Ekonomistlere göre aşılamanın piyasalara etkisi

Dünya ekonomisi, koronavirüs darbesi ile dağılmayı sürdürüyor.

Piyasalar biraz olsun hareketlense de toparlanma oldukça uzun zaman alacağa benziyor.

Aşıların piyasaları olumlu yönde etkileyeceğini söyleyenler ile ekonomistler aynı düşüncede buluşmuyor. Ekonomistlere göre 2021 yılı da koronavirüsün gölgesinde bitecek ve tam anlamıyla iyileşme sonraki baharlara kalacak.

NTV yayınına katılan ekonomist Burcu Ünüvar, koronavirüs konusunda piyasaların negatif haberleri göz ardı ettiğini, 2021 yılının da korona gölgesinde geçeceğini söyledi.

“ÇOCUKLARI DA ETKİLEYEBİLECEK HALE GELME RİSKİ VAR”

Ünüvar, “Neredeyse 12 aydır sürekli olumsuz haber almaktan yorgun düştük. Merkel, 'Okulların açılmasına dikkat edelim, üçüncü dalga olabilir' dedi. Danimarka’da şu anda İngiliz mutasyonu baskın virüs haline geldi. Bu neden kritik? Koronavirüsün daha önceki versiyonu çocuklara bulaşmıyordu, bu nedenle okullar açılabiliyordu. Şu anda çocukları da okulları da etkileyebilecek bir hale gelme riski var. İngiltere kademeli bir açılış yapılacağını söyledi.

Aşılamalar ekonomiyi nasıl etkileyecek? İZLE

“PFİZER AŞISININ ÇIKTIĞI ALMANYA’DAN ÜÇÜNCÜ DALGA UYARISI GELİYOR”

Dolayısıyla bir yandan aşılama devam ediyor. Pfizer aşısının bulaş etkisini azalttığını söyleyen çalışmalar var ancak bir yandan da Pfizer aşısının çıkış noktası olan Almanya’da üçüncü dalga uyarısı geliyor. Piyasanın bir miktar koronavirüs yorgunu olduğunu, negatif haberleri hafif göz ardı ettiğini düşünüyorum. Yaz aylarında bir açılış olabileceğini düşünmekle birlikte bu açılışın her gün daha da iyileşerek gitmeyebileceğinden endişe ediyorum. O yüzden 2021 yılı bir koronavirüs yılıdır demeye devam edeceğim.” dedi.

“DÜNYA GENELİNDE BİR TOPARLANMA ELBETTE OLACAK ANCAK…”

“Piyasaların iyileşiyor olması, piyasalarda rekorların kırılıyor olması imalat sanayinin iyi gittiği anlamına gelmez, hizmetler sektörünün iyi gittiğini anlamına gelmez, istihdamın iyi gittiği anlamına gelmez.” diyen Ünüvar, şöyle devam etti:

“Maalesef koronavirüsün bizi varlık piyasalarında baş başa bıraktığı bir derdimiz daha var. O da değerlemeler ve fiyatlamalar arasındaki fark… Her gün piyasalar rekorlarla kapanıyor. Uzun zamandır bu böyle, sadece Türkiye’de değil, pek çok ülkede böyle. Ama baktığımız zaman gelinen fiyatla değerlemeler arasında uçurum olduğunu görüyoruz. Piyasalarda dikkatli olmamızı gerektiren fiyat seviyeleri de var. Koronavirüsle birlikte düşürüldüğünde yılın ikinci yarısı için bir miktar daha temkinli olmamız gerektiğine inanıyorum. Dünya genelinde bir toparlanma elbette olacak ancak her ülke bundan eşit pay almayacak. Reel ekonomiyi daha yakından takip etmemiz gerekiyor.”