Mersin'e gitmenin tam mevsimi

Mersin yıl boyunca sıcak kalan bir şehir olduğu için, bu mevsimde gitmek, sıcaklık açısından en ideali. Adanalılar yazlık olarak kullanıyor burayı. Tatil şehri olmasının dışında medeniyetlerin doğduğu, bir zamanlar Büyük İskender’in yürüdüğü, Aziz Paul’ün, Karacaoğlan’ın yaşadığı, Yedi Uyurlar’dan Üç Güzeller’e her yerinden tarih fışkıran renkli ve zengin bir şehir de aynı zamanda. TARİH KOKAN BİR KENT Burada ister mandalina bahçelerine dalın, ister Nusret Mayın Gemisi’ni ziyaret edin, isterseniz Narlıkuyu’da denize girin... Ya da Kızkalesi’nde günbatımını izleyin, negatif enerjinizi boşaltın. Çünkü bu şehri gezmenin şimdi tam zamanı. Hem Akdeniz’de deniz tatili yapmak ekomomik olarak da çok uygun. Aslında Mersin’de bir tek tatil değil, genel olarak hayat çok ucuz. YERKÖPRÜ ŞELALESİ – MUT Mersin’e gelmişken Mut ilçesine bağlı Yerköprü Şelalesi’ne uğramadan olmaz. Burası Mersin’in turizm çalışmalarında en önde tutulması gereken yer, zaten doğa anıtı olarak korumaya alınmış. Şelaleyi görmek için biraz terleyeceksiniz. Ya Ermenek yolu üzerinde, yani Mersin’de gezmek isteyeceğiniz diğer şeylerden çok daha sapa bir yerde, ya da Milli Park’a vardıktan sonra kanyonun içindeki şelaleye ulaşmak için 30-45 dakika yürümeniz gerekiyor. Giderken yokuş, dönerken tırmanış. Ama o kadar güzel bir kanyon ki, ter döktüğünüze değecek. KIZKALESİ – ERDEMLİ Kızkalesi, Erdemli’nin en bilinen turistik yeri. Bu kalenin efsanesine gelince, Kız Kulesi’nin hikayesiyle neredeyse birebir aynı. Kaleye son yüzyıllarda Selevkoslar’ın, Bizanslılar’ın, Selçuklular’ın, Ermenilerin, Fransızların, Karamanoğulları’nın ve Osmanlılar’ın dönem dönem ev sahipliği yaptığı söyleniyor. Kızkalesi, karaya yaklaşık 600 metre uzaklıkta, yani çok yakın. Gitmek için yüzebilir ya da deniz bisikleti kiralayabilirsiniz. Denizi de gayet sakin, korkmayın, yüzün gitsin. YERİN 30 KAT ALTINDA CENNET CEHENNEM OBRUKLARI Bu obruklar, bundan milyonlarca yıl önce mağaraların tavanının çökmesi sonucu oluşmuş. Cennet, içine merdivenle inilebilen, en dibinde de bir mağara olan, Cehennem ise içine sadece dağcılık ekipmanı ile inilebilen darlıkta ve derinlikte bir obruk. İSMİ NEDEN ÖYLE DİYE DÜŞÜNDÜNÜZ MÜ Cennet çukuru, ismi gibi bir o kadar ferah, inmesi çıkması kolay. Cehennem de adı gibi ürpertici, inmesi çıkması oldukça zor bir obruk. 450 basamaklı Cennet çukuruna inmeden de dönmek olmaz. Cehennem gerçekten derin. 128 metre, yani 30-35 katlı bina. İsminin de muhtemelen veriliş nedeni iniş-çıkış şansının olmaması ve seyir terasında aşağıya baktığınızda derinliği nedeniyle ürpermeniz. Tabanlara kuvvet! AYNALIGÖL MAĞARASI – AYDINCIK Bu mağara, ismini ayna gibi yansıyan gölden alıyor. Bundan 20 sene önce, şifalı olduğu sanılan bir kirpi, peşindeki çoban tarafından tesadüfen keşfedildiğinde, mağaranın rengi daha da beyazmış ama insan etkisi ve artan turizmle o beyaz rengi biraz kırık beyaza dönmeye başlamış. İçinde yer alan cam gibi durgun, ayna yansımasına sahip gölün derinliği, 47 metreye kadar varıyor. Mağaranın girişi bir falezin ucunda. Mağaranın ağzına falezin ucuna kurulmuş platformdaki merdivenden inerek ulaşabiliyorsunuz. GÖKSU NEHRİ Göksu Nehri; Mersin, Konya, Karaman ve Antalya illerinden geçip en sonunda Akdeniz’e dökülüyor. Rafting’e de çok uygun bir nehir, çünkü oldukça yüksek. En bayılacağınız yer Yerköprü Şelalesi aslında,o da Göksu Nehri’nin bir parçası. ANAMURİUM ANTİK KENTİ Burası Anamur ilçesine arabayla yaklaşık 12 dakika uzaklıkta. Tarih boyunca Sasaniler, Anadolu Selçukluları gibi pek çok devlet tarafından yerleşim bölgesi olarak seçilmiş antik bir yer. Anamurium aslında bir kent olarak geçiyor ve aşağı-yukarı kent olmak üzere ikiye ayrılıyor. En görülmeye değer yapıları hamamları, tiyatrosu ve odeon denen, konserlerin yapıldığı salonu. Buraya da müzekartla bir yıl boyunca sınırsız girebilirsiniz.

Mersin'e gitmenin tam mevsimi

Güneşsiz gün sayısı yalnızca 70 gün. Burada hep yazı yaşıyorsunuz. Ekvator'a gitmeden, Mersin’e gidiyoruz...