Cemal Süreya ve sonsuzluğa uzanan şiirleri
Söylediği her bir cümle ayrı bir şiir… Cemal Süreya’yı aramızdan ayrılışının 29. Yılında sonsuzluğu keşfetmiş şiirleri arasında sevgiyle anıyoruz…
Afrika dahil bütün kara parçalarında kaleminden aşka inandığımız şair, Cemal Süreya! Küllerini aşktan doğurup savuran, aşka aşık, özgür ruhunu gökyüzünden dünyaya kolye yapmış şiirleriyle sallandıran adam, Cemal Süreya Seber. Bugün, onun dünyadaki fiziksel yokluğunun 29. Yıl dönümü!
O daha çocukluğundan başladı şiirlerine. Pek içli, duygu yüklüydü ve yeni şeyler öğrenmeye de açtı. Açlığını kalemiyle bastırdı. Çocukken kantinde yazılar yazmaya başlayan Cemal, gürültüyle şiirlerini yazmaya alışacak, sonra da hep yazarken gürültü arayacaktı mesela.
Kumarla arası asla olmadı; yazar arkadaşlarıyla birleşip bir poker oynayamayacaktı. Onun derdi günü sevgiyi kovalamak ve sevda üzerine sözler söylemekti çünkü. Bir aşık gibi aşık oldu hep. Her seferinde ilk kezmiş gibi. Bu yetti de arttı. Hissetti, yaşadı ve her bir duygusunu bize de aktardı.
Acaba biz de feyz alıp böylesine tutkulu sevebilir miyiz diye belki, kim bilir…
Sahi, sevebilir miyiz?
ÜVERCİNKA
Böylece bir kere daha boynunlayız sayılı yerlerinden
En uzun boynun bu senin dayanmaya ya da umudu kesmemeye
Laleli'den dünyaya doğru giden bir tramvaydayız
Birden nasıl oluyor sen yüreğimi elliyorsun
Ama nasıl oluyor sen yüreğimi eller ellemez
Sevişmek bir kere daha yürürlüğe giriyor
Bütün kara parçalarında
Afrika dahil…
AŞK
Şimdi sen kalkıp gidiyorsun;
Git!
Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar;
Gitsinler!
Oysa ben senin gözlerinsiz edemem, bilirsin
Oysa Allah bilir, bugün iyi uyanmıştık…
SİZİN HİÇ BABANIZ ÖLDÜ MÜ
Sizin hiç babanız öldü mü?
Benim bir kere öldü, kör oldum.
Yıkadılar, aldılar, götürdüler
Babamdan ummazdım bunu, kör oldum.
İKİ KALP
Merdivenlerin oraya koşuyorum,
Beklemek, gövde gösterisi zamanın.
Çok erken gelmişim seni bulamıyorum,
Bir şeyin provası yapılıyor sanki.
*
Kuşlar toplanmışlar göçüyorlar,
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
BİR ÇİÇEK
Bir gemi bembeyaz teniyle açıklarda,
Güverteleri uçtan uca orman;
Aldım çiçeğimi şurama bastım,
Bastım ki yalnızlığımmış.
Bir başına arşınlıyor bir adam mavi treni,
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
FOTOĞRAF
Durakta üç kişi:
Adam kadın ve çocuk!
Adamın elleri ceplerinde,
Kadın çocuğun elini tutmuş.
Adam hüzünlü,
Hüzünlü şarkılar gibi hüzünlü.
Kadın güzel,
Güzel anılar gibi güzel.
Çocuk,
Güzel anılar gibi hüzünlü;
Hüzünlü şarkılar gibi güzel.
AMA SENİN
Daha nen olayım isterdin,
Onursuzunum senin!
ÜSTÜ KALSIN
Ölüyorum tanrım,
Bu da oldu işte!
Her ölüm erken ölümdür,
Biliyorum tanrım.
Ama, ayrıca, aldığın şu hayat,
Fena değildir…
Üstü kalsın…
*
Instagram: biyografivekitap
Ensonhaber'i Google News'te takip edin.
Abone Ol