Engellilerden medikal ürünlerin fiyatlarına tepki var

Engellilerden medikal ürünlerin fiyatlarına tepki var

Engelliler için üretilen çoğu medikal ürünün lüks sayılabilecek bir otomobil fiyatından bile pahalı olması engellileri kara kara düşündürüyor. Türkiye'de yaşayan yaklaşık 13 milyon engelli, bir yandan toplumsal dışlanma, diğer yandan bu dışlanmanın bir sonucu olan “işsizlik sorunu” nedeniyle büyük bir ekonomik yoksunluk içinde çırpınırken diğer yandan ihtiyaç duydukları “akülü ve manuel sandalye, protez, işitme cihazı” gibi medikal ürünlerin lüks sayılabilecek otomobil fiyatında satılması nedeniyle bu ürünleri satın alamamaktan şikayetciler.

SGK UFAK BİR ÖDEME BİLE YAPMIYOR

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan engelliler.gen.tr Site Yönetisi Halil Yılmaz şunları söyledi:

"Dünyanın tüm gelişmiş ülkelerinde engelliler ve süreğen hastalığı olan kişilerin ihtiyaç duydukları tüm medikal ürünler devlet tarafından karşılıksız verilirken, bizim ülkemizde medikal ürünler devlet tarafından karşılanmıyor. Bazı medikal ürünler için SGK çok ufak bir ödeme yaparken, birçok medikal ürün için bu ödemeyi dahi yapmamaktadır.

MEDİKAL ÜRÜNLER DE REÇETE KARŞILIĞI VERİLMELİ

Kullanılması zorunlu olan medikal ürünler tıpkı ilaçlar gibi reçete karşılığı verilmelidir. Nasıl ki, sağlık hizmetlerine erişim en temel insan haklarının başında geliyorsa medikal ürünlerde aynı kapsamda değerlendirilmelidir. Zira tüm dünyada uygulamalar bu şekilde yapılmaktadır.

Türkiye çağdaş ülke normlarını yakalamak istiyorsa ilk önce sosyal devlet olmanın sorumluluğunu yerine getirmeli ve engellilerin yaşadığı medikal malzemelere erişmelerinin önündeki engelleri kaldırmalıdır. Zira sanılanın aksine ülkelerin gelişmişlik düzeyi sadece ekonomik verilerle değil, o ülkede yaşayan dezavantajlı gruplara yapılan “pozitif ayrımcılık uygulamalarıyla” ölçülmektedir.

Yılmaz, özürlülüğün bir insan hakları sorunu olarak algılanması gerektiği belirtip, gelinen noktada özürlülüğün kişisel bir sorun, bir kader olarak algılanmasının ötesine geçilip insan hakları bağlamında değerlendirilmesi gerektiği vurgusunu yaptı.

ENGELLİLİĞİN KADER OLARAK ALGILANMASININ ÖNÜNDE GEÇİLMELİ

Yılmaz, özürlülüğün bir insan hakları sorunu olarak algılanması gerektiği belirtip, gelinen noktada özürlülüğün kişisel bir sorun, bir kader olarak algılanmasının ötesine geçilip insan hakları bağlamında değerlendirilmesi gerektiği vurgusunu yaptı.