Deniz Seki: Yok edilişime izin vermeyin

DENİZ SEKİ

‘Uyuşturucu ticareti yapmaktan’ 6 yıl 3 ay hapis cezası onanan Deniz Seki'nin kaçmadan önce verdiği röportaj ortaya çıktı. Akşam’a konuşan Seki’nin kendisini kaçışa sürükleyen yakalama kararından önceki son sözleri: Yok edilişime izin vermeyin. Elimi bırakmayın!

İşte Deniz Seki'nin o röportajı...

"İÇİMDE FIRTINALAR KOPUYOR"

- Yorucu, yıpratıcı bir süreç yaşıyorsunuz… Buna rağmen hep sessizsiniz, içinizde neler oluyor?

İçimde fırtınalar kopuyor tabii ki ancak süren yaşam içinde acı ve sıkıntılarınızı kalbinizin derinlerinde saklamak zorunda kalıyorsunuz. Suçsuzum. Yargının bu gerçeği göz ardı etmeyeceğinden de eminim. Ancak yasalarımızda ve adli sistem işleyişinde önemli boşlukların olduğunu görüyorum, bu boşlukların doldurulması gerektiğine inanıyorum… İçimdekiler hep içimde kaldığı için bu noktaya vardım. Kavga, çıkar insanı olsaydım, koşullar değişirdi belki ama dediğim gibi ben buyum. Ben, bana yapılanları yapamadım kimseye. İnsanları karalamadım, harcamadım! Sessizim, hep sessiz kaldım.

"AİLEMLE, EŞİMLE, BEBEĞİMLE.."

- Cezaevinden çıktıktan sonra hayata nasıl motive oldunuz?

Kolay bir süreç sanmayın. Dışarıya yansıttığım ve yaşadığım öylesine farklıydı ki aslında. Çalışmak, üretmek, hep güçlü, hep yaşama bağlı olmak… Umutluydum, yeni bir enerjiyle doluydum, kendimi ve hayatımı sıfırladım. Hatta yeni bir yuva kurmak, bu mutlulukla şarkılar üretmek, başarılarımı ailemle, eşimle, bebeğimle paylaşma hayalini kurmaya başladım.

"DÜNYAYI KOKLADIM"

- Mahkumiyet sonrası özgürlük ne hissettiriyor insana?

Günlerce evimden çıkmadım. Çiçeğe, toprağa dokundum. Anneme, aramızda engel olmadan sarıldım. Dünyayı kokladım. Cezaevinden çıkan, o dört duvar arasında yaşamın en zor sınavını veren, hele de masum ama sesini duyuramayan bir kişi, özgürlüğe kavuştuğu an anlayabilir ancak bu duyguyu. Cezaevinden çıktığımda kendimi anlatabilecek bir yol vardı önümde. Kararlı, dürüst ve doğrularıyla yoluna devam eden bir kişi olacaktım.

"BU ADALET Mİ?"

- Peki ya özgürlük sonrası mahkumiyet hissi?

Düşünmek korkunç, nefessiz bırakıyor, ürpertiyor insanı. Gökyüzünü sadece yirmi metrekarelik bir alan içinden seyretmek korkunç bir duygu. Yargıtay’da 9 kişi benim mahkum edilmemi doğru bulmadı. Maalesef 13 kişi böyle düşünmedi ama bakın, öyle net, siyah beyaz bir durum yok. Bir taraftan masum insanlar ceza aldı diye mahkemeler kaldırılıyor, diğer yanda kararları kaldırılmıyor… Şimdi buna adalet mi diyelim? Yanlışlık bir yerden mutlaka dönecektir.

"AZİZ YILDIRIM'IN ARKASINDA CAMİA VAR"

- İnsanlar sürecin bir bölümünü Aziz Yıldırım’ınkiyle kıyasladı. Siz ne düşünüyorsunuz?

İkimiz de aynı özel yetkili mahkemelerin mağduruyuz ama galiba bana daha da acımasızca davranıldı. Hep sessiz kalışım galiba ‘vur abalıya’ dedirtti. Yalnız bir kadın olarak gördüler, arkamda bir camia yoktu. Bu nefessiz bir bekleyiş. Yaşamayan bilmez. Aziz Bey için de kendim için de tüm özgürlüğünü yitirmişler için de bir bakış bir anlayış bekliyorum.

"ELİMİ BIRAKMAYIN"

İnfaz kararıyla birlikte on binler ayağa kalktı. Sosyal medya adeta yıkıldı. “Deniz Seki’ye özgürlük” dedi insanlar…

Gerçeği görebilen sevenlerimin, yanlışların farkında olan, sorgulayan kişilerin olduğunu görmek güzel… Tüm yüreğinizle yanımda olun… Bu yanlışın düzeltilmesi için desteğinizi esirgemeyin. Yok edilişime izin vermeyin. Elimi bırakmayın. İnansın ki herkes, ben mahkum edildiğim suçun masumuyum.

‘BAĞIŞLANMAYI DiLiYORUM’

- Kendi cezanızı kendiniz verseydiniz o ceza ne olurdu?

Suç işlemedim. Suçun cezası olur. Ben hata yaptım. Hata bağışlanır. Bağışlanmayı diliyorum. İnsanlardan, sevdiklerimden uzak, üretmeden yaşamayı istemiyorum. Bana işlemediğim bir günahın bedeli ödetilmeye çalışılıyor. En ağırı bu.

"TEK SİLAHIM ŞARKILARIM"

- Sizce neyin bedelini ödüyorsunuz?

Ben bir yanlış yaptım ama bedelini çok faizli ödedim. Bana ödetilmek istenen, benim yapmadığım, işlemediğim bir günah içindir. Suçsuz olduğumu bildiğim için çözümün kolay olacağına inanmıştım. Ben sanatçıyım, tek silahım şarkılarım, tek tetiği dilim ve yüreğim…