Diktatörlerin peşinden koştuğu adam: Ferdinand Porshe

Ferdinand Porsche olmasaydı, ne dünya devi Volkswagen, ne de lüks otomobil üreticisi Porsche, milyar dolarlar kazandıkları bu günlere gelebilirdi. Porsche, Bohemia'da musluk tamircisi bir babanın oğluydu. Boş zamanlarında teknik ve elektrikle uğraşırdı. Liseyi bitirdikten sonra Viyana'ya giderek teknik üniversiteye, dinleyici öğrenci olarak yazıldı. İlk işini elektrik motorları üreten bir işletmede buldu. Bugün gerçek bir otomobil dehası olan Ferdinand Porsche’nin bilinmeyen hayatını anlatacağım sizlere... ÇIRAKLIKTAN ZİRVEYE Ferdinand Porsche, ilk başlarda Viyanalı otobüs üreticisi Lohner adına çalışarak, Avusturya imparatoru Franz Josef için otobüs üretiminde yer almıştı. Günümüzde birçok mühendisin üzerinde çalıştığı elektrikli motoru da burada geliştirmişti. DİKTATÖRLER PEŞİNDEN KOŞUYORDU Porsche’nin geliştirdiği bu motor, 1900 yılında düzenlenen Paris Dünya Fuarı'na adeta damgasını vurdu. Elektrikli motoru geliştirmesiyle beraber, genç yaşına rağmen büyük bir şöhrete kavuşmuştu ki, iki diktatörle mücadele etmek zorunda kaldı: Adolf Hitler ve Josef Stalin! Ferdinand Porsche, ikisini de asla dikkate almadı; bir mucit olduğunu hiçbir zaman unutmadı ve sadece kendi tasarımıyla ilgilendi. KİME ÇALIŞTIĞI UMURUNDA DEĞİL O hep kime çalıştığının önemsiz olduğunu düşünüyordu zaten. Bu yüzden siviller için mi yoksa ordu için mi üretim yaptığını dahi anlamıyordu. 1. Dünya Savaşı için Avusturya İmparatoru'nun ordusuna uçak motoru tasarlamıştu mesela, ağır silahları taşımak üzere traktör tasarımını da üstlenmişti. Ardından Daimler için Stuttgart'ta spor otomobiller üzerinde çalışan Porsche, burada deneyimine deneyim kattıktan sonra oğlu Ferry ile birlikte bir mühendislik firması kurdu. ‘’İLK ÖNCE DAVETİ ÇOK CİDDİYE ALMADIK’’ 1932 yılında Moskova'dan bir heyet Ferdinand Porsche'yi Stuttgart'taki ofisine ziyaret etmeye gitti. Ziyaretin amacı belliydi, kısa süre sonra Stalin, Porsche'yi Sovyetler Birliği'ne davet etti. Ferdinand Porsche'nin oğlu Ferry Porsche’nin yayınlanan otobiyografisinde o ana dair şu sözler yer alıyor: ‘’İlk önce daveti çok ciddiye almadık ancak daha sonra anladık ki her şey oldukça ciddiydi.” STALİN’İ ELİNİN TERSİYLE İTTİ Stalin, Sovyetler Birliği'ne endüstriyel bir devrim gelsin istiyordu. Porsche’ye Sovyetler Birliği'nin uçak ve otomobil fabrikalarını gezdiren Stalin, üretimin başına geçmesi için Porsche’ye büyük bir teklifte bulundu, ancak Porsche bu teklifi elinin tersiyle itti. Eğer Porsche, Stalin'in teklifini kabul etmiş olsaydı, VW Beetle Batı Almanya'nın savaş sonrası ekonomik mucizesi değil Sovyetler Birliği halkının Lada'sı olacaktı. DÜNYA VOSVOS’U TANIYOR Yalnızca 2 yıl sonra Porsche'ye bu sefer diğer diktatör, Adolf Hitler tarafından bir teklif götürüldü. Teklifte bir galon benzin ile 65 km gidebilecek, 100 km hız ile 2 yetişkin ve 3 çocuğu taşıyabilecek, aynı zamanda uygun fiyatıyla halkın kolayca satın alabileceği küçük bir otomobil üretmesi istenmişti. Porsche, bu sefer teklifi kabul etti. Sunduğu tasarım beğenilince de 1935 yılındaki Almanya Otomobil Fuarı'nda Hitler'in bu başarılı ve zeki tasarım mühendisi Porsche'ye şükranlarımı sunuyorum sözleriyle takdir edildi. Böylece VosVos olarak bildiğimiz ünlü Volkswagen Beetle modeli doğmuş oldu. ALMAN ORDUSU İÇİN TIGER TANKLARINI TASARLADI 1937 yılında Adolf Hitler'den Alman Ulusal Ödülü madalyasına layık görülerek SS olarak bilinen Nasyonel Sosyalist İşçi Partisi'ne de mecburen katılan Porsche, İkinci Dünya Savaşı boyunca Nazilerin zırhlı araçlarını tasarladı. İyi kişisel ilişkilerinin ve ortak çıkarlarının bulunduğu Hitler'in de isteğiyle Porsche, geniş halk kitlelerinin satın alabilecekleri sağlam bir otomobil tasarımına başladı. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra ilk spor otomobili geliştirdi. Sonradan "Volkswagen" olarak adlandırılan hava soğutmalı otomobil, önce Alman İşçi Birliği çerçevesindeki Nasyonal Sosyalist Yardım Kuruluşu "Kraft durch Freude"den (Neşeden güç doğar) esinlenerek "KdF-Wagen" olarak piyasaya çıktı. HİTLER KAYBEDİNCE TUTUKLANDI İkinci Dünya Savaşı’nda Hitler’in yenilmesinden sonra Porsche tutuklandı. Fakat bir şey gözden kaçıyordu. Hitler'in danışmanı olmasına ve SS’lere katılmasına rağmen bu adam bir Yahudi’ydi. Bu yüzden olsa gerek binlerce Yahudi’nin yok edilmesine rağmen Porsche, kefaletle serbest bırakıldı.

Diktatörlerin peşinden koştuğu adam: Ferdinand Porshe

Ferdinand Porsche, fikirlerinin hayata geçtiğini görmek için iki diktatörle birlikte mücadele etmek zorunda kalmıştı. Ne Hitler ne de Stalin onun umurundaydı, hiçbir zaman mucit olduğunu unutmadı.