- Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, 10 Kasım 1938'de Dolmabahçe Sarayı'nda hayatını kaybetti.
- Geçirdiği sıtma, göz rahatsızlıkları, böbrek sorunları, akciğer hastalıkları ve kalp sorunları gibi sağlık sorunları nedeniyle yıllarca mücadele etti.
- 1938'de siroz teşhisi konulduktan sonra sağlığı hızla kötüleşti ve 10 Kasım'da hayata gözlerini yumdu.
Aramızdan "bedenen" ayrılalı 87 yıl olan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, 10 Kasım 2025 tarihinde saygı ve özlemle anılıyor.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk hakkında birçok bilgi gündemde yer alırken, hastalığı ise merak konularından biri.
"Atatürk neden vefat etti", "Atatürk'ün hastalığı neydi," "Atatürk ne zaman hastalandı" gibi soru başlıkları trendlere girdi.
Peki; Atatürk hangi hastalıklarla mücadele etti? İşte, kendisine konulan teşhisler...
Mustafa Kemal Atatürk, 10 Kasım 1938’de İstanbul'daki Dolmabahçe Sarayı’nda hayatını kaybetti.
Vefatından önceki dönemde, sağlığının ciddi şekilde bozulduğu, günlük işlerini ve rutinlerini yerine getiremediği, hatta pek çok zaman yatak istirahatine çekildi.
Sonuç olarak, 57 yaşında aramızdan ayrılan Ulu Önder, vefatına sebep olan hastalıklar nedeniyle yıllarca süren bir sağlık mücadelesi verdi.

1. Manastır Askeri Lisesi (1896) Yılında Sıtma
Atatürk, genç yaşlarda Manastır Askeri Lisesi’nde öğrenim gördüğü dönemde sıtma hastalığına yakalanmıştır.
Sıtma, o dönemde tropikal bölgelerde sık görülen bir hastalıktı ve Atatürk, bu hastalığı birkaç kez geçirmiştir. Sıtma, vücutta ciddi halsizlik, ateş ve titremelere yol açan bir enfeksiyon hastalığıdır.
2. Trablusgarp-Bingazi’de Gözlerinde Beliren Rahatsızlık
Atatürk, Trablusgarp ve Bingazi'de görevli olduğu dönemde gözlerinde rahatsızlıklar yaşamıştır. Göz sağlığı, özellikle savaş ortamında ve zor koşullarda çalışan bir asker için önemli bir konu olmuştur, ancak Atatürk'ün bu dönemdeki göz rahatsızlıkları ne şekilde tedavi edildiği hakkında çok fazla bilgi bulunmamaktadır.

3. I. Dünya Savaşı Sırasında Böbrek Rahatsızlığı
I. Dünya Savaşı sırasında Atatürk’ün böbreklerinde sorunlar ortaya çıkmıştır. Bu durumu tedavi edebilmek için, Atatürk bir süre Carlspad’a giderek kaplıcalarda tedavi görmüştür. Ayrıca daha önce Viyana'da da tedavi olmuş, böbrek sorunları için çeşitli doktorlar tarafından muayene edilmiştir.
4. I. Dünya Savaşı Yıllarında Akciğer İltihabı ve Öksürük
Savaş yıllarında Atatürk’ün akciğer sağlığı da bozulmuştur. Özellikle öksürük şikâyetleri ve akciğer iltihabı (pnömoni) gibi hastalıklar yaşamıştır. Bu durum, savaş koşullarının zorlukları ve hava koşullarının etkisiyle de bağlantılı olabilir. Atatürk, özellikle solunum yoluyla ilgili hastalıklarla ciddi mücadeleler vermiştir.

5. Aşırı Çalışma ve Kalp Krizleri
Atatürk, yoğun çalışma temposunun ve stresin etkisiyle kalp sorunları yaşamıştır. 1923’te Çankaya Köşkü’nde şiddetli bir göğüs ağrısı ve sol kol ağrısı ile koroner spazm geçirmiştir.
Aynı şekilde, 13 Kasım 1923'te bir başka koroner spazmı tekrar etmiştir. Bu sağlık sorunları, 1927 yılında tekrar nüksederek Atatürk’ün sağlığını ciddi şekilde etkilemiştir.
1927’nin Mayıs ayında, Atatürk bir kez daha koroner spazm geçirmiştir ve buna bağlı olarak ünlü doktorlar Prof. Dr. Kraus ve Prof. Dr. Von Romberg Ankara’ya davet edilmiştir.
6. Bursa'da Kulak Rahatsızlıkları (Haziran 1926)
Bursa’da bulunduğu sırada Atatürk, kulaklarından rahatsızlık yaşamıştır. Bu rahatsızlık, kulak enfeksiyonlarından veya işitme sorunlarından kaynaklanmış olabilir, ancak tedavi süreci hakkında daha fazla bilgi yoktur.

7. Zatürre (1936)
22 Kasım 1936'da Atatürk, yüksek ateş ve titreme şikâyetleri ile zatürre geçirmiştir. Dr. Refik Saydam ve Dr. Asım Arar tarafından yapılan teşhisle, zatürre hastalığı tespit edilmiştir.
Atatürk, bu hastalığı atlattıktan sonra birkaç gün boyunca istirahat etmiştir. Zatürre, özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan bireylerde ciddi sonuçlar doğurabilen bir hastalıktır ve Atatürk’ün zayıflamış sağlığı için başka bir risk faktörü oluşturmuştur.

8. Siroz
Atatürk sık sık ateşleniyor, günden güne zayıflıyordu. Yorgunluk ve halsizlik belirtileri netleşti. 1938'in başında, Prof. Dr. Nihat Reşat Belger, Atatürk'e siroz teşhisi koydu. Temmuz 1938'de yakalandığı zatürre hastalığı ise artık sonun başlangıcıydı.
Durumu anlayan Atatürk, 5 Eylül 1938 günü vasiyetini yazdı.
Ertesi gün Dolmabahçe Sarayı'na gelen Fransız doktor Fissenger Atatürk'ün karnından tam altı litre su almıştı.
16 Ekim 1938 günü öğleden sonra ağır bir komaya girdi. Bu kritik durum 5 gün sürdü. Son günlerini Dolmabahçe'de vefat ettiği odasında geçirdi.
Kötüleşen sağlığı Türk ve yabancı doktorların tedavilerine rağmen sonuç vermedi.
Atatürk 10 Kasım 1938'de saat 9'u 5 geçe hayata veda etti.