Ahmet Davutoğlu: Seçimi ertelemek sivil darbedir
ensonhaber.com

Türkiye depremde kaybettiği vatandaşlarını yasını yaşarken, muhalefet gündemi seçim tartışmasına çevirdi.

Deprem bölgesine giden İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in, 14 Mayıs tarihinde seçim olacağına inanmadığını söylemesinin ardından açıklamalar peş peşe geldi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Seçim ancak savaş halinde ertelenebilir. Savaş olmadığına göre seçim ertelenemez." diyerek tepkisini dile getirdi.

Bu sözlerin ardından 6'lı masanın diğer ortağı Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu da seçimin ertelenmesini sivil darbe girişimine benzetti.

"Seçim ertelenemez"

Davutoğlu, sosyal medya hesabından paylaştığı videoda şu ifadeleri kullandı:

Böyle bir acı dönemde, seçimi erteleyerek bir müddet daha iktidarda kalma çabanız millete yapılabilecek en büyük zulümdür. Anayasal şartları çiğneyerek alacağınız her karar, YSK’yı kullanarak yönlendireceğiniz her adım sivil bir darbe niteliği taşıyacaktır. Bugünkü iktidardakiler kısa dönemli hesaplar içinde depremi bile istismar etmeyi, bunun için demokrasiye sivil darbe yapmayı bile düşünebilirler. Ama biliniz ki biz buradayız.

"Biz yaraları sarmanın mücadelesini veriyoruz"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik ise bu durumun kendileriyle bir alakası olmadığını, muhalefetin ürettiği bir tartışma olduğunu söyledi.

Çelik, seçimin ertelemesi ile ilgili şunları söyledi:

Şu anda biz canlarımızı enkazdan kurtarmanın derdindeyiz. Şu anda biz yaraları sarmanın mücadelesini veriyoruz. Canlarımızı kurtarmanın mücadelesini veriyoruz. Seçimle ilgili herhangi bir şey konuşmayı çok yanlış buluruz. Hiçbir şekilde doğru bulmayız. Bugün tek gündemimiz var. Bu canlarımızı nasıl kurtarırız. Bu yaraları nasıl sararız. Dışarıda evsiz kalmış vatandaşımızın yanında olmaya nasıl devam ederiz. Bu afetle verdiğimiz mücadeleyi sahadan hiç ayrılmadan nasıl sürdürürüz... Onun dışında seçim ya da başka bir şeyin konuşulması söz konusu bile değil. Cenazelerimizi defnederken, yaralı insanımıza sahip çıkarken böyle bir şeyi hiçbir şekilde konuşmayız. Bu tip konuşmaların da bizimle bir ilgisi yoktur."