İstanbul’un gizli kalmış köyleri

İstanbul köylerinin bazıları ilk çağlardan veya Bizans döneminden beri vardı; bazıları da yeni kuruldu. Dünyanın en kalabalık metropollerinden biri olan İstanbul'da yaşıyor ve hemen yanı başınızda şöyle bir köy hayatı nasıl olur diye mi düşünüyorsunuz? İşte size hemen atlayıp gidebilceğiniz İstanbul sınırları içerisindeki doğayla iç içe kalmış köyler... HUZUR VE SAKİNLİK: GARİPÇE İlk durağımız Avrupa Yakası’ndan bir yer. İstanbul’u en saklı balıkçı köylerinden birisi burası. Sarıyer'den sonra Rumeli Feneri-Kilyos yönünde devam ettiğinizde 6 kilometre uzağınızda olan bu köy, son zamanlarda üçüncü köprü sayesinde oldukça popüler hale geldi. Tarihi Cenevizlilere kadar uzanan bu balıkçı köyünde yaklaşık 110 hane yaşıyor. Buraya geldiğinizde balıkçı restoranlarında yemek yemeyi ve sahilde çay içerek huzur bulmayı sakın es geçmeyin. ÜNLÜLERİN UĞRAK KÖYÜ: RUMELİ KAVAĞI Ünlülerin en çok rağbet ettiği balıkçı köylerinden biri olan bu rotamız her bütçeye göre farklı balık restoranları sayesinde tam bir keyif rotası aslında. Burada kurulan en eski balıkçı restorantı 1941'de kurulmuş. Midyeciliğin anavatanı olarak da bilinen Rumeli Kavağı’na özel araçlarıyla gelmek isteyenler, Sarıyer İDO iskelesinden sonra sağ tarafa saparak, sahil yolunun sonunu getirmeleri gerekiyor. Birçok yerinde askeri bölgelerin bulunduğu Rumeli Kavağı’nın değişmeyen dokusunun nedeni de bu. Ayrıca Bizans İmparatorluğu zamanından kalan çınar ağacını da semtin meydanında bulunan otobüs durağının yakınında görebilirsiniz. ANADOLU YAKASININ HUZUR ADRESİ: ANADOLU KAVAĞI Şimdiki rotamız Anadolu Yakası’nın en hareketli balıkçı köylerinden birine. Özellikle turistik dükanları ve balıkçı restoranlarıyla çok popüler olan bu köye ikinci köprünün çıkışından sonra tabelaları izleyerek kolayca ulaşabiliyorsunuz. HEM DENİZ HEM SAKİNLİK: POYRAZKÖY Rotayı Anadolu Yakası’na çevirmişken Poyrazköy’e gidelim. Bu köyümüz diğerlerine oranla biraz daha kalabalık ve turistik bir köy. Çünkü bu köyde denize girilebilecek bir kumsal da var. Sahil boyunca üç tane restoranı olan bu köye Beykoz'u geçtikten yaklaşık 4 kilometre sonra ulaşabiliyorsunuz. YEMYEŞİL BİR KÖY: KIZILCAALİ ÇATALCA Çatalca'da yer alan Kızılcaali Köyü, adını Kızılçalı olarak bilinen ve bölgede yetişen ağaçtan alıyor. Tarımın yaygın olduğu köyde kümes hayvancılığı ve arıcılık da önemli geçim kaynakları arasında. Kızılcaali Köyü ayrıca İstanbul'un çiçek ihtiyacının temin edildiği yer olarak da biliniyor. RUM KÖYÜ: GÜMÜŞDERE SARIYER Eski Rum köyü olarak bilinen Gümüşdere Köyü, Sarıyer ilçesine bağlı şirin mi şirin bir köy. Yemyeşil doğası ve plajları ile ünlü olan köy yaz aylarında cazip bir güzellik sunuyor. Bahçe tarımı ve sebzecilik yaparak geçimini sağlayan köy halkı Sarıyer'in sebze ihtiyacını karşılıyor. YAZLIK BİR KÖY: KABAKÖZ ŞİLE Şile'nin en eski köylerinden olan Kabakoz, ünlü asırlık çınarı ve güzel kumsalı ile ünlü. Kıyı şeridinde bulunan bu şirin köy, kestane balı ile de ilçede meşhur olmayı başarmış. Köyün bir tarafında görünen dağları, öteki yanında deresi, dere kenarına yapılmış yazlık evleriyle çok şirindir. Kamp yapmak için de ideal bir yer. BAKLALI- ARNAVUTKÖY Karadeniz köylerinden biri olan Baklalı, adından da anlaşılacağı gibi baklası ile meşhur olan bir köy. Tarım ve hayvancılık alanında öne çıkan Baklalı, manda sütü yoğurdu, arpa ve ayçiçeği gibi ürünlerini dışarı pazarlıyor. REŞADİYE- ÇEKMEKÖY Çekmeköy ilçesine bağlı olan Reşadiye Köyü, maden işletmeciliği ve taş ocağı alanında çalışan köy halkı sebze ve meyve yetiştiriciliği yaparak da geçimini kazanıyor. Kirazı ile ünlü olan köyde her yıl kiraz festivali de düzenleniyor. Burada sık sık dizili lüks villaları görebilirsiniz. Ünlüler İstanbul’un gözden uzak bir köyü olduğu burayı tercih ediyor. KAMPÇILARIN KÖYÜ: HACILLI- ŞİLE Hacıllı Köyü Şile ‘nin en güzel köylerinden biri ve çevresindeki doğal yapı sayesinde son zamanlarda oldukça popüler bir yer haline geldi. Neredeyse tüm çevrede kamp yapma imkanı var. Güvenlik açısından köy muhtarına uğrayıp iletişimde olmanızda fayda var. Zaten bu şekilde bir uyarı da koymuşlar. Ateş yakmak ile ilgili bir sorun yok. Tabii doğayı koruma için daha önceden yakılmış yerleri tercih etmeye dikkat edin.

İstanbul’un gizli kalmış köyleri

Taşı toprağı altın dediğimiz İstanbul’un, gerçekten de altın yerleri var. Şehrin tüm karmaşasına inat, kendi halinde yaşantısına devam eden balıkçı köylerinde huzur dolu bir gün geçirebilirsiniz.