇAPINDAKİ BAŞARILARINI KONUŞACAĞIZ"

Her 3 kadınımızdan sadece biri iş bulabiliyor. İş gücüne katılmayan kadın ve erkek arasındaki fark 32 kat arttı. Yapılan tüm çalışmalar gösteriyor ki kadın iş bulamıyor. Hadi buldu diyelim, erkek kadar kazanmıyor. Hadi kazandı diyelim, erkek gibi yükselemiyor.

21 yüzyıl Türkiyesi’nde kadının durumu bu. Ama 21. Yüzyıl Türkiyesi, kadına seçme ve seçilme hakkını veren ilk ülkelerden biri oldu.

Bir kadın olarak söz veriyorum. İktidara geldiğimizde kadını iş hayatından uzaklaştıran tüm uygulamaları ortadan kaldıracağız. İyi Parti iktidarında kadınlarımızın çektiği eziyet değil, dünya çapındaki başarılarını konuşacağız.

Önceliğin milletin meselesi mi yoksa Saray’ın yalanları mı olduğu meselesidir. Sayın Erdoğan işi gücü bırakmış her gün yeni polemikler üretiyor. Bir türlü mutfağa, kuşa gelmiş maaşlara gelemiyor. Gelemez çünkü kaçıyor."

Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)

Gelişmelerden haberdar olmak istiyor musunuz?
Ensonhaber'i Google News'te takip edin.
Abone Ol
Copyright © 2024 Ensonhaber Medya AŞ. Tüm Hakları Saklıdır.