28 Şubat'taki memur kıyımı
Kılıçdaroğlu'nun özlediği tablo
Vakanüvis
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, devlet memurlarına yönelik tehditkâr video mesajının yankıları sürüyor. Kimi kamu görevlilerinin seçilmiş hükümete karşı gelmesini manupüle eden, memurlar arasında ikilik çıkartmaya çalışan, devlet adabıyla bağdaşmayan bu mesaj, "Kılıçdaroğlu 28 Şubat sürecindeki memur kıyımını mı özledi?" sorusunu akıllara getirdi.
BİNLERCE MEMURA 28 ŞUBAT ZULMÜ
Bilindiği gibi 28 Şubat sürecinde, 1996'da göreve başlayan Erbakan Hükümeti'nin antidemokratik yöntemlerle devrilmesinin ardından kurulan Bülent Ecevit ve Mesut Yılmaz Hükümetleri, AK Parti'nin iktidara geldiği 2002 yılına kadar, binlerce kamu görevlisini işten atmış, fişlemiş, haklarında disiplin cezaları vemişti.
Eğitim Bir Sen tarafından 2014 yılında yayınlanan "Rakamlarla 28 Şubat Raporu"ndaki bilgiler, dönemin yönetimlerinin bir kısım kamu görevlisi, özellikle de eğitim camiası üzerinde nasıl terör estirdiğini gözler önüne seriyor.
EN BÜYÜK DARBE EĞİTİM CAMİASINA
Rapordaki verilere göre, 1997-2001 yılları arasında başörtüsü nedeniyle 33 bin 271 öğretmen soruşturulmuş, 11 bin öğretmen istifa etmek zorunda kalmış, 3 bin 527 öğretmenin de görevi sonlandırılmıştı. Buna göre; 1996-1999 yılları arasında istifa eden öğretmenlerin o dönemdeki öğretmen açığına oranı yüzde 11 olmuştu.
Yine, 1996-1999 yılları arasında istifa eden öğretmenlerin o dönemdeki toplam öğretmen sayısına (414.774) oranı da yüzde 2,6'ya ulaşmıştı. Verilere göre 1997-2001 arasında kılık-kıyafet / fişlemeler nedeniyle disiplin cezası alan öğretmen sayısı da 11 bin 890 olmuştu.
28 Şubat sürecinde fişlenen Milli Eğitim Bakanlığı personeli sayısı ise 4 bin 625 olarak gerçekleşmişti. Aynı dönemde kılık-kıyafet ve "irticacı" fişlemeleri nedeniyle de 33 bin 271 öğretmen disiplin soruşturmasına uğramıştı. Yine, "irticacı" olarak fişlenen üniversite öğretim görevlisi sayısı da 418'i bulmuştu.
MİT'İN "İRTİCA RAPORLARI"YLA MEMUR KIYIMI
Kamunun her alanına yayılan memur takibatında Milli İstihbarat Teşkilatı da önemli bir rol oynamıştı. MİT tarafından hazırlanan raporlarla "irticayla ilişkili görülen" tam 2 bin 639 kamu personeli fişlenmişti. İlgili kurumlara gönderilen bu raporlarla çevresinde dindar olarak bilinen kamu görevlileri, işlerine başörtülü devam etmeye çalışan ya da iş saatlerinde başını açmak zorunda kalan kadın kamu görevlileri; "irticayla ilişkili" denilerek meslekte ilerlemesi, yasal terfileri engellenmiş, kurum içi eğitimlere katılımı önlenmiş, yurt içi ve dışı seyahatlerden mahrum edilmişti.
VE DİĞERLERİ...
28 Şubat sürecinde "irtica" gerekçesiyle sadece eğitim camiası değil, diğer bir çok kamu kurumundaki çalışan da büyük haksızlıklara maruz kalmıştı. Eğitim Bir Sen'in raporunda, "derlenen bilgiler pek çok eksiklik taşımaktadır" notuyla yer alan rakamlar bile kamu çalışanlarına reva görülen uygulamalar hakkında bir fikir vermekte:
"İrtica gerekçesiyle hakkında rapor tanzim edilen vali / kaymakam sayısı 210 - Kaymakamlıktan el çektirilen kaymakam sayısı 71 - Hakkında inceleme başlatılan emniyet mensubu sayısı 331 - İdari cezaya uğrayan emniyet mensubu sayısı 53 - 'İrtica' gerekçesiyle disiplin cezası verilen Diyanet İşleri Başkanlığı personeli sayısı 396 - 'İrtica' gerekçesiyle meslekten atılan Diyanet İşleri Başkanlığı personeli sayısı 128 - Kılık-kıyafet yasağı nedeniyle kamu görevinden çıkarılan yükseköğretim kurumları personeli sayısı 139"
