JİTEM'ci Bedran Akdağ: Yeşil ölmedi Çukurova Bölgesi'nde

JİTEM'ci Bedran Akdağ: Yeşil ölmedi Çukurova Bölgesi'nde

Yeşil'in şu anda Çukurova Bölgesi'nde tutulduğunu savunan Akdağ, geçtiğimiz aylarda ise Diyarbakır'da görüldüğünü ileri sürdü. Kaynağını açıklamayan Akdağ, "Onu derin yapılar halen elinde tutuyor. Çünkü o konuşursa Fırat'ın ötesinde karanlık olay kalmaz. PKK'nın derin ilişkileri de deşifre olur. Derin devlet, Yeşil konuşur diye onu himaye ediyor." dedi.

Kanal 5'e konuk olan Bedran Akdağ, JİTEM'e katılmasını şöyle anlattı: "Bir taraftan örgüt tarafından, bir taraftan da devletin bazı yapıları tarafından baskı altına alındık. Biz de PKK'ya katılmak yerine JİTEM'e katılmayı tercih ettik. Ancak JİTEM ile çalışmaya başlayınca illegal bir örgüte hizmet ettirildiğimizi gördük. Hatta operasyon timleri vardı. Bir çok arkadaş da baskı yoluyla bu timlere katılmak zorunda kaldı."

MAZLUMLAR VE İSTEDİĞİMİZİ YAPMAYAN İŞ ADAMLARI DİPSİZ KUYULARA ATILDI

Bölgede JİTEM çatısı altında 'Bıçak Timi' oluşturulduğunu dile getiren Akdağ, tim aracılığıyla sayısız infazlar gerçekleştirildiğini ileri sürdü. Bıçak Timi'ne bağlı alt birimlerin de bulunduğunu anlatan Akdağ, bu yapıların terörle mücadele adı altında kurulduğunu ama hepsinin kendi rantlarının peşine düşerek birer infaz timine dönüştüğünü vurguladı. Bıçak Timi'nin, dönemin Mardin Kızıltepe İlçe Jandarma Komutanı olan ve şu an Ergenekon sanığı Atilla Uğur tarafından kurulduğunu iddia eden Akdağ, bu tim hakkında savcılığa da ifade verdiğini açıkladı. Savcılığa, 'İsmet, Abdurrahman, Mehmet Salih, Başçavuş Aygün, Astsubay Erdal Uğur, PKK itirafçısı Kadiriye, PKK itirafçısı kod adı Fatih' isimlerini verdiğini anlatan Akdağ, bu ekibin, bir çok kanaat önderini, iş adamı ve istediklerini yapmayan mazlumları dipsiz kuyulara attığını söyledi. Bıçak Timi'nin içine farklı bölgelerden de katılımlar olduğunu belirten Akdağ, Cizre'deki yapılanmayı ise Güneydoğu'daki faili meçhul cinayetlerle ilgili davanın görüldüğü duruşmada, davanın bir numaralı sanığı olan Emekli Albay Cemal Temizöz'ün oluşturduğunu iddia etti. Akdağ, timin, bölgede gayri meşru işler yaptığını ve köylerde de katliamlara imza attıklarını savundu.

"KÜRT RAPORUNDAN DOLAYI ÖLDÜRÜLDÜLER"

Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın, Adana Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Temel Cingöz, Mardin Jandarma Alay Komutanı Rıdvan Özden, Tunceli Jandarma Alay Komutanı Albay Kazım Çillioğlu ve Emekli Korgeneral Hulusi Sayın'ın JİTEM tarafından ortadan kaldırıldığını ileri süren Bedran Akdağ, şöyle devam etti: "Bu ekip, rahmetli Eşref Bitlis'in çalışma kadrosundaydı. Rahmetli Bitlis ve Adnan Kahveci'ye, Turgut Özal özel bir görev verdi. Görevleri, Kürt sorunu üzerinde bir araştırma yaparak rapor hazırlamaktı. Bu kapsamda, çok geniş çalışmalar yaptı iki isim. Daha sonra sundukları taslak raporlarda JİTEM'e yer verdiler. Ve el birliği ile JİTEM'in üzerine gitme kararı aldılar. Ve maalesef bunu hayatları ile ödediler."

"GAFFAR OKKAN SUİKASTI JİTEM İŞİ"

Diyarbakır eski Emniyet Müdürü Gaffar Okkan'a yönelik suikast hakkında da açıklamalarda bulunan Akdağ, olayın arkasında JİTEM'in olduğunu savundu. Olayın ardından görüştüğü bir itirafçının, kendisine suikastı detaylı bir şekilde anlattığını dile getiren Akdağ, "İtirafçı, aynı zamanda JİTEM'e de hizmet etmişti. Olayda, Ergenekon sanığı Levent Göktaş ve yine Ergenekon sanığı Emekli Tuğgeneral Levent Ersöz'ün de parmağı var. Olayı kesinlikle JİTEM'in yaptığını anlattı bana. JİTEM elemanları Gaffar Okkan'ı vurduktan sonra Diyarbakır Saraykapı'ya gidiyorlar. Jitem binasına, 16 kişilik bir tim. Ve ertesi gün oradan helikopter ile Irak'ın Süleymaniye kentine geçiyorlar. Yaklaşık bir ay Kuzey Irak 'ta kaldıktan sonra tekrar helikopter ile Diyarbakır'a geliyorlar. Ve oradan Cesna tipi bir uçakla Malatya'ya giderken uçak düşürülüyor. Hiç kimse sağ kalmadı. Yani olayı gerçekleştiren Jitem elemanları da susturuldu. Bu olayı, ben yetkili makamlara da bildirdim." diye konuştu.

"YEŞİL KONUŞURSA KARANLIK OLAY KALMAZ"

'Yeşil' kod adlı Mahmut Yıldırım'ın yaşadığını iddia eden Akdağ, "Hatta iddia ediyorum, şu anda Çukurova Bölgesi'nde tutuluyor. Geçtiğimiz aylarda ise Diyarbakır'da görüldü. Kaynağımı açıklayamam ama bundan hiç şüphem yok. Onu derin yapılar halen elinde tutuyor. Çünkü o konuşursa Fırat'ın ötesinde karanlık olay kalmaz. PKK'nın derin ilişkileri de deşifre olur. Derin devlet, Yeşil konuşur diye onu himaye ediyor. Ama oğlunun yakın zamanda avukatlar ile görüşerek babasının yaşadığını ifade ettiğini de biliyorum. Can güvenliği olmadığı gerekçesiyle avukatı açıklayamam. Sanırım çete davalarına tanıklık yapmak istiyor." şeklinde konuştu.