Evlat nöbetindeki baba: Buradan kalkmayacağım
İHA

Evlat nöbetindeki ailelerin, dağa kaçırılan çocuklarına kavuşma ümidiyle HDP İl Başkanlığı binası önündeki oturma eylemi yaklaşık 11 aydır devam ediyor.

Çocuklarının ortadan kaybolmasından sonra peşine düşen aileler, evlatlarının terörün pençesine düşürülmesindeki sebepleri de gün yüzüne çıkarttı.

Hepsinin kandırılarak götürülmesinin arkasında örgütün ya da HDP’nin bir aktivitesine götürüldükten sonra ortadan kaybolduğu öğrenildi.

'DİN DERSİ VERECEĞİZ' DİYE KANDIRDILAR

Ailelerden Celil Begdaş, oğlunun 16 ay önce HDP’nin finans desteğinde bulunduğu grup tarafından kandırılarak götürdüğünü söyledi.

Begdaş, kendisi evde yokken annesine çocuğunuza 'din dersi vereceğiz' deyip imzasını alıp gruba kaydettiklerini söyledi.

Evlat nöbetindeki baba: Buradan kalkmayacağım ViDEO

"EVDEN İŞE GİDİYORUM DİYE ÇIKTI"

Evlat nöbetindeki baba Celil Begdaş, oğlunun geçen sene Ramazan ayında saat 21.00’de eve geldiğini söyledi. Pazar sabahında sahura kalktıklarını, çocuğunun saat 07.00’de evden çıkıp ofis semtinde işe gideceğini belirten baba Begdaş,  “Ben de Mardin yolunda çalışıyordum. Saat 08.00’de haber geldi. Dediler, ‘Yusuf işe gitmemiş.’ Dedim belki bir yerde düşmüş, hastaydı. Ben geldim Dağkapıya çocuk şubeye gittim. Dedim oğlum böyle böyle, iş yerine gitmemiş. Ofiste çalıştığını söyledim. Adam hastaneleri araştırdı. Dedi, ‘böyle bir çocuk yok.’ Saat 09.00 oldu yine yok. Hiçbir yerde yok. O arada yeğenimi tekrardan mahalleye gönderdim. Dedi ki, ‘Yusuf Amed Direniş kulübüne katılıyor.’ Tabii orada bütün akrabalar toplandı, kulübe gittiler. Ben tekrar özel hastanelere gittim. Haber geldi dediler ki, ‘Yusuf’un kaydı var burada.’ Ben geldim oranın başkanına dedim, kim kaydını yapmış. ‘Biz etmişiz’ dedi. Nasıl kaydını ettiniz, hani imza. Anasını kandırmışlar. Ondan önce eve geliyorlar. Diyorlar ki, ‘Bu çocuk din dersi görecek. Buna imza ver.’ Anası da bilmiyor zavallı. Orayı sıkıştırdık dediler ‘Hazar Gölü'ne götürmüşler.’ Yeğenim birde amcaoğlum Hazar Gölü'ne gittiler. Onların orada kampı var. Dediler ki il binasına bakın. İl binasına geldik, o kapıda Feyzi var. Sözde arkadaşımdır. Sesim ona gidiyor. Dedi, içeride kimse yok. Biz içeri gittik, 5-6 tane çocuk içeride. Dedim Yusuf Begdaş, onlar da dediler, 'Hazar Gölü'ne gitmiş, yarın sabah gelecekler.’ Ben o gece burada kaldım. Arkada bir kapı daha var. Burası Kandil kampıdır. Burada kaldım sabaha kadar. Meğerse çocuğu arka kapıdan götürmüşler.” dedi.

Evlat nöbetindeki baba: Buradan kalkmayacağım

"OĞLUM GELSE DE BURDAN KALKMAYACAĞIM"

Çocuğunun içeride olduğunu, kendisine söylemediklerini belirten Begdaş, “Bunların hepsi biliyordu. Buradaki kamerayı söktüler. Çocuğun görüntüleri vardı. Bu ayın 5’inde çocuğun 16 ayı oluyor. Bunlar Kürt olamazlar, ancak Kürtleri kandırırlar. Kürtlere yalan söyler, Kürleri kullanırlar. Benim evimi yıktınız, sizin de eviniz yıkılsın diliyorum. Yer yarıldı içine girdi. Ölmüş, kalmış bilmiyorum. Bir ciğer giderse, ciğerpare giderse o evden, o ev dağılır dağılır. Evde huzur mu kalır, evde yemek mi yenilir? Bunlar yerler, bunların hiç umurunda değil. Karım hasta, öbür oğlum okula gitmiyor, psikolojisi bozuk. Benim evim yıkıldı, bir iş yapamıyorum 15-16 aydır. Ben o kulübüne gittim. Dedim ne işiniz var burada. Ağabey diyor, ‘biz maaş alıyoruz’ diyor. Çocukları zorla götürmüyorlar, çocukları kandırıyorlar. Diyarbakır halkına sesleniyorum. Artık uyanın uyanın. Ne zamana kadara ağlayacaksınız. Bu çadır barışın çadırı, hiç kimse getirmeyecek, bu çadır barışı getirecek. Oğlum gelse yine kalkmayacağım. Oğlum gelse başka oğlum gider, başkası gidecek.” şeklinde konuştu.

Evlat nöbetindeki baba: Buradan kalkmayacağım

Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı (İHA)