Meme kanserinden korunmanın altın kuralı: Düzenli kontrol

Kişinin kendi muayenesini yapmasının önemine değinen Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ahmet Denizli, meme kanserinde tanı ve tedavi yöntemleriyle ilgili açıklamalarda bulundu.

Giriş: 07.10.2021 - 12:48 Güncelleme:
DHA

Meme kanseri, dünyada ve Türkiye’de gittikçe daha yaygın hale gelen sağlık sorunlarından biri haline geldi. Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı (IARC) tarafından Aralık 2020'de yayınlanan istatistiklere göre; meme kanserinin, dünyanın en sık teşhis edilen kanseri olan akciğer kanserini geride bıraktığı belirtildi.

Tedavi edilebilir bir kanser türü olan meme kanserinin tanı ve tedavi sürecine multidisipliner bir yaklaşımla bakmak gerektiğini ifade eden Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ahmet Denizli, düzenli kontrol, erken teşhis ve 40 yaş sonrasında mamografi çektirilmesinin önemine dikkat çekti.

ERKEN TANI ÇOK ÖNEMLİ

Dünyada meme kanseri vakalarının artmasına rağmen erken tanı sayesinde ölüm oranlarında azalma görüldüğünü bunun nedeninin de farkındalığın artması olduğunu kaydeden Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ahmet Denizli, şöyle devam etti: “Meme kanseri korkulacak değil, tedavisi olan bir durumdur. Gelişmiş cerrahi yöntemlerle hem hayatınız hem memeniz kurtarılabilir. Meme sağlığı açısından meme hastalıklarında erken tanı çok önemlidir. 20 yaşından sonra düzenli olarak ayda 2 defa kişinin kendisi tarafından meme muayenesini yapması kendi meme yapısı hakkında bilgi sahibi olması ve zaman içinde oluşacak değişikliklerin farkına vararak hekime başvurması erken tanıyı kolaylaştırması açısından büyük önem taşır. Meme kanseri neden olur ya da diğer tabir ile risk faktörleri nelerdir dersek; meme kanserini, memenin süt bezlerinde ve üretilen sütü meme başına taşıyan kanalları döşeyen hücreler arasında, çeşitli etkenler sonucu kontrolsüz şekilde çoğalan ve başka organlara yayılma potansiyeli taşıyan hücrelerden meydana gelen tümöral oluşum olarak tanımlayabiliriz. Meme kanserine hangi etkenlerin neden olduğu kesin olarak bilinmiyor. Ancak günümüze kadar yapılan çalışmalarda, yüksek olasılık gösteren bazı faktörler belirlenmiş bulunuyor.”

YAŞAM TARZI RİSK FAKTÖRLERİNİ ETKİLİYOR

Bazı kadınlarda genetik yatkınlık oluşturan gen mutasyonları (genlerde kansere eğilim yaratan bozukluklar) meme kanseri riskini artırdığını belirten Op. Dr. Ahmet Denizli, meme kanserinde yaşam şekliyle ilişkili değiştirilebilecek risk faktörlerini şöyle sıraladı:

- Fazla kilolu ya da şişman (obez) olmak,

- Yeterli fiziksel aktivite yapmamak,

- Hiç doğum yapmamış ya da ilk doğumunu 30 yaşından sonra yapmış olmak,

- Doğum kontrol hapı ve iğnesi kullanmak,

- Menopoz sonrası hormon tedavisi almak,

- Alkol kullanmak,

- İlerleyen yaş,

- Ailede meme kanseri öyküsü,

- Yoğun meme dokusuna sahip olmak,

- Erken adet görmek (mens – özellikle 12 yaş öncesi),

- Göğüs bölgesinden radyoterapi almak.

Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ahmet Denizli, meme kanserinin en sık rastlanan belirtisinin, memede ağrısız, zamanla büyüyen bir yumrunun (kitlenin) ele gelmesi ve hissedilmesi olduğunun altını çizdi ve şöyle devam etti: “Ayrıca ele gelen yumru (kitle) olsa da olmasa da sayacağımız belirtiler de meme kanserinde görülebilmektedir. Memede ya da meme ucunda ağrı, meme derisinde kaşıntı ve yanma, meme ucunda çekilmeler, memede portakal kabuğu görünümü, meme derisinde tahriş, tek taraflı meme ucunda akıntı özellikle kanlı akıntı, koltuk altında yumru (kitle), memenin bir kısmında veya tümünde şişlik, memede şekil değişikliği, meme ya da meme ucu derisinde kızarıklık, kabuklaşma, kalınlaşma.”

MEME KANSERİ TEDAVİ EDİLEBİLİR BİR KANSER TÜRÜDÜR

Son yıllarda meme kanseri tedavisinde oldukça önemli gelişmeler olduğunu belirten Op. Dr. Ahmet Denizli, tedavi olanaklarının gelişmesi ve erken teşhis ile meme kanserinin tedavi edilebilir bir kanser olduğunu vurguladı. Op. Dr. Denizli, “Bu olanaklar, önemli ölçüde hastalığın saptandığı safhaya göre değişmektedir. Hastalığın evresi, patolojik inceleme sonrası saptanan tümör özelliklerine göre 4 farklı şekilde tedavi edilebilir. Bunlar içinde cerrahi yöntemden bahsedecek olursak, ameliyatla kanserli dokunun çıkarılmasıdır. Bu uygulamalar temel olarak, memenin alınmadan korunmasına yönelik olanlar ve memenin tümünün çıkartılmasına yönelik olanlar olarak iki ana gruba ayrılmaktadır. Meme kanseri tedavisi, günümüzde, uzmanlardan oluşan ekiplerce yapılmaktadır. Böyle bir ekip içinde cerrahi uzmanı, onkoloji uzmanı, radyasyon onkoloğu, radyolog, patolog, psikolog, plastik cerrah, fizyoterapist gibi tıbbın değişik dallarından bir araya gelmiş ve özellikle çalışma alanları meme kanseri üzerinde yoğunlaşmış hekimler bulunur.” açıklamasında bulundu.

Haber Kaynağı: Demirören Haber Ajansı (DHA)

Gelişmelerden haberdar olmak istiyor musunuz?
Ensonhaber'i Google News'te takip edin.
Abone Ol
Copyright © 2024 Ensonhaber Medya AŞ. Tüm Hakları Saklıdır.