Bugünkü cuma hutbesi: 19 Aralık 2025 hutbe konusu ve metni...

Üç Aylar öncesi son cumayı eda eden Müslümanlar, cuma namazında hutbeyi de takip edecek. Her hafta farklı bir konu seçilen hutbede bu haftanın gündemi belli oldu. İşte, 19 Aralık 2025 cuma hutbesi konusu ve tam metni...

Bugünkü cuma hutbesi: 19 Aralık 2025 hutbe konusu ve metni...
  • Müslümanlar, Üç Aylar öncesinde son cuma namazını eda ederken, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından "Her anımızı ebedi kazanca dönüştürebiliriz" başlıklı bir hutbe sunuldu.
  • Hutbe, zamanın kıymetini bilip, onu manevi kazançlarla değerlendirme çağrısı yapıyor.
  • Ayrıca gençlere ve ailelere hitap edilerek, doğru ve faydalı işlerle hayatı bereketli kılmanın önemi vurgulanıyor.

Üç Aylar'ı karşılamaya hazırlanan İslam alemi, cuma günlerini de ibadetle geçiriyor.

Müslümanlar, haftanın en özel ibadetlerinden biri olan cuma namazı öncesinde camilerde okunacak hutbenin konusunu araştırıyor.

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından her hafta farklı bir temada hazırlanan hutbeler, hem toplumsal hem manevi mesajlar taşıyor.

Bu haftanın hutbe başlığı, "Her anımızı ebedi kazanca dönüştürebiliriz" oldu.

İşte, Diyanet tarafından yayımlanan 19 Aralık 2025 cuma hutbesi tam metni ve konusu...

HER ANIMIZI EBEDİ KAZANCA DÖNÜŞTÜREBİLİRİZ

Muhterem Müslümanlar!

Zaman, Cenâb-ı Hakk’ın yarattığı hem büyük bir nimet hem de önemli bir imtihandır. Aslında zamanın uzunluğu ve kısalığı yaşadığımız duygularla ilgilidir. Öyle zaman olur ki, bir ömre bedeldir; geçmesini istemeyiz. Öyle zaman da olur ki, hüzün kaplar dört bir yanımızı, hemen bitmesini isteriz. Bir an gelir huzurla dolar ruhumuz, gönlümüz şenlenir. Bir an da gelir kâbus gibi çöker üstümüze, kalbimiz daralır. Bununla birlikte bazı vakitler vardır ki, Yüce Allah, rahmet ve mağfiret kapılarını ardına kadar açmış, onları kullarına ikram etmiştir.

İşte önümüzdeki Pazar günü karşılayacağımız üç ayların ilki olan Receb ayı, Perşembe’yi Cuma’ya bağlayan gece idrak edeceğimiz Regaib Kandili Yüce Rabbimizin bizlere bir ikramıdır.

Ey Genç Kardeşim!

Sana lütfedilen ömrün en bereketli dönemini yaşamaktasın. Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in, hiçbir gölgenin bulunmadığı kıyamet gününde arşın gölgesinde olacaklar arasında zikrettiklerinden biri de sensin.1 Hayatının bu dönemini; ebedi mutluluğa götürecek faydalı işlerle de sonrasında pişmanlık duyacağın yanlışlarla da geçirmek senin elindedir.

Zamanını; alnını secdeyle buluşturup bereketlendirmek de aklını örten alkol, sağlığını tehlikeye atan uyuşturucu maddelerle ziyan etmek de senin elindedir. Günlerini oruçla geçirip sekinete ermek de zina ve fuhşiyat ile hayatını zindana çevirmek de senin elindedir.

Yapacağın küçük bir iyilik ya da bir yetimi sevindirdiğin için Peygamberimiz (s.a.s)’e ebedi âlemde komşu olmak da ocaklar söndüren kumar ve şans oyunlarıyla hem kendi hem de sevdiklerinin hayatını zindana çevirmek de yine senin elindedir.

Ey Anne Babalar!

Tıpkı zaman gibi çocuklarımız da bize emanettir. Onların hata ve günahlara sürüklenmelerinin en başında ilgisizlik gelmektedir. Çocuklarımız bizlerden; kendilerine değer vermemizi, iyi günde de zor günde de yanlarında olmamızı beklemektedir. Evet, rahmet yağmurlarının sağanak sağanak yağacağı günlerin gölgesi üzerimize düştü elhamdülillah.

Üç aylar ve Kandil Geceleri; tövbeye kapı, umuda pencere, gönle şifa olan manevi bir iklimdir. Bu bereketli vakitleri; çocuklarımızla el ele gönül gönüle verebilmenin, evimizde aynı sofrayı, camilerimizde aynı safı paylaşabilmenin vesilesi kılmak en büyük kazancımız olacaktır.

Kıymetli Müminler!

Sevgili Peygamberimiz (s.a.s), bir kudsî hadislerinde Yüce Rabbimizin şöyle buyurduğunu bizlere haber vermektedir: “Âdemoğlu zamana kahreder. Hâlbuki zamanı var eden benim! Gece de gündüz de benim elimdedir.” 2

Evet, ey aziz kardeşlerim! Bize düşen; zamanın kıymetini bilip her anımızı ebedi kazanca dönüştürmektir. Rabbimizin emrinde, Peygamberimiz (s.a.s)’in izinde bir ömür geçirmektir. Hayat rehberimiz Kur’an-ı Kerim’le hemhal olmak, onun nuruyla evlerimizi bereketlendirmektir. Heva ve hevesimizin değil, Rabbimizin rızasını kazanmanın gayretinde olmaktır. Kötü alışkanlıklarımızı geride bırakmak, hem kendimizi hem de çocuklarımızı cehennem azabından korumaktır.

Şimdiden üç aylarımızı ve Regaib Kandilimizi tebrik ediyor, hutbemizi; fani ömrümüzü baki mutluluğa çevirmenin yollarını gösteren Asr sûresinin mealiyle bitirmek istiyorum: “Asra yemin olsun ki, insan gerçekten ziyandadır. Ancak, iman edip salih ameller işleyenler, birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler bundan müstesnadır.”

3 1 Buhârî, Ezân, 36.

2 Buhârî, Edeb, 101.

3 Asr, 103/1-3.