
Basın toplantısında, aşırılık yanlılarıyla mücadeleden söz ederken, Cameron’un "İslami aşırılık yanlısı teröristler" ifadesini kullanması, Obama’nın ise "İslam" kelimesini kullanmayıp "aşılık yanlısı terörizm" ifadesini tercih etmesi dikkati çekti.
İki lider şu açıklamalarda bulundu:
OBAMA: AMERİKALI MÜSLÜMANLAR, KENDİLERİNİ AMERİKALI HİSSEDİYOR
"Avrupa’ya göre bizim belki de büyük bir avantajımız Müslüman nüfusumuzun kendilerini Amerikalı olarak hissetmeleri. Geleneğimizde olan göçmenlik ve özümseme süreci, belki de bizim en büyük gücümüz"
"Bu sorun sadece istihbarat ve askeri güçlerle çözülemez"
"Biz daha güçlüyüz, yıkmak değil kurmak için birlikte çalışmak ve hoşgörü noktasında Müslümanların büyük çoğunluğunun inandığı değerleri temsil ediyoruz. Bu, kalplerde büyük sızıya, trajediye ve yıkıma neden olan birproblem ama bu aynı zamanda, sonunda yenilgiye uğratacağımız bir şey"
"İRAN'A YAPTIRIM TASARISINI VETO EDECEĞİM"
"(Kongre'den) İran'a yaptırım tasarısı masama gelirse veto edeceğim"
"(Kongre yeni yaptırım tasarısı geçirirse) Risklerin neler olduğunu ben size söyleyeyim...(Böyle bir durumda) Tüm müzakerelerin çökme ihtimali çok yüksek ve o noktada, İran'ın müzakere masasına gelmeden önceki durumuna dönmesi ve o zaman yaptıklarının aynısını yapmaya başlaması için üzerinde hiçbir kısıtlamakalmayacak"
"Kongre şunun farkında olmalı, eğer bu diplomatik çözüm (çabası) başarısız olursa, o zaman bunun bir noktada askeri sürtüşmeyle neticelenmesi riski ve ihtimali de artar ve Kongre bunun da sorumluluğunu almak zorunda kalır"
CAMERON: GERÇEK DÜŞMAN, İSLAM'I ÇARPITAN ZEHİRLİ SÖYLEMLER
"Buradaki gerçek düşmanı unutmamamız lazım ki o da İslam’ı çarpıtan zehirli söylemlerdir"
"Avrupa, Amerika ve dünya geneli çok ciddi İslami aşırılık yanlısı terör tehdidiyle karşı karşıya. Dünyanın en büyük dinlerinden biri olan İslam’ı çarpıtmak, terör, ölüm ve çatışma yaratmak isteyen fanatik ve zehirli bir ideolojiyle yüz yüzeyiz"