30 yıllık çatışmanın maliyeti 400 milyar dolar

30 yıllık çatışmanın maliyeti 400 milyar dolar

Abdullah Öcalan, MİT'in kendisini 16 Ekim 2012'de resmen ziyaretiyle başlayan 'Çözüm süreci'nin 5'inci ayında PKK'ya ve Türkiye kamuoyuna "Silahlı direniş sürecinden, demokratik siyaset sürecine kapı açılıyor. Artık 'Silahlar sussun, fikirler ve siyasetler konuşsun' noktasına geldik" sözleriyle seslendi. Gözler bölgeye çevrildi. Güneydoğu'da son 30 yıldır devam eden çatışmanın bölge ve ülke ekonomisine verdiği kaybı tam olarak hesap etmek çok zor. Çünkü cepten çıkan maliyetten çok daha fazlasını çatışma nedeniyle cebe giremeyen maliyet oluşturuyor.

ASIL MALİYET TELAFFUZ EDİLENİN ÖTESİNDE

Çok değil yaklaşık bir yıl önce Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, teröre giden paranın 400 milyar doları bulduğuna dikkat çekmişti. Bakan Çelik'e göre 400 milyar dolar olan maliyet bazı kaynaklara göre 300 milyar dolar düzeyinde. Rakamlar farklılık gösterse de şu bir gerçek ki terörün asıl ekonomik maliyeti telaffuz edilen bu rakamların çok ötesinde. Çünkü terörün cebe girmeyen maliyetinin cepten çıkan maliyetten daha büyük olduğu belirtiliyor. Hükümetin başlattığı çözüm süreci devam ederken, terörün bölgeye ve Türkiye'ye yarattığı zarar da yine gündemde. Yeni süreçle birlikte "terör biterse..." umuduyla çıkılan yolda, bölge için harcanan güvenlik parasının yatırıma, istihdama yönelmesiyle ortaya çıkacak katma değere vurgu yapılıyor.

DOĞU VE GÜNEYDOĞU ŞAHA KALKACAK 15 BİN OKUL, 150 BOĞAZ KÖPRÜSÜ, 120 ATATÜRK BARAJI

Seta Vakfı'nın Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Hüseyin Yayman'la ortak hazırladığı "Türkiye'nin Kürt Sorunu Hafızası Raporu'na göre de 1984 yılından bu yana terörle mücadeleye ayrılan kaynağın 300 milyar dolar olduğu belirtiliyor. Söz konusu bu parayla 15 bin adet 24 derslikli okul, 900 adet 400 yataklı tam teşekküllü eğitim ve araştırma hastanesi, 150 adet boğaz köprüsü, 120 adet Atatürk barajı yapılabilirdi.Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan da teşvik sisteminin çözüm süreciyle birlikte emek yoğun sektörlerde bölgeyi üretim üssü haline getireceğini belirtiyor.

''TÜRKİYE PRANGADAN KURTULACAK''

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan "Yeni yatırımlar bölgede üretimin, istihdamın ve ihracatın artması, bölge insanımızın refahının yükselmesi, zenginleşmesi demektir. Bugüne kadar terörden çeken Doğu ve Güneydoğu'da verilen yatırım teşvik belgelerinde yaşanan gelişmeler de altıncı bölgenin gelişmesi, zenginleşmesi, kalkınması ve işsizlik sorununun çözümünün müjdecisidir. Türkiye ekonomisi ayağındaki büyük bir prangadan kurtulacaktır" dedi.

''BÖLGE GÖÇ VERMEZ, GÖÇ ALIR''

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz "Bu bölgeye kamu yatırımlarından daha fazla özel sektör yatırımları gelecektir. Göç hızının tersine döneceğini, buranın göç alacağını tahmin ediyorum. Teröre ve bölge ülkelerindeki gelişmelere rağmen yüksek rakamları yakaladık. Burası dinamik bir bölge. Adıyaman, Şanlıurfa, Diyarbakır, Batman, Mardin gibi şehirlerde yatırımcılar arsa kuyruğuna girdi. Çok sayıda yatırımcı var, özellikle OSB'lerden talep var. Güneydoğu artık eski Güneydoğu değil. Sekiz ilin ihracatı geçen yıl 8 milyar doları aştı. 10 yıl önce
700 milyon değildi. "

''SAVUNMA BÜTÇESİ AZALACAK''

Çözüm süreciyle birlikte 2013 yılında bütçeden 20 milyar liralık pay alan savunma harcamalarının da azalacağı belirtiliyor. Çevre ülkelerde yaşanan siyasi gelişmeler ve terör olaylarının 18 milyar lira olan savunma bütçesini 20 milyar liraya çıkardığını kaydeden bir savunma uzmanı, "Terörden dolayı bölgede görev yapan askere, polise ekstra paralar ödeniyor. OHAL döneminde yapılan harcamalar daha da yüksekti. Kuzey Irak'a operasyonun maliyeti de bir seferde 30-40 milyon doları buluyor. 1990'lı yıllardan sonra maliyet daha çok yükseldi" bilgisini verdi.

''3 KATI POTANSİYEL YARATILABİLİRDİ''

BİR bir ekonomi yetkilisi de "Terörün görünen maliyetinden çok görünmeyen maliyeti var. Üretim yapılmıyor, istihdam sıfır denecek kadar az. Bölgede hiçbir şekilde katma değer yaratılmıyor. Diyarbakır, Mardin, Şırnak, Tunceli bugünkü durumunun üç katı kadar potansiyel yaratabilirdi. Güvenlik harcamasından çok o bölgenin Türkiye'ye yapamadığı katkıyı bir hesaplayın. Potansiyeli kullanamamaktan dolayı rakamsal boyut çok daha büyük" görüşünü savunuyor.