Vücut direncini arttırmanın yolları

3

Sonbahar hastalıkları daha çok iklim, sosyal çevre ve fiziksel değişikliklere bağlı olarak ortaya çıkan ve sıklıkla enfeksiyon ile seyreden hastalıklardır. Özellikle vurgulanması gereken nokta, insan vücudunun ısı değişimlerine ve yeni hava koşullarına uyum sağlaması için iki-dört hafta gibi bir süreye ihtiyaç duyduğudur. Bu da sadece yumuşak mevsim geçişleriyle mümkündür.  Enfeksiyon Hastalıkları Uzman Dr. Meltem Yavuz, sonbaharı sağlıklı bir şekilde geçirebilmemiz ve vücut direncini artırmak için tüyolar verdi:

SUYA SABUNA DOKUNUN

Ellerinizi kurallara uygun bir şekilde sık sık yıkayın. El yıkamanın sevdiklerinizi ve sizi, damlacık ve temas yolu ile bulaşan hastalıklara karşı en çok koruyan önlem olduğunu unutmayın.

HAVASIZ KALMAYIN

Kapalı mekanlardan, havalandırması iyi olmayan yerlerden uzak durun. Evinizi ve ofisinizi sık sık havalandırın. Klimaların, yarattıkları ısı değişiklikleri nedeni ile vücut direncini azalttığını ve bazı mikropların bulaşmasını kolaylaştırdığını unutmayın.

DOĞRU GİYİNİN

Mevsime uygun giyinin; ne çok ince, ne de çok kalın kıyafetler tercih edin. Hem üşümeyecek, hem de terlemeyecek şekilde giyinmeyi, havanın ani ısınıp soğumasına karşı tedbirli olmayı unutmayın. Terlemeyi artıran naylon kıyafetler yerine, terinizi emecek pamuklu kıyafetleri tercih edin.

ODA ISISINI İYİ AYARLAYIN

Çok sıcak ve çok soğuk ortamlarda bulunmak, sizi pek çok mikroba karşı koruyan üst solunum yolunu temizleyici silier sistemde fonksiyon bozukluğuna yol açar. Oda ısınız 22-25 derece arasında olsun.

DÜZENLİ UYUYUN

Uyku kalitesi; hem sıcaktan, hem de soğuktan etkilenebilir. Bilimsel araştırmalar, 14-24 derece arasındaki ortam sıcaklıklarında uykumuzun pek bozulmadığını göstermektedir. Dünya Sağlık Örgütü'nün oturma odaları için önerdiği standart sıcaklığın 21 derece, yatak odaları için 18 derece olduğunu unutmayın. İdeal uyku süresi değişmekle birlikte ortalama yedi saatlik uyku, bağışıklık sisteminiz için mutlaka gereklidir.

SAĞLIKLI BESLENİN

Vücudun günlük vitamin ve mineral ihtiyacını karşılayacak şekilde doğru bir beslenme programı uygulayın. C vitamini, D vitamini, E vitamini ve Çinko gibi vitamin ve mineralleri, doktorunuza danışarak kullanabilirsiniz. Ayrıca günde en az 2-2.5 litre su tüketmeyi unutmayın. Yoğurt ve kefir gibi besinlerin, içerdiği probiyotikler sayesinde bağırsak florasını güçlendirdiğini, başta ishaller ve üst solunum yolu enfeksiyonları olmak üzere pek çok enfeksiyon hastalığından korunmaya yardımcı olduğunu aklınızdan çıkarmayın.

AŞI YAPTIRIN

Grip aşısı için ideal olan zaman, aslında grip mevsimi öncesidir. Bu nedenle aşının Eylül-Kasım ayları arasında yapılması tercih edilir. Aşı, eğer kişi henüz gribal bir enfeksiyon geçirmediyse, kış aylarında da yapılabilir. Grip aşısının her yıl yinelenmesi gerektiğini, zatürre (pnömokok) aşısının ise beş yıl süren bağışıklık sağladığını unutmayın.

ÖNCE DOKTOR SONRA İLAÇ

Herhangi bir sağlık sorunu ile karşılaştığınızda, kulaktan dolma tedbirler ve kendi kendinize alacağınız antibiyotikler yerine, mutlaka konunun uzmanı doktorlarla irtibata geçin. Bilinçsiz antibiyotik kullanımından kesinlikle sakının.

ÖĞRETMENLER DAHA FAZLA RİSK ALTINDA

Havaların aniden ısınıp soğumasıyla ortaya çıkan kısa süreli ısı değişimleri, vücudun adaptasyon sürecini zorlaştırır. Bu durum, vücudun bağışıklık sistemi dediğimiz savunma sisteminin zayıflamasına neden olur. Bağışıklık sistemi zayıfladığında, sonbahar-kış döneminde grip, nezle, sinüzit, bronşit, bronşiyolit, astım, faranjit, laranjit ve zatürre gibi enfeksiyon hastalıklarının ortaya çıkması ve toplum içinde yayılması kolaylaşır. Sonbahar hastalıkları, herkes için bir tehdit unsurudur; ancak sağlık çalışanları, polis, itfaiye görevlileri, öğretmen, öğrenci ve asker gibi toplumsal işler yapan ve dış etkenlere daha çok maruz kalan meslek grupları daha fazla risk altındadır. Okullar, kalabalık işyerleri, ofisler, fabrikalar, bakımevleri gibi yerler, bu tür mevsimsel hastalıkların kolayca yayılım gösterdiği ortamlardır.