Cumhurbaşkanı Erdoğan, Libya Konferansı öncesinde konuştu
AA & Ensonhaber

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya'nın başkenti Berlin'deki Libya Konferansı öncesinde Atatürk Havalimanı'nda açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan'ın durumunun sorulması üzerine; Türkiye'nin Libya ile anlaşmasından sonra Yunanistan'ın çıldırdığını ifade etti.

"MİÇOTAKİS OYUNU YANLIŞ OYNUYOR"

Bir gazetecinin sorusuna karşılık Erdoğan şunları söyledi; "Öncelikle Yunanistan Almanya'ya davet edilmediği için ciddi bir rahatsızlık içerisinde. Aslında Libya ve Türkiye arasında atılan imzalar varılan anlaşma zaten Yunanistan'ı çıldırmıştı. Bunun ardından kiminle nasıl bir anlaşmaya gidelim ki rövanşist anlayışla bunu geri alalım yaklaşımına girdiler. Hafter'in kıymeti harbiyesi yok. Serrac BM tarafından tanınan bir lider. Burada bazı formüller araştırmak suretiyle Hafter'i Yunanistan'a davet etti. Hafter'le yapılan görüşmenin bizim gözümüzde bir kıymeti yok. Hafter, Berlin'e geldiğine neler söyleyecek göreceğiz. Miçotakis oyunu yanlış oynuyor. Attığı adımlar doğru adımlar değil. Bu sürece iyi başlamadı. Türkiye'yle münasebetlerinde de iyi adımlar atmıyor."

Cumhurbaşkanı Erdoğan Libya Konferansı öncesinde konuştu ViDEO

Almanya Başbakanı Angela Merkel'in ev sahipliğinde düzenlenecek Libya Zirvesi'nin farklı bir anlamı olacağını ve haftalardır, aylardır yapılan hazırlık ve çalışmaların ardından Berlin'e gidildiğini dile getiren Erdoğan, Libya'nın içinde bulunduğu sıkıntılı duruma dikkati çekti.

"HAFTER'İN SALDIRILARINDA YÜZLERCE SİVİL HAYATINI KAYBETTİ"

Erdoğan, uluslararası toplum ve Birleşmiş Milletler tarafından tanınan meşru hükümetin Nisan 2019'dan bu yana çok yoğun saldırılara maruz kaldığını belirterek, şöyle devam etti: "Darbeci Hafter ve destekçilerince gerçekleştirilen bu saldırılarda şimdiye kadar yüzlerce sivil hayatını kaybetti. Yine çatışmalar nedeniyle 400 bine yakın Libyalı kardeşimiz evlerini terk etmek zorunda kaldı. Yerlerinden edilen insanların bilhassa Tunus ve Cezayir üzerinde ciddi manada bir tepki oluşturduğunu, ciddi olarak da bir göç baskısı oluşturduğunu görüyoruz. DEAŞ ve El Kaide gibi terör örgütlerinin Libya'da tekrar zemin kazandığına da şahit oluyoruz. Saldırılar Libya'nın yanı sıra komşu ülkeler başta olmak üzere tüm Akdeniz'in istikrarını tehdit eder boyuta ulaşmıştır. Darbeci Hafter'in pervasız saldırıları karşısında uluslararası toplum maalesef gerekli tepkiyi bugüne kadar göstermemiştir. Darbeci Hafter ve destekçilerinin BM Güvenlik Konseyi kararlarını alenen ihlal eden eylemleri uzun süre görmezden gelinmiştir. Bu zirvenin, Trablus'a yönelik saldırıların başlamasından 9 ay sonra Berlin süreci bağlamında sarf edilen 4 aylık çabanın ardından ancak bugün düzenleniyor olması elbette düşündürücüdür."

"TÜRKİYE BARIŞIN ANAHTARI OLMUŞTUR"

Türkiye'nin krizin başladığı ilk günden bu yana tutarlı ve ilkeli bir duruş sergilediğini vurgulayan Erdoğan, "Libya'da kalıcı çözümün siyasi diyalogla sağlanabileceğini her sürekli olarak her ortamda vurguladık. Birleşmiş Milletler himayesinde yürütülen çalışmalara destek verdik. Berlin sürecinin başarısı için elimizden gelen çabayı gösterdik. Bunun yanında milli mutabakat hükümetiyle olan diyalog, istişare ve eş güdümümüzü de artırdık. Meşru Libya Hükümeti'yle 2019 sonunda imzaladığımız iki mutabakat muhtırasıyla işbirliğimizi perçinledik. Türkiye gerek sahada gerekse diplomaside yürüttüğü mücadeleyle Libya'da barışın anahtarı olmuştur." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Libya Konferansı öncesinde konuştu

METİN İYİDİL'İN BERAAT KARARI

Eski Korgeneral Metin İyidil'in FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin yargılandığı davada "ağırlaştırılmış müebbet hapse" mahkum edildikten sonra Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesi'nin beraatine ve tahliyesine karar vermesine ilişkin görüşünün sorulması üzerine Erdoğan, şöyle konuştu: "Bu yargı camiamız için gerçekten çok çok üzücü bir adım olmuştur ve ilginç olan şey şu, tabii bunların hepsinin talimatlarını da verdik. Kararı veren kişi veya kişilerin de FETÖ'cü olması bu işin nerelere vardığını gösteriyor. Bunun arkasında daha ne gibi oyunlar olabileceğini de çok açık, net gösteriyor. Ama bir gerçek var ki hak sonunda, er veya geç yerini buluyor. İşte düşünün müebbet hapse mahkum olmuş bir kişiyi kalkıp hemen beraat ettirme veya tahliyesini verme gibi bir yola bir mahkeme nasıl gidebiliyor böyle bir adım nasıl atabiliyor. Bu, anlaşılabilir bir şey değil ve sağ olsun Adalet Bakanlığımız ve savcılarımız bu noktada adımlarını attılar ve en kısa zamanda içişleri Bakanlığıyla beraber yaptıkları operasyonla da yakaladılar. Tekrar kendi cezai müeyyidesi uygulanmaya başlandı. Şu anda malum içeride."