İHA

İsrail'in abluka altındaki Gazze Şeridi'ne havadan, karadan ve denizden düzenlediği yoğun saldırılar devam ediyor.

Katliamda en az 11 bini çocuk, 7 bin 500'ü kadın olmak üzere 26 bin 257 Filistinli yaşamını yitirdi, 65 bini aşkın kişi de yaralandı.

Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip edildi.

Ali Erbaş: Bir millet topyekun yok edilmeye çalışılmaktadır

Filistin'de yaşanan insanlık dramına tepki göstermek ve şehitleri anmak için İstanbul'da Türk Diyanet Vakfı ve Diyanet İşleri Başkanlığı'nca program düzenlendi.

Kürsüye çıkan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Gazze halkının yanında olduklarını söyleyerek onlar için herkesten dua istedi.

İsrail'in zulmüne sessiz kalınmaması gerektiğini dile getirerek bunun her şeyden önce bir insanlık vazifesi olduğunu ifade eden Erbaş, "Müslümanların idaresi altında asırlarca barış yurdu olan Kudüs ve çevresi bugünlerde hiçbir uluslararası kurala ve hukuka uymayan siyonist zalimlerin elinde eşi görülmemiş bir katliama sahne olmaktadır. Gazze'de, Batı Şeria'da, Kudüs'te ve diğer bütün şehirlerde benzeri görülmemiş bir zulüm işlenmekte; kadın, çocuk demeden bir millet topyekun yok edilmeye çalışılmaktadır. Yıllardır açık hava hapishanesine çevrilen Gazze yakılıp yıkıldı. Hastaneler, okullar, ibadethaneler yerle bir edildi. Çoğunluğu çocuk ve kadın olan binlerce kardeşimiz katil İsrail'in hayasızca saldırılarında hayatını kaybetti. Geride kalanlar ise evsiz, yurtsuz bir şekilde açlık, susuzluk, salgın hastalık gibi sorunların pençesinde hayatta kalma mücadelesi vermektedir. Gazze tam anlamıyla insanlık dışı bir vahşete maruz bırakılmaktadır. Yazıklar olsun ki her şey tüm dünyanın gözleri önünde gerçekleşmektedir" dedi.

"Gazze'de ölen bütün bir insanlıktır"

Ali Erbaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

Bugün Gazze'de yaşananlar küresel emperyalizmin ileri karakolu olarak hareket eden siyonistlerin zihin kodlarında nasıl bir canilik olduğunu bütün açıklığıyla ortaya çıkarmıştır. Kendilerini dünyanın efendisi zanneden zihniyetin aslında insanlık için nasıl bir musibete dönüştüğünü, yeryüzünde nasıl bir fesada yol açtığını açıkça ortaya koymuştur. Gazze'de yaşananlar kendilerini ıslah edici gibi göstermeye çalışan uluslararası yapıların ve devletlerin de maskesini düşürmüştür. Her fırsatta insan haklarından, hukukun üstünlüğünden dem vuran Batı, bütün inandırıcılığını kaybetmiştir. İnsanlığa barış ve huzur getirme iddiasıyla ortaya çıkan Batı merkezli bütün politikalar iflas etmiştir.

Zira bugün Gazze'de insanlar en güvenli mekanları olan evlerinde öldürülüyor. Kadınlar, çocuklar, yaşlılar hunharca katlediliyor. Namaz için mabede giren, tedavi için hastanede bulunan, mülteci kamplarına sığınan, hatta evini barkını terk ederken emniyeti için beyaz bayrak açarak yürüyen insanların üzerine bombalar yağıyor. Bir insan bu dünyada daha başka nasıl ve nerede güvende olabilir. Dört aya yakın bir süredir dünya bomba sesleri ve enkazlar arasında tir tir titreyen yaralı çocukları izliyor. Torununun cansız gözlerinden öperek vedalaşan dedeler, parçalanmış yavrularını kucaklayarak çaresizce koşan babalar, yıkıntılar arasında evladını arayan anneler, bedenleri bombalarla parçalanmış bebeler... Vicdanlar şimdi değilse ne zaman sızlayacak. Aslında Gazze'de ölen sadece çocuklar, kadınlar, masum siviller değil, Gazze'de ölen bütün bir insanlıktır.

Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı (İHA)