Fahrettin Altun: Kişisel verilerin korunması temel bir ihtiyaç haline geldi

Kişisel Verileri Koruma Kurumu, ilk kez "Birinci Ulusal Görsel-İşitsel Medyada Kişisel Verilerin Korunması Sempozyumu" düzenledi.

Programa katılan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, burada önemli açıklamalarda bulundu.

"Temel bir insan hakkı ihlalidir"

Kişisel verilerin korunmasının önemine değinen Fahrettin Altun'un konuşmalarından öne çıkan satır başlıkları şu şekilde:

"Teknolojik değişimin hızı yeni ve özel toplumsal alanları ortaya çıkmasına sebep oldu. Bu durum beraberinde hem fırsatları hem de meydan okumaları getirdi.

Bilginin çok hızlı şekilde toplanması ve aktarılması bireylerin mahremiyet, rahatsız edilmeme, anonim kalma ve lekelenmeme gibi özellikle manevi varlığına ilişkin haklarını tehdit edebiliyor.

Kişisel verilerin şahıslardan izinsiz olarak toplanması temel bir insan hakkı ihlalidir. Veriye dayalı bir ekosistemde mahremiyetin en zor korunacağı alan dijital teknoloji alanıdır.

Bu alanda mahremiyetin korunması, kişisel verilerin korunmasından geçer. Kişisel verilerin korunması temel bir ihtiyaç haline geldi.

Fahrettin Altun: Kişisel verilerin korunması temel bir ihtiyaç haline geldi

"Daha güvenli bir medya için çalışmak mücadelemizin bir parçasıdır"

Görsel ve işitsel medyada ortaya çıkabilecek suçlara karşı tedbir almak, devlet için bir tercih ya da toplumu kontrol etme mekanizması değil, vatandaşlarına karşı sorumluluğudur.

Daha güvenli bir medya için çalışmak, bizim hakikat mücadelemizin de bir parçasıdır. Bu, Sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısını yaptığı iletişim seferberliğimizin de bir cüzüdür.

Fahrettin Altun: Kişisel verilerin korunması temel bir ihtiyaç haline geldi VİDEO


"Terör örgütlerinin dijital dünyadaki faaliyetleri devam ediyor"

Sayın Cumhurbaşkanımızın bizzat işaret ettiği üzere, içeriden ve dışarıdan yürütülen 'yalan terörüne' karşı mücadele etmek, Türkiye İletişim Modelimizin önemli ayaklarından biridir.

Medyada ve sanal alemde yürütülen dezenformasyon, kara propaganda, beşinci kol faaliyetleri ve terör örgütlerinin dijital dünyadaki faaliyetleri hız kesmeden devam ediyor.

Kişisel verilerin korunmasına ilişkin farkındalığın artmasıyla milli teknolojilerin geliştirilmesi ve uygulanmasının önemi de daha iyi anlaşılacaktır.

"Cumhurbaşkanımızın hakikat mücadelesi huzurlarını kaçırıyor"

Dijital alanda faaliyet gösterecek yerli ve milli iletişim platformlarının güçlendirilmesine ihtiyacımız olduğunu itiraf etmek zorundayız. Bu ihtiyaç aciliyet arz etmektedir.

Cumhurbaşkanımızın verdiği hakikat mücadelesi ve kararlı duruşumuz, Türkiye'yi eskiden olduğu gibi uluslararası bağımlılık düzenine mahkum etmek isteyenlerin huzurunu kaçırıyor. Rahatını bozuyor. Onlar da yeni yöntemler devreye sokarak sonuç almaya çalışıyorlar. Sonuç alabiliyorlar mı? Hamd olsun alamıyorlar. Türkiye Cumhurbaşkanlığımızın liderliğinde yoluna özgüvenle devam ediyor.

Fahrettin Altun: Kişisel verilerin korunması temel bir ihtiyaç haline geldi

"Dijital platformların tarafsız olmadıklar net şekilde görülüyor"

Görsel, işitsel ve dijital medyanın, gündemi ve gelişmelerin kendi fikirleri doğrultusunda çarpıttığı, farklı yansıttığı ya da olanı görmeyip olmayanı uydurduğunun bir vaka.

Halihazırda dünyaca ünlü yayın organlarının veya yaygın olarak kullanılan dijital platformların anlatıldığı gibi, tarafsız mecralar olmadıkları bugün net bir şekilde görülüyor.

Bunların her biri, arkasında holdinglerin, medya devlerinin bulunduğu, pekala siyasete, ekonomiye ve birçok temel meseleye ilişkin fikirleri olan, bu meselelerde taraf olan birer özne oldukları aşikardır. Bunlar öznelliklerini gizleyerek kendilerini bir oyuncu değil bir hakem gibi yansıtmaktadırlar. Bu platformların ne kadar taraflı ve yeri geldiğinde siyasal, sosyal meselelere ideolojik perspektifle müdahil olabildiklerini gördük, görüyoruz. Demek ki bu platformlar, bu teknolojiler tarafsız, kültür üstü, evrensel ya da küresel diyerek meşrulaştırılabilecek platformlar değildirler.İdeolojik ve keyfi davrandıkları birer vakadır.

Bu platformların da her şekilde kendi ad ve hesaplarına hareket ettikleri birer vakadır. Bunların, son yıllarda ülkemizi ve Sayın Cumhurbaşkanımızı hedef alan sistematik saldırılarında artış yaşandığı da bir gerçektir. Bu, 2010'dan bu yana küresel siyasal gerçekliğin bir parçasıdır adeta.

Fahrettin Altun: Kişisel verilerin korunması temel bir ihtiyaç haline geldi

"Sanal alemde kara propaganda faaliyetleri yapılıyor"

Medya dünyasında ve sanal alemde yürütülen dezenformasyon, kara propaganda, beşinci kol faaliyetleri, siber saldırılar ve terör örgütlerinin dijital dünyadaki faaliyetleri, hız kesmeden devam ediyor. Hedef, kimi zaman devletler kimi zaman siyasiler kimi zaman da kamu kurum ve kuruluşları ve yöneticileri olabiliyor.

Gerekli önlemler alınmadığında Wikileaks örneğinde olduğu gibi en ciddi istihbarat kurumlarına ait gizli belgeler ortalığa saçılabilmektedir. Veri güvenliğine milyarlar harcayan büyük teknoloji şirketlerinin gizli kalması gereken kodları da yine dünyanın diğer ucunda yaşayan ve sadece internet bağlantısı olan birileri tarafından ele geçirilebilmektedir.

"Bugün itibarıyla bu ihtiyaç acil bir ihtiyaçtır"

Bu bağlamda ülkemizin milli teknoloji hamlesinin önemi de bir o kadar kendisini açığa çıkarmaktadır. Bu doğrultuda, kişisel veriler konusundaki çifte standartlar karşısında BİP ve Yaay gibi yerli ve milli platformlara yönelimin artmasını da önemli görüyoruz fakat yeterli değil. Görsel ve işitsel alanın yanı sıra dijital alanda faaliyet gösterecek yerli ve milli iletişim platformlarının güçlendirilmesine ve bu alana çok büyük ve ciddi yatırımlar yapılmasına ihtiyacımız var. Bugün itibarıyla bu ihtiyaç acil bir ihtiyaçtır.

Bu alanda başarılı girişimlerimiz bulunsa da bunların daha nitelikli hale gelmesi ve sayılarının artması gerekiyor. Kamunun attığı ve atacağı adımların yanı sıra iş dünyasının da özel sektörümüzün de bu alanda aktif olması, ülkemizin demokrasi ve vatandaşlık kültürüne katkı yapacak, daha sağlıklı bir iletişim ekosisteminin tesis edilmesiyle hakikat mücadelemizin yoluna bir kilit taşı daha eklenecektir.

Fahrettin Altun: Kişisel verilerin korunması temel bir ihtiyaç haline geldi

"Sömürgeciliğe karşı mücadele etmeliyiz"

Toplumsal alanda mahremiyetin ihlali bir sömürüdür. Bu mahremiyetin kitle iletişim araçları üzerinden sistematik şekilde artması bir tür sömürgeciliktir. Bu sömürü ve sömürgeciliğe karşı mücadele etmeliyiz. Sempozyumu bu mücadelenin önemli bir parçası olarak görüyorum. İçinde bulunduğumuz dijital çağda, basın yoluyla yapılan yayınların aynı zamanda internet aracılığıyla paylaşıldığında derinlere kılcallara yayılabileceğini görüyoruz.

Söz konusu yayınlar dijital ortamda çok daha kalıcı ve kolay ulaşılabilir olduğundan özellikle kişisel veri ihlali içeren ve mahremiyet hakkını zedeleyen nitelikteki yayınların gerek toplum bakımından gerekse hakları ihlal edilen kişi bakımından zararı çok daha büyük olmaktadır.

"Vatandaşlarımızın hukukunun çiğnenmesine kararlıyız"

Sanal dünyanın giderek gerçekliğin yerini almaya başlayan, kaotik ve distopik bir ortama dönüşme sürecine de şahit olduklarını söyleyen Altun, şunları kaydetti:

Hepimiz bu ortamda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Hal böyleyken, çocuklarımızı, gençlerimizi yani geleceğimizi bu felaketten kurtarmak zorundayız, bu bizim ödevimizdir ve elbette kendimizi de korumak zorundayız. İletişim Başkanlığımızın hayata geçirdiği Sosyal Ağ Haritası'nın 2022 yılı içindeki son araştırma verilerine göre ülkemizde internete erişim oranı yüzde 95 düzeyindedir. İnternet erişimi olanların da yüzde 98'i en az bir sosyal ağ mecrasını kullanmaktadır. Tabii bunda son 20 yılda yaptığımız teknoloji atılımının ve altyapı yatırımlarının da payı büyük.

Teknolojinin bireysel ve toplumsal hayata sağladığı iyileştirmeleri, kolaylıkları önemsiyoruz. Ancak teknolojinin, sosyal ağların kullanım yaygınlığı ve sağladığı imkanlar her geçen gün artarken, bu alanın bünyesinde barındırdığı çeşitli tehditler ve sorunlarla da karşı karşıya kaldığımız bir diğer gerçek.

Verilerden de anlaşılacağı üzere, bugün 18 yaş altı nüfusumuz, zamanının büyük bölümünü geçirdiği sanal ortamlarda, kendilerinin ya da ebeveynlerinin kişisel verilerini bilerek ya da bilmeyerek paylaşmaktadır. Kişisel verilerin işlenmesinin disiplin altına alınması, bireylerin kişisel verilerini korumaları ve sahip oldukları haklar konusunda bilinç düzeylerinin artırılması ve toplumun her kesiminde veri koruma bilinç ve kültürünün oluşturulması bir zorunluluk halini almıştır. Bu mecraların ruhuna uygun özgürlükçü tutumu devam ettirirken, vatandaşlarımızın hukukunun çiğnenmesine ve kamu düzenin bozulmasına müsaade etmeme noktasında kararlıyız.

"Siber dünyada da bir egemenlik mücadelesi veriyoruz"

Herhangi bir alanın hukukun gücünün dışında bırakılması söz konusu olamaz. Bu anlayışla biz dijital evreni 'siber vatan' olarak tanımlıyoruz. Nasıl ki gerçek dünyada bir egemenlik mücadelesi veriyorsak siber dünyada da bir egemenlik mücadelesi veriyoruz. Nasıl ki gerçek dünyada güvenlik sorunlarımızı esas alıp onlarla mücadele ediyorsak aynı şekilde siber dünyada da güvenlik meselelerini temel alıyoruz. Siber güvenliği, milli güvenliğimizin bir parçası olarak görüyor, siber suçları mücadele edilmesi gereken asli unsurlar olarak değerlendiriyoruz.

Siber vatanımızı, siber egemenliğimizi korumak için elimizden gelen bütün gayreti sarf ediyoruz. Bu noktada kamu kurum ve kuruluşlarımızın, özel sektörümüzün, sivil toplum kuruluşlarımızın, üniversitelerimizin el birliğiyle, güçlü bir koordinasyonla hareket etmesi ve siber vatanın, vatandaşlarımızın hukukunu temel almak üzere güçlenmesi önemli bir husustur. Bu tür tehditlerle, meydan okumalarla mücadele sürecinde iş birliği ile hareket edildiğinde toplum faydasına bireylerin hak ve hukukunun korunması namına son derece nitelik sonuçların alınabildiğini görüyoruz." ifadelerini kullandı.

Fahrettin Altun: Kişisel verilerin korunması temel bir ihtiyaç haline geldi