Engin Ardıç'ın aşık olduğu TİKKO'lu kız

Engin Ardıç'ın aşık olduğu TİKKO'lu kız

Emre Aköz'e İzmir'de üniversite öğrencilerinin yaptığı yumurtalı protesto sonrası tepki çeken bir yazı kaleme alan Sabah Gazetesi yazarı Engin Ardıç, "Solculuk kisvesi altında faşizme hizmet ediyorlar, kerhaneye düşmek gibi bir şey, belki daha da kötü! Keşke o kızı tutup şap diye öpseydin Emre... Belli ki kimse öpmemiş... Belki de ossaat liberal kesilirdi!" diye yazmıştı.

2006 yılında Akşam gazetesinden Kürşat Oğuz ve Aykut Aykanat'a bir röportaj veren Engin Ardıç, o dönemde aşık olduğu TİKKO'lu kızı şöyle anlatıyor:

"TİKKO'DA ÇOK GÜZEL KIZLAR VARDI"

Bazen çok keskin genellemeler yapıyorsunuz. 'Solcu kızların eli yüzü düzgün değildir' gibi...

Haklısınız ama demek insanlarda öyle bir izlenim bırakmışlar. Devrimci bacıların çoğu da öyleydi. Mesela ben Boğaziçi Üniversitesi'nde okurken, 1972 yılında, aynı üniversiteden iki kızın karıştığı meşhur bir 'Sandık Cinayeti' vardı. Bu cinayete adı karışan TİKKO adlı sol grupta çok güzel kızlar vardı. İşte ben o cinayeti işleyen iki kızdan birine aşıktım. Banu Ergüder'e. Bir içim suydu. Sonra katil çıktı işte... Yani yazıda genellemeler oluyor. Bazı devrimciler şöyledir, bazıları böyledir gibi yazınca da yazının tadı kaçıyor. Gerçi bu insanı tazminat davasından da korur.

Mesele solcu kızların güzelliği değil ki... Doğru yaptıkları bir şey olmadı mı hiç?

Tabii ki var. Ama gerek 12 Mart, gerek 12 Eylül kuşağı çok büyük hatalar yaptı. Hiçbirinin eylemi doğru değildi. Bir tek Türkiye İşçi Partisi Gençlik Kolları'nın yaptığı doğruydu. TİP'li olduğum için söylemiyorum.

1972 YILINDA İSTANBUL'DAKİ SANDIK CİNAYETİ DAVASI

Ardıç'ın Sandık Cinayeti diye bahsettiği olay, aslında yaşandığı dönemde çok konuşulmuş "Sandık Cinayeti Davası..."

1972 yılında, Türkiye İhtilalci Köylü Kurtuluş Örgütü'nün (TİKKO) bir militanı, İstanbul Rumelihisarı'ndaki bir evde, örgütte liderlik hesaplaşması yüzünden genç arkadaşları tarafından öldürülür ve cesedi bir sandığa koyularak denize atılmak istenir. O günlerde kamuoyuna "Sandık Cinayeti" olarak yansıyan bu cinayet gazetelerde şöyle yer alır:

CESEDİ BAVULDA TAŞIDI

"14 Haziran 1972 günü akşam saat 21.30′da bir sandıkla Paşabahçe'de sahilde bekleyen bir genç kız önce pek dikkati çekmemişti. Kısa bir süre sonra yolunu kesen otomobilde genç kızın terslediği şoförle iki polis vardı. Polisler kıza sandıkta ne olduğunu sordular ve 'Kitaplarım var' cevabını aldılar. Biraz sonra herkes donakalmıştı. Çünkü, büyükçe bir bavulu andıran sandığı açtıklarında içinde kanlı, parçalanmış bir erkek cesedi olduğunu gördüler.''

Yapılan araştırmanın ardından bu genç ve güzel kızın adının İstanbul Boğaziçi Üniversitesi Kimya Bölümü 3. sınıf öğrencisi Banu Ergüder olduğu anlaşıldı.

Engin Ardıç'ın aşık olduğu TİKKO'lu kız