Başbakan Ahmet Davutoğlu Ankara'da konuştu

başbakan

Başbakan Ahmet Davutoğlu Ak Parti Ankara il kongresinde konuşma yaptı. Davutoğlu, paralel yapı ve CHP'nin ülkeyi vesayet altına almak istediklerini söyledi. Buna asla izin vermeyeceklerinin altını çizen Davutoğlu, "Biz yetkiyi milletten alır hesabı yalnız millete veririz" dedi.

"CHP DAHA ŞİŞLİ'Yİ İDARE EDEMİYOR"

Şişli'deki Hayri İnönü-Emir Sarıgül gerilimini hatırlatan Davutoğlu, Kılıçdaroğlunun haftalardır süren kargaşaya müdahale edemediğine dikkat çekerek şunları söyledi: "Bir Şişli'yi idare edemeyen, Türkiye gibi büyük bir ülkeyi idare edebilecek beceriyi gösterebilir mi?"

Davutoğlu: CHP daha Şişli'yi idare edemiyor İZLE

Davutoğlu'nun konuşmasından satır başları:

"AK PARTİ'DE HEYECAN BİTMEZ"

"Bir vefa, sadakat, ahlak ve erdem kongresiydi. O olağanüstü kongremizde, benim omuzlarıma büyük bir mesuliyet yüklendi. İşte bu salonda, o mesuliyeti üstlenirken, Türkiye’nin, yeni Türkiye’nin bir inşa ve ihya dönemi olduğunu ifade etmiştim. 9 maddede bu inşa ve ihya döneminin temel ilkelerini, buradan sizlerle paylaşmıştım. 28 Ağustos’tan bu yana 116 gün geçti, dolu dolu 116 gün. Bu heyecan, bu aşk bize bir şey söylüyor, AK Parti’de heyecan bitmez, aşk ve aşkın alevi hiçbir zaman sönmez. Dava meşalesi, hep ayaktadır

Başbakan Ahmet Davutoğlu Ankara'da konuştu

HER ALANDA YAPTIĞIMIZ ÖZGÜVEN DEVRİMİDİR

116 gün sonra ne yaptığımızı, nereden nereye geldiğimizi bir kez daha muhasebe edelim. Birincisi, yeni Türkiye’nin zihniyet ve psikolojik altyapısı, özgüvendir, demiştik. 12 yıl içinde, bizim her alanda yaptığımız özgüven devrimidir. 12 yıl önce psikolojik olarak çökmüş, moral olarak iddiasını kaybetmiş bir halktan, 12 yıl içinde küresel lider olma iddiasındaki yeni bir Türkiye’ye doğru yürüme kararlılığını gösteren bir milli yürüyüşü başlattık.

ÖZGÜVENLE YÜRÜMEYE DEVAM EDECEĞİZ

Aziz Ankaralılar, işte geçen sene Gezi olaylarıyla birlikte bir provokasyon başlatıldı. Daha sonra, 17 Aralık, 25 Aralık kumpaslarıyla, çatı aday planlamalarıyla milletimizin özgüveni tahrip edildi. Hep beklediler ki bütün tuzaklardan sonra millet özgüvenini kaybetsin, millet yeise düşsün, paniğe kapılsın, milletin temsilcileri ile millet arasına uçurum girsin, izin vermedik. 28 Ağustos'ta burada kongreyi topladığımızda, size ve milletimize verdiğimiz ilk söz, kim ne yaparsa yapsın özgüvenle yürümeye devam edeceğiz.

BU GÜVEN HİÇBİR ZAMAN KAYBOLMAYACAKTIR

Kimse bu özgüveni yıkmaya, tahrip etmeye muktedir olamayacaktır. Bu salondan bir kez daha haykırıyoruz, millet ile bütünleşmiş AK Parti kadroları özgüven için geleceğe yürümeye devam edecektir. Bütün Anadolu’yu dolaşıyoruz. Her yerde gördüğümüz, bütün tezgahların karşısında milletimizin partimize, hükümetimize, en önemlisi kendisine olan güveni hiç kaybetmediğidir. Bu güven, hiç bir zaman kaybolmayacaktır. İkinci temel ilke, milleti bir arada tutan sosyokültürel beraberlik, milli birlik ve beraberlik, dedik.

Başbakan Ahmet Davutoğlu Ankara'da konuştu

AZİZ VATANIMIZI DOLAŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ

Arkadaşlarımızla kongre takvimini yaparken, dedim ki, 'bu milletin her bir ferdi ile buluşmak için bir gün doğuda, bir gün batıda olacağız. Öğleden önce doğuda, öğleden sonra batıda olacağız. Bir hafta kuzeyde, bir hafta güneyde olacağız.' O günden bu yana, sürekli olarak Anadolu'da ve Trakya’da halkımızla buluşuyoruz. Sembolik öylesine tercihleri yapıyoruz ki bu bütünlüğü gösterelim. İl kongrelerimize, Erzurum’dan başladık. Sembolik olarak, milli iradenin başlangıcı Erzurum Kongresi'nin aziz şehitlerini anarak başladık. Oradan, Balıkesir’e geçtik. Kuvayı milliye ruhunu uyandıran Balıkesir'deki kardeşlerimizle buluştuk. Bir tek şeyi ispat etmek için, Erzurum Kongresi'ndeki Dersimli Abbas Necati Efendi ile Balıkesir’de kuvayı milliye ruhunu temsil eden Vehbi Efendi’nin mirası, AK Parti kadrolarının omuzlarındadır. Adım adım, karış karış, aziz vatanımızı dolaşmaya devam edeceğiz.

ÇÖZÜM SÜRECİ YÖNÜNDE KİM ADIM ATARSA ONUNLA YÜRÜRÜZ

Zannettiler ki biz bu şiddet sarmalının esiri olacağız. Olmadık. Hemen gerekli tedbirleri aldık. İç güvenlik reformu ve özgürlüklerin korunmasıyla ilgili yasa paketimizi hazırladık. İki vurguda bulunduk, kamu düzeni ve çözüm süreci birbirinin alternatifi değildir. Hem kamu düzenini tesis edeceğiz hem de Çözüm Süreci'ni kararlı şekilde yürüteceğiz. Buradan bir kez daha aziz milletimize teyiden taahhütle söz veriyoruz ki kamu düzenini kim tahrip etmek isterse onun karşısında çelik bir iradeyle duracağız. Aynı şekilde, çözüm süreci yönünde kim adım atarsa onunla birlikte tam bir merhamet ve rahmet yolunda yürümeye devam edeceğiz.

ONLARIN YAKTIKLARI MEKANLARDA BİZ GÜL YETİŞTİRECEĞİZ

Bu tahribat karşısında biz hep şunu söyledik; 'onlar tahrip etseler de biz inşa etmeye devam edeceğiz'. Onların yaktıkları, yıktıkları mekanlarda biz gül yetiştireceğiz. Kamu düzenini teminat altına almak için gerekli adımları attık. Ayrıca bu tahribattan zarar gören bütün vatandaşların gördükleri zararı tazmin ettik, her bir kamu binasını çok daha güzel şekilde yeniden inşa ettik. Başta rahmetli Yasin Börü olmak üzere, bu terör ve şiddette toprağa düşmüş, katledilmiş bütün vatandaşlarımızın hesabını sormaya devam edeceğiz. Yasin Börü'nün katil zanlılarını yakaladık. Herkes bir kez daha bilsin ki bu topraklarda, vatandaşlarımızın saçının bir teline dokunan dahi hesabını verecektir.

BÜTÜN MİLLETİMİZ TEK BİR YÜREKTİR

Bizim siyaset, tarih anlayışımızda, Kürt, Türk, Zaza, Alevi, Sünni gibi ayrımlar olmamıştır, olmayacaktır. Bütün milletimiz tek bir yürek, tek bir yumruktur, tek bir zihindir, tek bir gönüldür. Buradan bir kez daha bizi bağrına basan Alevi, Sünni, Türk, Kürt, Zaza bütün kardeşlerime, Hacı Bektaş'a, Tunceli'ye selam ediyorum, bu kardeşliğimizin gereği olan her türlü tedbir alınacak ve demokratikleşme çerçevesinde, milli birlik ve beraberliğimizi teminat altına alacağız.

ŞİŞLİ BELEDİYESİ'NDE BİRBİRLERİNE KARŞI DARBE YAPMAYA KALKIŞTILAR

Ama o günden bu güne Kılıçdaroğlu'nun ağzından, 27 Mayıs, 12 Mart darbesine karşı bir şey duydunuz mu, 28 Şubat darbesine karşı bir ses duydunuz mu, duymadınız. Çünkü CHP'nin zihniyet köklerinde darbe anlayışı vardır. Baktılar ki AK Parti döneminde Türkiye'de darbe yapmak artık mümkün değil, bu sefer, darbe kültürü devam ettiği için, gittiler Şişli Belediyesinde birbirlerine karşı darbe yapmaya kalkıştılar. İbret vesikasıdır.

ALLAH KILIÇDAROĞLU'NU CHP'NİN BAŞINDAN EKSİK ETMESİN

Kılıçdaroğlu, 'Biz İstanbul'u nasıl yönettiysek, Türkiye'yi de öyle yönetiriz' diyordu. Şimdi işte er meydanı, Şişli'yi yönetebiliyorlar mı? Şişli'de haftalardır süren kargaşaya Kılıçdaroğlu müdahale edebiliyor mu, liderlik gösterebiliyor mu? Melih Gökçek başkan haklı, 'Kılıçdaroğlu'nu Allah CHP'nin başından uzaklaştırmasın' diyelim. Bir ilçede dahi birbirlerine karşı darbe yapmaktan iş yapmaya vakit bulamıyorlar. Biri diyor ki eşleri de devreye girdi, 'bizi tehdit ediyorlar' diyor, diğeri 'hayır tehdit etmiyoruz, onlar haklarımızı gasp ediyorlar' diyor. Bir Şişli'yi idare edemeyen, Türkiye gibi büyük bir ülkeyi idare edebilecek beceriyi gösterebilir mi? Zaten millet Kılıçdaroğlu ve ekibine bu ülkede değil 4 yıl, 4 dakika bile iktidar yüzü göstermez. Onların zihniyetini bilir."