Cengiz Ünder: Şampiyon olmamız için her şeyi yapacağım
ensonhaber.com

Fenerbahçe'nin Marsilya’dan kadrosuna kattığı yeni transferi Cengiz Ünder, Televizyonu’nda yayınlanan ‘Günün Röportajı’ programına konuk oldu.

Sarı-lacivertlilerin başarısı için elinden gelenin en iyisini yapacağının altını çizen başarılı oyuncu, çok iyi bir kadroya sahip olduklarını da vurguladı.

Taraftarın sevgisi ile sahada çok daha güçlü bir oyuncu olacağını dile getiren Cengiz Ünder, her kulvarda sonuna kadar gideceklerine yürekten inandığını ifade etti.

Milli oyuncunun açıklamaları şöyle:

İyi durumdayım. Burada olmaktan dolayı çok mutluyum. Kendi ülkemdeyim. Alışma gibi bir sorunum yok. Gelir gelmez ilk defa adapte sorunu yaşamadım. Yurt dışında oynadığım takımlarda bunu yaşıyordum ama tabii ki burada yaşamıyorum. Fiziksel olarak da iyiyim. Her şey yolunda.

"Burada olmaktan keyif alıyorum"

Şu ana kadar benim için her şey çok güzel gidiyor. Daha önce birlikte oynadığım arkadaşlarım da var. Adaptasyon süreci olmadı. Herkesle konuşuyorum. Arkadaşlık ortamı da iyi. Buranın ortamını çok seviyorum. Zaten sürekli tesise erken geliyorum, geç çıkıyorum. Burada olmaktan keyif alıyorum. Her şey güzel gidiyor. Sürekli maç olmasını ve sürekli oynamak istiyorum.

"Kimse kaybetmeyi sevmiyor"

Küçüklükten beri böyle bir alışkanlığım olduğu için sürekli masa tenisi, bilardo oynamayı seviyorum. Çağlar (Söyüncü) ile birlikte olduğumuz dönemlerde evimizde bilardo vardı. Sürekli oynuyorduk. Masa tenisi evimde var. Sürekli oynuyorum. Her masada varım. (Gülüşmeler) Sahada da varım. En iyisinde sahadayım. Tesiste olmaktan dolayı keyif alıyorum çünkü uzun zamandır böyle bir arkadaşlık ortamına ne kadar kendi ülke dışında olsan da hissedemiyorsunuz. Kendi ülkenizde bunu farklı hissediyorsunuz, milli takıma geldiğimde de dile getirmiştim. Burada olmaktan çok keyif alıyorum. ‘Erken geleyim, erken çıkıyım’ gibi şeylerim yok. Olabildiğince erken geliyorum, keyif alıyorum. Kendimi böyle daha motive ediyorum ve mutlu oluyorum. Saha dışındaki aktivitelerden konuşuyorum. Genelde oyun oynamaya başladığım zaman çok hırslıyım. Kimse kaybetmeyi sevmiyor. Çok çabuk sinirleniyorum. Sahada da öyleyim. Saha dışındaki oyunlarda da öyleyim. Kaybedince hemen sinirleniyorum. O yüzden her oyunda yüzde 100’ümü vermeye çalışıyorum. Kazanmak istiyorum.

"Fenerbahçe'ye gelmem 3 haftalık süreçti"

Marsilya’da kampta iken transfer haberleri çıkmaya başlamıştı. Menajerimle de sürekli konuşuyordum. Kendi kendime düşünmeye başlamıştım. Tekrardan ülkeme dönmeyi düşünüyordum. Fenerbahçe’nin ilk günden imza attığım güne kadar bana yaklaşımı çok güzeldi. Başkanımızın, yöneticilerimizin, hocamızın. Hepsi bu transferin arkasında durdu ve son ana kadar bitirmeye çalıştı. Uzun bir süreç oldu. Benim için de çok stresliydi. Çünkü bir an önce takıma katılmak istiyordum. Uzun süren transfer süreçlerini genelde sevmiyorum. Daha önceki gittiğim takımlarda hepsi kısa sürede olmuştu. Fenerbahçe’ye gelmem 3 haftalık bir süreçti diyebilirim. Bu dönem benim için çok stresliydi çünkü takımda antrenmanlara bazen katılıyordum, bazen katılmıyordum. Çünkü herhangi bir şey olmasından korkuyordum. Buraya gelmek istiyordum. Son ana kadar bunu kafamda çok net şekilde belirlemiştim. Marsilya kulübüne de bunu iletmiştim, hepsi biliyordu. Menajerimle sürekli konuştuk. Başkanımızla da konuştuk. Buradayım ve bundan dolayı gururluyum. Her zaman ülkemde oynama gibi bir hayalim vardı. Daha önceki röportajlarımda ‘umarım Avrupa’da devam ederim diyordum’ ama bir anda Fenerbahçe gibi bir kulübe gelince bu kararı değiştirebiliyorsunuz. Kendi açımdan da şunu söyleyebilirim. Artık ülkemizdeki bu futbolu Türk oyuncu olarak daha fazla yukarıya taşımak istiyorum. Bunu yapabilecek güçteyim. O yüzden buraya geldim.

"Hepimiz her gün daha iyi olmak zorundayız

Roma’ya gittiğimde ilk golü Dzeko’ya attırmıştım. Keza Şampiyonlar Ligi’nde ilk golümü Shaktar maçında Dzeko attırmıştı. Fred de oradaydı. Altınordu’da iken ilk Fenerbahçe’ye karşı oynamıştım. Başakşehir’e gittiğimde ilk Süper Lig maçını Fenerbahçe’ye karşı oynamıştım. Şu an Fenerbahçe forması altında sahaya çıkıyorum. İlk maçımda Samsun’a karşı sahaya çıktım. İlk maçımda tekrardan Edin Dzeko’ya gol attırdım. Benim için her şey güzel gidiyor. Başta da söylediğim gibi bunları yaptıracağımı biliyordum. Havaalanına geldiğim gün de söylemiştim. ‘Ben attıracağım, Edin Dzeko atacak’ diye ve ilk maçta bunu yaptık. Bu daha başlangıç. Hepimiz her gün daha iyi olmak zorundayız. Kendi açımdan da öyle. Bu benim için yeterli miydi, değildi tabii ki. Daha ilk maçımdı. Çok daha fazlasını yapacağıma inanıyorum. Yüzde 100 hazır olunca kendimi çok daha güçlü durumda görüyorum. Bunu ligi izlediğimde de görebiliyorum. Burada çok fazla iş yapacağımı düşünüyorum.

"Başarılı bir kariyerim var"

8-9 yaşımda iken Balıkesir Sındırgı’da sürekli halı sahalarda top oynadım. Sındırgıspor’da. Böyle geçen çocukluğum vardı. Sonrasında babam beni Bucaspor’a götürmüştü. Orada ilk seçmelere girdim. Altyapı değil, spor okullarında önce beni denemişlerdi. 2-3 dakika oynadıktan sonra beni çıkardılar, takım tesislerine götürdüler. Aslında ilk Bucaspor’da başladım. Sonrasında annem ve babam benimle birlikte Bucaspor’a geldi. Babam bütün ailesinin Sındırgı’da olmasından dolayı İzmir’de olmayı kabul etmiyordu. Başkanımız Seyit Mehmet Özkan da bize ev tutmuştu. Annem ve ben orada, babam ile ablam Sındırgı’da yaşıyordu. 13-14 yaşına kadar Bucaspor’da oynadım sonra Başkanımız Altınordu’yu alınca oraya geçtim. 2 yıl altyapıda oynadıktan sonra 16 yaşında A takımda oynamaya başladım.

Benim için her şey çok hızlı gelişti. O zaman her gün bir oyuncu A takımla antrenmana çıkıyordu ve bir süre geçtikten sonra beni hiç A takımla antrenmana çağırmamışlardı. Takım arkadaşlarıma da söylüyordum. ‘Bir gün oraya çıkarsam bir daha aşağıya inmem’ diye.

Bir gün antrenmana çıktım ondan sonra bana söylediler: ‘Cengiz bundan sonra hep A takımlasın’ O günden sonra oynamaya başladım. Hiç bırakmadım. Sonrasında Başakşehir’e gittim. Avrupa kariyerim açıldı. A milli takımda forma giydim. Güzel kariyerim oldu. 26-27 yaşında tekrar Türkiye’ye döndüm. Kendi açımdan her şeyin güzel olduğunu söyleyebilirim. Başarılı bir kariyerim var.

"Umarım finale kalırız"

Konferans Ligi’nde 5’te 5 yaptık. Sonradan geldiğim için bundan sonraki süreçte dahil olacağım. Hepsi güzel geçti. Çok farklı galibiyetler aldık. Özellikle son maçta ben de kulübedeydim. Bunu yakından gördüm. Takım olarak iyi giden bir performansımız var. 5-1 kazandık, rövanş maçımız var. Maç maç bakarak gitmemiz gerekiyor. Uzun bir maraton. Daha önce Marsilya’da oynadığım için biliyorum. Konferans Ligi’nde yarı finale kadar gitmiştik. Umarım bu takımla finale kadar gideriz. Kadro kalitemiz çok iyi. Sonunu düşünmeden maç maç gitmek daha doğru. Ligle birlikte çok sayıda maç yapacağız. Sonuna kadar götüreceğimize inanıyorum.

"Şampiyonluk için her şeyi yapacağım"

Burada da oynadığım her zaman Süper Lig’in zor olduğunu biliyorum. O zamanlarda iyiydi şimdi artık takımların kadro kalitesi de daha iyi olmaya başladı. Bu sene zorlu bir lig olacak ama en iyi bizim olduğumuzu düşünüyorum.

Buraya gelmemde beni teşvik eden en büyük faktörlerden bir tanesi de kadro kalitesi idi. Fenerbahçe ismini söylemeye gerek yok zaten o isim olunca her şey değişiyor. Zorlu bir lig olacak. Kendi açımdan ise ben her zaman hazırım. yüzde 100’ümle hazır olamasam da en son maçtan dolayı da her şeyi görmüş oldum. Her zaman kendime çok güveniyorum. Özgüveni çok yüksek bir oyuncuyum. Rekabetten kaçmam her zaman oynamak istiyorum. Bunun için buraya geldim. Başka hiçbir şey düşünmüyorum. Sadece oynamak ve yapabileceklerimi herkese göstermek istiyorum. Kanıtlayacak bir şeyim de yok. Sadece Fenerbahçe’nin şampiyon olması için elimden gelenin en iyisini yapacağım. Çok sayıda gol katkısı yapmak istiyorum. Herkesin benden beklentisi yüksek. Kimse merak etmesin. Kendimi çok iyi biliyorum. Oynayacağım futbolu da çok iyi biliyorum.