Abdülhamit Gül'ün boğazının düğümlendiği anlar
AA

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, Üsküdar Belediyesi, Marmara Üniversitesi ve 15 Temmuz Derneği ortaklığında hazırlanan IV. Uluslararası 15 Temmuz Sempozyumu'nun açılışında konuştu.

FETÖ ile mücadelenin taşıyıcı kolunun yargı olduğuna dikkat çeken Abdülhamit Gül, milletin kendini siper etmesiyle kazanılan mücadele sürecinin sulandırılmasına ve ekseninden kopmasına asla izin verilmeyeceğinin altını çizdi.

MİLLETİN O GÜN Kİ CESARETİ BAKANI DUYGULANDIRDI

15 Temmuz 2016 gecesi gerçekleştirilen darbe girişiminin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısı üzerine sokakları ve meydanları dolduran vatandaşların cesaretine vurgu yapan Bakan Gül, 15 Temmuz'un kendisine ne hissetirdiğini aktardı.

"BU AZİZ MİLLETİN FERDİ OLMAKTAN HER ZAMAN ONUR DUYACAĞIZ"

Bakan Gül, böyle aziz bir milletin ferdi olmaktan duyduğu gururu dile getirerek, "Her yaştan her görüşten vatan evladı göğsünü siper etmemiş olsaydı bu hayasız akını durduramayacaktık. O sebeple 15 Temmuz direnişine kanlarıyla canlarıyla hayat veren milletimize şükran borçluyuz. Bu aziz milletin bir ferdi olmaktan her zaman onur duyacağız." ifadelerini kullandı.

'HİÇBİR GÜÇ MİLLİ İRADENİN ÜSTÜNDE DEĞİL' VURGUSU

FETÖ'nün hain tuzağını, 15 Temmuz gecesi millet iradesinin ve halkın üstünde hiçbir güç tanımadığını haykıran Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bozduğunu belirten Gül, Cumhurbaşkanı'nın çağrısının milyonlara umut olduğunu söyledi.

Bakan Gül, konuşmalarına şu sözlerle devam etti:

"27 Mayıs askeri darbe ile başlayan müdahaleler zincirinde takip eden her halka vesayet düzeni kökleştirmiştir. Darbecilerin başarılı olduğu her örnekte millet ve siyaset kaybetmiştir. Devlet toplumu yabancılaşmış, devlet ve toplum arası açılmıştır. 15 Temmuz’u farklı kılan budur. Siyasi tarihimizde ilk kez sesinin bastırılmasına, iradesinin hiçe sayılmasın canı pahası karşı çıkmış itiraz etmiştir. 15 Temmuz hain kalkışmayı tarihsel olarak diğerlerinden ayıran ikinci, özellik ise, açık saldırının nitelik amacıyla ilişkilidir. 15 Temmuz millet egemenliğin üzerinde vesayet girişimin ötesinde, bu hain kalkışma düpedüz bir esaret girişimidir. 15 Temmuz Türkiye’nin düştüğü yerden ayağa kalkışının tarihidir."

Abdülhamit Gül'ün boğazının düğümlendiği anlar - VİDEO

FETÖ HAKİM OLSAYDI, AYASOFYA AÇILAMAZDI

FETÖ'yü milletin üzerine salan bir iradenin egemen olması halinde bugün Ayasofya'nın açılamayacağının altını çizen Gül, "Türkiye egemen bir devletin gücü ve öz güvenine erişememiş olsaydı Fatih Sultan Mehmet’in vasiyetine hürmetle o kutlu mabede tarihsel işlevini yeniden kazandırabilmek mümkün olur muydu? 15 Temmuz başarıya ulaşmış ve Türkiye küresel kudret sahiplerinin oyuncağı haline gelmiş olsaydı, bu karar alınabilir miydi? Bugün onlar Ayasofya’nın ibadete açılmasından hayal kırıklığı yaşadıklarını ifade ediyorlar. Bizim derdimiz milletimizin hayalleridir. Milletin penceresinden bakıldığında kırılan hayaller değil zincirlerdir." dedi.

KÜLTÜREL MİRAS: AYASOFYA

Bakan Gül, 15 Temmuz'un ardından milletin ayağına takılmak istenen prangaların da kırıldığını belirterek, Ayasofya'nın ceddimizden neslimize uzanan bir kültür hazinesi olarak en iyi şekilde korunacağını dile getirdi.

HER BİR FETÖ ÜYESİ HESAP VERECEK

FETÖ ile mücadelenin yargı boyutuna da değinen Gül, hiç kimsenin bağımsız mahkemelere vekaleten konuşma hakkı bulunmadığını belirterek, şöyle konuştu:

"Şundan aziz milletimiz müsterih olsun: Kamu kurumlarımız kendini gizleyen kripto FETÖ'cülerden tamamen arındırılıncaya, temizleninceye kadar, FETÖ tehdidi tamamen ortadan kaldırılıncaya kadar yargının FETÖ ile mücadelesi titizlikle devam edecektir, kararlılıkla sürdürülecektir. Bu hainlerle iş birliği yaparak ihanet şebekesinin bir parçası haline gelen herkesten hesap sorulmaktadır. Bağımsız Türk yargısı, bu hainlerden hesap sormaya devam edecektir. Bu kararlı mücadele içeride ve dışarıda birilerini rahatsız etse de FETÖ terör örgütünün her bir üyesini yargı önüne çıkarıp hesap sormak, şehitlerimize, gazilerimize ve aziz milletimize karşı namus borcumuz, en büyük sorumluluğumuzdur. Soruşturma ve kovuşturmalar bağımsız yargı mercilerinde sürdürülmektedir. Sistem kendi bütünlüğü içinde işlemektedir, varsa hatalar yine sistemin bu işleyişi içinde giderilmektedir. Yargı mensuplarımızın adalet terazisini en hassas biçimde tutarak bu zor görevi başarıyla yerine getireceğinden eminiz."

İNCELEMELER HASSASİYETLE SÜRÜYOR

Suç işleyenden mutlaka hesap sorulduğunu ve bu hesabın hak edenin hak ettiği cezayı almasıyla kapanacağını vurgulayan Gül, "Hukukun ve vicdanın sesinden, Anayasa'dan başka seslere kulak kabartanların, örgütünden, sözde abilerinden istikamet alanların Türk yargısı içinde barınma şansı yoktur ve olmayacaktır. Bu mücadele aynı zamanda Türk yargısının kendi içindeki bağımsızlık ve saygılığını koruma mücadelesidir. Bu hassasiyetle devam etmektedir ve HSK her türlü iddiayı büyük bir ciddiyetle inceleyerek bu mücadelesini sürdürmektedir." dedi.

TÜRK YARGISININ ARINMA SÜRECİ DEVAM EDİYOR

Abdulhamit Gül, son olarak 8 Temmuz'da gerçekleştirilen toplantıda HSK'nin 2 yargı mensubu hakkında meslekten men kararı verdiğini, 26 yargı mensubunun tedbiren görevden uzaklaştırıldığını kaydederek, şunları söyledi:

"İhtiyat ve teyakkuzu elden bırakmamakla birlikte, mahkemelerimizin kürsülerinde artık Pensilvanya'dan emir alan, abilerinden emir alan, cemaatinden, ideolojik yapılardan emir alan değil, hukukun emrinde, milletin hizmetinde yargı mensuplarının bulunduğunu hatırda tutmamız gerekir. Türk yargısı kendi içindeki arınma çabalarına birçok kurumdan çok daha erken tarihlerde başlamıştır ve süreç içinde çok önemli bir mesafe elde edilmiştir. Ancak arınma süreci henüz tamamlanmamıştır. FETÖ ile mücadelenin yargısal boyutunun meşru ve güvenilir tutulması, en başta yargının kendi içindeki bu süreci sağlıklı biçimde sürdürüp sonuçlandırılmasına bağlıdır."

"83 MİLYON MİLLETİMİZİN BEKA MÜCADELESİ"

Mücadelenin titizlikle ve hukuk içerisinde kararlılıkla devam ettiğini aktaran Gül, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Tüm kurumlarımız bu mücadeleyi sürdürmektedir. Bu mücadele bir siyasi partinin, bir görüşün mücadelesi değildir, 83 milyon milletimizin beka mücadelesidir, hukuk mücadelesidir, demokrasi mücadelesidir. Bu mücadele sadece birilerinin kişisel mücadelesi değil, topyekun millet olarak, devlet olarak verdiğimiz mücadeledir. Sadece FETÖ değil, toplumun ve devletin içerisinde bu anlamdaki yapıların hiçbirine müsamaha gösterilmeyecek, hukuk dışında hiçbir illegal, parelel yapıya da asla ama asla müsade edilmeyecektir. Bu mücadeleyi hep birlikte başarıyla nasıl 15 Temmuz'da yaptıysak, bu demokrasi nöbetini sonuna kadar sürdüreceğiz ve kazanan demokrasimiz, hukuk, ülkemiz ve aziz milletimiz olacak."

PROGRAMINA DEVAM ETTİ

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, buradaki programının ardından Hafıza 15 Temmuz Müzesi'ni, 15 Temmuz Şehitler Makamı'nı ve Edirnekapı'daki 15 Temmuz Şehitliği'ni ziyaret etti.

Abdülhamit Gül'ün boğazının düğümlendiği anlar

Abdülhamit Gül'ün boğazının düğümlendiği anlar

Abdülhamit Gül'ün boğazının düğümlendiği anlar

Abdülhamit Gül'ün boğazının düğümlendiği anlar

Abdülhamit Gül'ün boğazının düğümlendiği anlar

Abdülhamit Gül'ün boğazının düğümlendiği anlar

Abdülhamit Gül'ün boğazının düğümlendiği anlar

Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)