Yekta Kopan'ın Sıradan Bir Gün romanından günümüze yansıyanlar

Yekta Kopan, baba-çocuk ilişkisinin katmanları ve yüklenmek zorunda bırakıldığımız sorumluluklar üzerinden okuru, modern dünya alışkanlıklarıyla yüzleşmeye davet ediyor.

Giriş: 14.09.2021 - 13:00 Güncelleme:
Haber Merkezi

Sıradanın anlam kökenine baktığımızda olağan, alışılmış sıfatlarıyla tanımlandığını görürüz. Oysa sosyal medyanın etkisi ve modern dünyanın hızlı değişen kalıplarıyla artık sıradan olmaya tahammülümüz yok.

Koşullar ne olursa olsun her şeyin en iyisini hak ettiğimize inandırıldık. Başkası gibi olmak, başkasıyla bir noktada ortaklaşmak en korktuğumuz şey çünkü biz onlar gibi değiliz, kimseye benzememeye ant içtik.

Acı, keder aman ötemizde dursun, biz bu hayata eğlenmeye, gezmeye ve bol bol tüketmeye geldik.

ÖZEL VE FARKLI OLMAK...

Aynı yerlere gidip, aynı markalardan alışveriş yapıp nasıl bu kadar özel ve farklı olduğumuza inandırıldığımız ise muamma. Aslında koca bir yabancılaşma ve dikkat dağınıklığı yaşıyoruz: kendimizden de ötemizde durandan da uzağa savrulduğumuz aşikâr.

SÜRPRİZLERLE DOLU ROMAN

Takma isimle kişisel gelişim kitapları yazan Armağan Gündoğdu’nun hikâyesi bu. Yekta Kopan’ın kaleminden sahte kimlikler, yalanlar ve hesaplaşmalar üstüne sürprizlerle dolu bir roman.

Ergül Tosun

Kitap sayfası için iletişim:

ergul.tosun@ensonhaber.com

Gelişmelerden haberdar olmak istiyor musunuz?
Ensonhaber'i Google News'te takip edin.
Abone Ol
Copyright © 2024 Ensonhaber Medya AŞ. Tüm Hakları Saklıdır.