BBP'nin referandum kararı

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, parti genel merkezinde, 16 Nisan'da yapılacak halk oylamasına ilişkin düzenlediği basın toplantısında, yeni sisteme ilişkin tartışmalara değinerek, bu süreçte kendileri için, "Devletin üniter yapısının muhafazası, Türk kimliği ve Türkçe, kuvvetler ayrılığı prensibi, temel haklar ve inanç hürriyeti, darbe hukukunun ve vesayetin ortadan kaldırılması" kriterlerinin azami derecede önem taşıdığını belirtti.

Halk oylamasına sunulan sistemde bu kriterlere önemli ölçüde uyum tespit ettiklerini anlatan Destici, ancak darbe yasalarının ürünü olan Siyasi Partiler Yasası ve Seçim Kanunu'nun acilen demokratikleşmesi gerektiğini vurguladı.

Destici, birtakım yasal düzenlemelerle parlamentonun çok daha güçlü ve fonksiyonel hale getirilmesinin mümkün olduğuna dikkati çekerek, yargının tarafsızlığı ve bağımsızlığının güçlendirilmesi ve yargıya olan güvenin azami seviyelere çıkarılması gerektiğini bildirdi.

HÜKÜMET SİSTEMİ DEĞİŞİKLİĞİNİN DIŞINDA KALMAMA..

Bu şartlar altında partinin milli iradenin bir parçası olarak hükümet sistemi değişikliğinin dışında kalmamanın daha doğru olacağı kanaatine vardığını aktaran Destici, kararı oluştururken partinin geleceğini düşünmediklerini kaydetti.

Hadiseye öteden beri savundukları değerler açısından baktıklarını ifade eden Destici, ayrıca teklifin sağın iki büyük siyasi partisi tarafından hazırlanması ve TBMM'de kabul edilerek, halk oylamasına sunulmasını dikkate değer bulduklarını belirtti.

"EVET DEMEYE KARAR VERDİK"

"Bu metin, hazırlanış safhası ve daha sonrası çalışmalarla daha iyi olabilirdi. Biz hazırlamış olsaydık elbette ki en mükemmelini hazırlardık." diye konuşan Destici, sözlerine şöyle devam etti: "Lakin bizler, uyum yasaları ile önemli eksikliklerin giderilebileceğine inanmaktayız. Devletin ve milletin bekası, istikbali ve istiklali söz konusu olduğunu gördüğünde BBP ve onun idealist kadroları, hiçbir siyasi ikbal düşünmeden devletin ve milletin yanında durur. Bunun için 'evet' demeye karar vermiş bulunuyoruz.

Başta sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere, tüm parti liderlerine ve temsilcilerine büyük bir sorumluluk düşmektedir. 16 Nisan'a gittiğimiz bu süreçte kamplaştırıcı, ayrıştırıcı ve ötekileştirici dil, hal ve tavırdan herkes uzak durmalıdır. 'Hayır' tercihinde olanlar da, 'evet' tercihinde bulunanlar da bu memleketin evlatlarıdır. Herkesin tercihine saygı duyulmalıdır. Karşıt tercih sahiplerine şiddet ve baskı, asla kabul edilemez. Bununla ilgili önlem ve tedbirleri almak devletin ve bizatihi hükümetin asli görevidir. Referandum sonucu ne olursa olsun Türkiye, her sahada büyük bir yenilenme ve reform çağını başlatmak zorundadır."

ORTAK MİTİNG OLACAK MI

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Destici, "Bu süreçte MHP ve AK Parti ile ortak miting, toplantı olacak mı?" sorusu üzerine, bu anlamda her iki partiyle de bir görüşmelerinin olmadığını belirtti.

Destici, halk oylamasında yürütecekleri kampanyayla ilgili henüz alınmış bir karar bulunmadığını, ancak durumu bu karardan sonra değerlendireceklerini açıkladı.

ERDOĞAN İLE YAPTIĞI GÖRÜŞME

"'Evet' kararında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmeniz ne kadar etkili oldu?" sorusuna Destici, şu yanıtı verdi: "'Sayın Cumhurbaşkanımızla yaptığımız görüşmenin sonuca etkisi olmadı' diyemeyiz. Mutlaka etkisi oldu ama yüksek düzeyde olduğunu da söyleyemeyiz. Cumhurbaşkanımız ile görüşmemizde devletin bir beka tehlikesiyle milletin birliğinin, ülkenin varlığının bu şartlarda büyük bir saldırıyla karşı karşıya kaldığı düşüncesini aldık. Bize devletimizin bekasının, ülkemizin varlığının ve milletimizin birliğinin yanında olmak düşüyordu. Biz, devletin, vatanın ve milletin çıkarları söz konusu olduğunda kendisini feda edebilecek idealist insanlarız, bir siyasi hareketiz. Bu kararımızı verirken, bu süreç etkili olmuştur, bu yönüyle etkili olmuştur."