Ağlayan taraftara verilecek yeni meme

Adnan Polat ve yönetimi ağlayan taraftara verecekleri yeni memeyi arıyorlar.

Ağlayan taraftara verilecek yeni meme

Puslu havayı dağıtamayan Galatasaray için krizin kapıda olduğunu, takımın 4 maçlık seri yakaladığı dönemde bile ısrarla vurgulamıştım. Gerekçem de Saftig'li dönem sonrası böylesi kopuk ve uyumsuz bir Galatasaray'ı hiç izlememiş olmamdı ve yöneticilerle teknik adamın, teknik adamla oyuncuların birbirleri için olumlu düşünmediğini kolayca anlayabiliyorduk. Ancak süreci, Frank Rijkaard özelinde değerlendirdiğimizde çok daha fazlasını söylemek zorundayız.

YETERİNCE ANLAYAMADIK

Öncelikle, nice beyinleri futbolu bilmemekle suçladığımız özgün(!) futbol evrenimizde, Frank Rijkaard'ı yeterince anlayamadığımız gerçeğini itiraf ederek işe başlamalıyız; ancak bunu yaparken, onu göreve getirme kararının saçma olacağını öngörememenin de bir bakıma onu anlayamamak olduğunu kabul etmeliyiz. Biraz açmak gerekirse; kariyeri boyunca tek bir futbol öğretisine sadık kalmış bir ismi, "Bize total futbolu öğret!" diye göreve çağıranlar, medya baskısına yenilip "Rijkaard da bizi tanıyacak." dediklerinde bugünkü total kabusu yaratmış olmadılar mı? Hayır diyorsanız, Rijkaard'ın farklı bir şeyler deneyip başardığı, adaptasyon yeteneğiyle sivrildiği tek bir macerası dahi yokken, nasıl oldu da ondan Türkiye şartlarına uymasını beklediniz ki! Bundan 3 ay önce kulübün resmi dergisine, "Cana, Neill Türkiye'de oynanan sert futbola uygun isimler, o yüzden transfer edildiler." diyen Hollandalının, bu cümleyle aslında içini döktüğünü ve "Ben denedim olmadı, şimdi size alışmaya çalışıyorum ama zor be!" demek istediğini nasıl göremediniz?

ÖNCE İŞTAHINI SONRA DA METANETİNİ YİTİRDİ

Kabul etmeliyiz ki başka bir hikayede mutlu sonların en güzellerinden birini yazan bu futbol efsanesi, buradaki ilk birkaç ayın ardından önce iştahını, sonra da metanetini yitirmiş gibiydi. Yeni sezona sakladığı umutlarınıysa geciken transferler ve alınmayan kararlarla kaybedip, gün be gün eridi sanki. Benim için bu sürecin özeti bu olmuştur, fakat suçu kime ne şekilde yüklerseniz yükleyin Galatasaray'ın inanılmaz bir kültür erozyonu yaşadığı gerçeğini fark edeceksiniz ve daha kötüsü bu erozyon, yarın bir gün tekrar zirveyi görebilecek Frank Rijkaard'ı tu kaka ederek gizlenemeyecek kadar yıkıcı boyutlara ulaşmıştır. Evet, teknik adam, takım üzerinde otorite kuramamış ve oyuncuları yeterince iyi çalıştırmamış olabilir ama onun kamp döneminden başlayan yetersizliğini erken teşhis edememek ve bir şekilde onu yönetememiş olmak da idareci basiretsizliğidir. Ancak çok değil birkaç hafta sonra gündem değiştiğinde aklımızda kalan yalnızca ve yalnızca Rijkaard'ın futbolu bilmemesi olacaktır.

YENİ MEMEYİ ARIYORLAR

Özetle, Galatasaray'da fatal futbola dönüşen total futbol devri kapanmıştır belki ama dönüşümün esas sorumluları, şimdilerde bir başka kurbanın arkasına saklanmanın keyfini çıkarıyorlar. Tabii bir yandan da ağlayan taraftara verecekleri yeni memeyi arıyorlar. Bu kulübü çok uzun yıllar sonra ilk devrede teknik adam değiştirmek zorunda bıraktıkları gerçeğini ise çaktırmıyorlar. Ama pardon hata bizde, çünkü derbiyi unuttuk! Kim bilir belki de haftasonu 10 yıllık seri bozulur ve her şey unutulur! Öyle değil mi?

Alper Tolga EROL