Fikirci Bey yazdı: GÜNDEM
Özel Yazı

Size arka arkaya üç haber; sıradan bir Türk vatandaşı olarak sevindirici ama “sel gelsin, deprem olsun, ordu yenilsin, Tayyip Erdoğan’ın gitmesi için canımı bile veririm” diyenler için çok ama çok üzücü…

“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın daha serbest piyasa yanlısı yeni bir dönem sözü verdiği ve yeni bir Merkez Bankası Başkanı atadığı kasım ayından bu yana Türk varlıklarına 15 milyar dolardan fazla yatırım yapıldı.” (Reuters)

“Sıkı para politikasına ilişkin iyimserliğe işaret eden S&P’nin cuma günü Türkiye için istikrarlı bir ekonomik görünümü onaylamasının ardından Türk Lirası dolar karşısında yüzde 0,4 değer kazanarak Avrupa, Orta Doğu ve Afrika'daki kazanımlar arasında lider oldu." (Reuters)

"Türkiye, son yıllarda ileri teknolojiye sahip silah projelerini geliştirme yolunda mesafe kaydediyor. Donanma alanında MİLGEM adlı üç aşamalı bir proje başlatan Türkiye ikinci aşamaya başarıyla geçti. İstanbul sınıfı ilk fırkateyn (f-515) denize indi. Türkiye, Pakistan’a da dört gemi sattı. Aynı gün, Pakistan MİLGEM Korvet Projesi 3'üncü Gemi İlk Kaynak Töreni de düzenlendi."

Joe Biden’ın iplerinin ne tarafa doğru çekileceği yavaş yavaş belli olurken, Türkiye de daha o iktidara gelmeden önlemlerini almanın sonuçlarını görüyor. Sayın Cumhurbaşkanı'nın reform girişimlerinin cevapsız kalmayacağı hissediliyor.

Yine de bize dışarıda “sözde müttefik”, içeride Cumhurbaşkanı'na “sözde cumhurbaşkanı” diyen yarım akıllılar bir araya gelirse ne olur henüz bilemiyoruz.

ABD derin devleti hemen “Eveeet, Trump gittiğine göre, şimdi biz nerede kalmıştık? Hah, Orta Doğu diyorduk, DEAŞ diyorduk…” moduna girer girmez Irak’ta bombalar patlamaya başladı ve tabii patlamaları DEAŞ üstlendi. Haliyle Pentagon’un çakalları hemen 4 yıl önce kaldıkları yerden Orta Doğu’ya barış getirme çabaları çerçevesinde Irak Peşmerge yönetimi ve YPG arasında mekik dokumaya başladılar bile. Bu görüşmelerden bugüne kadar hayır çıktığını biz görmedik.

Daha da yakında başımızı ağrıtacak konuların başında Yunanistan’la yapılacak istikşafi temaslar geliyor. Türkiye ve Yunanistan 5 yıl sonra istikşafi görüşmelerin 61'inci turu için dün, İstanbul'da masa başına oturdular.

Diyeceksiniz ki; görüşme, diyalog iyi bir şey, neden baş ağrıtsın? Maalesef öyle değil. Yunanistan ABD’de yönetimin değiştiğini, Türkiye’ye daha fazla  yaptırımın yolda olduğunu ima ederek “yalnızca Doğu Akdeniz’deki münhasır ekonomik bölgelerin ve kıta sahanlığının belirlenmesini görüşeceğini, “ulusal egemenlik” konularını masaya getirmeyeceğini” ifade etti.

Oysa Türk tarafı “her sorunu” görüşmek istiyor. Yani Yunanistan yine hiçbir şeyi görüşmemekte kararlı. Adaların askerden arındırılmasını ve diğer gri bölgeleri tartışma konusu bile yapmayacak.

Hemen bir parantez: Türkiye ile ilişkileri tekrar gerginleşirken Yunanistan dün Dassault Rafale savaş uçakları satın almak üzere Fransa ile 2,3 milyar euroluk bir anlaşma imzaladı. Ayrıca üniformalı kişi sayısını artırmak üzere Yunanistan Silahlı Kuvvetleri'nde, mayıs ayından başlamak üzere zorunlu askerlik hizmeti dokuz aydan 12 aya çıkarılacak.

Hemen hatırladınız değil mi? Doğu Akdeniz’de Türk-Yunan gerginliği yükselirken Macron, çok sayıda silah ve mühimmatla donatılmış Charles de Gaulle gemisini üstümüze salmıştı. Bakın hem onun masrafı çıktı hem de kâra geçti Fransa.

Ah Yunanistan ah, zamanında seni ta Polatlı’ya kadar desteklemişlerdi…

Hiç akıllanmayacaksın…

Biz bunlarla uğraşırken bizim muhalefet nelerle meşgul derseniz, demeyin… Muhalefet şimdilik parçalanmamakla meşgul.

Garip değil mi? Genellikle iktidarın parçalanmasından söz edilir. Ama bizde muhalefet daha iktidara gelmeden birbirine düşüyor.

Aslında garip değil. Hatta bence olumlu bir gelişme bile olabilir çünkü tek ortak noktası “Tayyip düşmanlığı” olan eklektik, yamalı bohça, ilkesiz muhalefet bloğunun dağılıp, yerine her biri kendi rengini koruyan partilerin ilkeli beraberliğinin oluşması onlar için de faydalı olacaktır.

Hareketli bir hafta oluyor, izleyelim görelim.

@kalemciler