Hayırsızada katliamını unutmadılar

İstanbul adalarının en küçüklerinden Sivriada’ya yaklaşık iki saatlik bir deniz yolculuğuyla varılıyor. Diğer adaların arkasında kalan bu kayalıkta yaşayan insan yok. İnsan olmadığı gibi mazisi de karanlık. Hayırsızada olarak da anılan adada 1910 yılında korkunç bir köpek katliamı yaşanmıştı. DAHA AVRUPALI GÖRÜNME KAYGISI Osmanlı klasik döneminde şehrin bir öğesi kabul edilen ve önemli bir işlev gören köpeklere bakış açısı modernleşmeyle beraber değişmeye başladı. 1910 yılında İstanbul köpekleri için kesin bir sürgün kararı alındı. Bu kararda şehirleşmeyle beraber köpeklerin bir sorun olarak çıkması kadar İttihat ve Terakkinin daha Avrupalı görünme kaygısı da etkili oldu. TEKNELERLE SİVRİADA’YA GÖTÜRÜLDÜLER Dönemin Belediye Başkanı olan Suphi Beysoyundu’nun talimatıyla on binlerce köpek İstanbul sokaklarından toplandı. Köpek toplama ekipleri tarafından yakalanan hayvanlar, önce sahil semti Tophane’ye getirildi, ardından 3 Haziran’da teknelerle Sivriada’ya götürüldüler. HAYVANLAR AÇLIKTAN BİRBİRLERİNİ YEMEK ZORUNDA KALDILAR Başta hayvanlara günde iki defa su ve ekmek götürmek için kayıkçılar görevlendirilmişti, ancak birkaç yıl sonra Balkan Savaşı nedeniyle yapılan bütçe kesintileriyle bu uygulama son buldu. Aç ve susuz kalan 80 bin hayvan birbirini yemek zorunda kaldı. Adadaki köpeklerin havlamalarının, İstanbul'dan duyulduğuna dair bilgiler de var. HAYVANSEVERLERDEN ADAYA ANMA ÇIKARMASI Trajik olayın 108. yıl dönümünde bir grup hayvansever adaya anma çıkarması düzenledi. Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) üyeleri ve köpek Minik, adaya bayrak astı. Hayvanseverler, tören boyunca gözyaşlarına hakim olamadılar.

Hayırsızada katliamını unutmadılar

1910 yılında İstanbul’daki sokak köpeklerinin Hayırsızada’ya bırakılıp, burada açlık ve susuzluktan birbirlerini parçalayarak ölmelerinin 108. yılı, hayvanseverler tarafından unutulmadı.