Rivlin, İsrail Başsavcılık Ofisi'nin Eilat'taki yıllık toplantısında yaptığı konuşmada, İsrail'i Yahudi ulus devleti haline getirecek yasa tasarısına ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, "Bu yasa tasarısı, aslında devletin demokratik karakteri ve Yahudilik arasında bir zıtlık olup olmadığı sorusunu akıllara getirmiyor mu?" eleştirisini yöneltti.
"BAĞIMSIZLIK BİLDİRGESİ BİZE YETER"
İsrail'in Anayasası olarak kabul edilen "Bağımsızlık Bildirgesi"nin İsrail'in Yahudi karakterinin yansıtılması için ek bir yasal düzenlemeye ihtiyacı olmadığının altını çizen Rivlin, "Ülkemizdeki Araplar, Dürziler ve Hristiyanların da içinde olduğu toplulukların, Yahudilerin eskiden kendilerini sürgünde hissettikleri gibi hissetmemeleri gerekiyor" diye konuştu.
Rivlin, "İsrail Bağımsızlık Bildirgesi, sadece tüm vatandaşların sosyal haklar anlamında tam olarak eşit olduklarına güvence altına almıyor, ayrıca din, dil, eğitim ve kültürel haklarda da eşitliği öngörüyor. İsrail Devleti'nin kurucu babaları, devletin Yahudi ve demokratik karakterini birbirinden ayrı tutmamışlardı" ifadesini kullandı.
"Kendimize şunu ciddi biçimde sormalıyız: 'İsrail'i Yahudi ulus devleti haline getirecek yasanın amacı nedir?" sorusunu yönelten Rivlin, "Bu tasarının kanunlaşması Siyonizm'in başarısını sorgulanabilir hale getirmez mi?" dedi.
YAHUDİ ULUS DEVLETİ YASA TASARISI
Öte yandan, gelecek çarşamba, İsrail Meclisinin oylamasına sunulacak yasa tasarısında "İsrail Yahudilerin tarihi anavatanıdır ve tüm İsrail vatandaşları eşit haklara sahiptir" ifadeleri bulunuyor. Onaylanmasına kesin gözüyle bakılan tasarı, İsrail'in bir anayasası olmadığı için devletin "temel kanunlarının" içine girecek. Yasa tasarısında İsrail devleti, bölgesel bir devlet şeklinde değil tüm dünya Yahudilerinin temsilcisi etnik-dini bir devlet olarak tanımlanıyor.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış