Sosi Antikacıoğlu’nun kaleminden küllerinden yeniden doğan bir kadının hikayesi

Akademisyen Sosi Antikacıoğlu’nun uzun ve kapsamlı araştırmalarının ardından ortaya çıkan Zabel Yesayan Yaşamı ve Eserleri, Osmanlı döneminin ilk sosyalist-feminist yazarlarından, Batı ve Ermeni edebiyatının önemli ismi Zabel Yesayan’ın şaşırtıcı öyküsünü okurlarına aktarıyor.

Zabel Yesayan Yaşamı ve Eserleri, 1878 yılında İstanbul’da başlayıp, ölümüne dek mücadeleyle geçen bir yaşam serüvenini konu ediyor.

Zabel Yesayan Yaşamı ve Eserleri, psikolojik açıdan yıpranmış bir anne ve evi geçindirmekte zorlanan bir babanın çocuğu olarak dünyaya gelen ve hastalıklarla boğuşan bir kadının; 10 yaşına gelene kadar okula gidemeyen, babası tarafından evde yetiştirilen, babasının özgür ve eşitlikçi fikirleri ile büyüyen Yesayan’ın hayatını okurlarına sunuyor.

Sürgünde sona eren bir yaşam

Kimliğinden ötürü ırkçılığa uğrayan, maddi durumu nedeniyle aşağılanan, kadın olduğu için kısıtlanan insanlar uğruna kavga eden Yesayan, aydın fikirlerini ve ideallerini yazdığı yazılarla dile getirirken; yazdıklarıyla her zaman egemenlerin hedefinde olan, ama asla vazgeçmeyen Yesayan’ın ömrü de sürgünde sona eriyor.

İlham veren okuma

Eserlerine yıllar boyu ulaşılamayan, hatta adı bile yasaklanan fakat tüm karşı çabalara rağmen yeniden gün yüzüne çıkmayı başaran Zabel Yesayan’ın destansı yaşam mücadelesi, Sosi Antikacıoğlu tarafından kitaplaştırılırken, İnkılâp Kitabevi imzası taşıyan Zabel Yesayan Yaşamı ve Eserleri kitabı, ilham veren bir okuma vadediyor.

Monografi olma özelliği

Sosi Antikacıoğlu’nun titiz bir araştırma sonucu kaleme aldığı Zabel Yesayan’ı sıra dışı yaşamını konu edinen ve tüm önemli eserlerinin incelemesini de içeren bu kitap, yazar hakkında yayılanan ilk kapsamlı monografi olma özelliğini taşıyor.

Sınıfsal ayrılıkları olmayan toplum özlemi

Batı Ermeni edebiyatının önemli isimlerinden Yesayan, hayatı boyunca sınıfsal ayrılıkları olmayan bir topluma özlem duymuş, büyük idealler peşinde, kalemini adaletsizliklere karşı bir silah gibi kullanmış, inandığı eşitlikçi ütopyaları ve bireysel özgürlükleri gerçekleştirmek için çoğu kez kendi güvenliğini hiçe saymıştır.

Kadın-erkek eşitliği

Yesayan, eserlerinde kurguladığı kadınların psikolojik durumlarını irdelerken kişisel özgürlükle geleneksel beklentiler arasındaki ikilemi dile getirmiş, toplumun her kesiminde eşitlik sağlanmadıkça kadın-erkek eşitliğinin de mümkün olamayacağını özellikle vurgulamıştır.

Bir hayatın portresi

Çağının ötesindeki fikirleriyle bir devrim yaratan bu olağanüstü kadının hayatı, Antikacıoğlu’nun satırlarıyla bir destana dönüşüyor ve okurlarına mücadele içinde geçmiş onurlu bir hayatın portresini sunuyor.