Toplum ahlakını bozup gençleri kötü etkilediği gerekçesiyle bir süre ekrandan uzak kalan Seyfi Dursunoğlu, görücü usulü ile gençleri evlendireceği bir programla yeniden karşımızda... RTÜK ile yapılan anlaşma gereği program önceden çekilecek, yapımcı tarafından ön sansürden geçirilecek ve o şekilde yayınlanacak... Müstehcen esprileri nedeniyle canlı yayın yapması sakıncalı bulunan 76 yaşındaki Seyfi Dursunoğlu bir süredir 'toplum ahlakını bozduğu' için ekrandan uzak kalmıştı. 'Huysuz'la Görücü Usulü' adlı programla ekrana dönen Seyfi Dursunoğlu bir yandan seyircisine kavuştuğu için sevinirken, bir yandan da yeterince özgür olamadığı, aslında yeterince Huysuz olamayacağı için mahzun... Sohbete başlarken "Fatih Altaylı'yı okudun mu" diye soruyor bana ve devam ediyor; "Geçen gün beni yazmış, Kanal D'de ahlak bozuyordu, atv'de bozmayacak mı demiş. Çok güzel yazmış"... "Bir ben mi ahlak bozuyorum"a getiriyor lafı durmadan, belli ki gücenmiş. Ne demeli bilemiyorum, ne tarafından tutsan eline ahlaksızlık bulaşan ekranda yüzümüzü güldüren bu büyük isme, umarım daha fazla haksızlık yapılmaz. Nasıl karar verildi programa, hani yasaklıydınız? atv ilgilendi, sağ olsunlar. RTÜK'ten canlı olmamak kaydıyla bu kararı çıkardılar. Ben gurur meselesi yaptım, bir tek ben miyim gençlerin ahlakını bozan program yapan sanatçı? Ancak o zaman itiraz etmedim, aksi yönde bir çabam, çalışmam olmadı. Mücadele de etmedim. Müslüman bir ülkede yaşıyoruz neticede. Bekledim, bakalım ne olacak dedim. Gençleri kötü yönlendirmedim ki, şakadır neticede yapılan. Fakat iletişim çok ilerledi. İngiliz Economist dergisi bir yazı yazıp da modern Türkiye'nin haline bakın deyince galiba farkına vardılar durumun. Peki, siz hiç 'bıktım artık, ne halleri varsa görsünler' raddesine gelmediniz mi? Gelmedim, dedim ya ben gurur meselesi yaptım. Ayrıca ben işimi çok seviyorum, beni orada görmek istiyorlar. Kaç kuşak oldu hâlâ tanıyor, seviyor, istiyor ve gülüyorlar. Yüzümüzü bir tek sen güldürüyorsun, ne olur televizyondan uzak durma diyorlar. Ben üzüldüm önce, "neden ben" dedim. Huysuz deli, çatlak, kaçık, komik bir yaşlı kadın neticede. Şakalar yapıyor, çaktırmadan göndermeler yapıyor ama özünde hesapsız ve saf bir kadın. AĞDA SANSÜRE TAKILDI Aslında herkesin ailesinde veya mahallesinde, apartmanında vardır öyle kadınlar, rüküş, deli-dolu; çok seversin, ne diyecek diye beklersin ama biraz da çekinirsin söyleyeceklerinden. Haklısın, lafını esirgemez. Kendini çok sever, beğenir, süslüdür. Kimsenin söylemeyeceği şeyi söylemeye cesaret edecek kadar da çılgındır. En önemlisi de huysuzdur işte. Eğlendirir sizi. atv nasıl cesaret etti? Yeni patron kuvvetli elemanlara ihtiyaç duydu. Reyting getirecek işler yapacaklardı ve bana teklifte bulundular. Ama bant yayın şartı koydular. Keşke bu hassasiyeti her şeye gösterseler! Ne yapalım, biz de kabul ettik. Ne tür bir program bu, bildiğimiz evlilik programlarından mı? Hayır farklı bizimki. Bir İsrail formatı. Bize adapte ettik, daha eski tarz, görücü usulü olacak. Kızları imtihana sokuyorum, ailelerle beraber seçiyorlar birbirlerini. İlk programlarda evlenen olursa alır yine konuk ederiz belki. Her programda 10 kişi olacak, aile eleyerek birine karar verecek. Ailelerle beraber seçim yapmak en büyük fark. İlk program keyifli miydi, bant kayıt yapmak hoşunuza gitti mi? Bana herkese gösterilenin çok üstünde ilgi gösterildi gerçekten de ama çekim sırasında aksilikler oldu ses ve ışık sisteminde. 4 saate yakın sürdü ve çok yoruldum. Kıyafetlerimi Ali Aslanoğlu dikti, Ali Kırca ile çalışırdı eskiden. Terzi değişince anlaşmazlıklar oldu, dar oldu gelinlik, oturamadım rahatsız oldum. Hatta Gülben şarkı söylerken bir ara bayılacaktım! Aileler nasıldı ilk programda? Gelen aile çok hoştu, çok sevdim, Kayserililer ve gitmek isterim ziyaretlerine. Tanıştırdık işte çocukları, bakalım. Telefonlaşmaya başladılar. Bizim işimiz buraya kadar zaten. Gelen adaylar arasında Huysuz'u beğenen olursa ne olacak? İkinci gelen aile zaten Huysuz'u almaya gelecekmiş! Bakalım, Allah büyüktür. Sırtıma atıp götüreceğim demiş, hayırlısı! İlk programda ağzınızdan kaçan bir şey oldu mu, yapımcı neler makaslamış? Ben kızlara sorular soruyorum, birine 'ne kadar sıklıkla ağda yaptırırsın' diye sordum mesela, onu kesmişler. Olabilir mi, bana saçma geldi. MÜSTEHCEN SORULAR Olmaz tabii, saçma! Ağda lafı gerçekten de RTÜK'ü kızdırır mıydı, yoksa yapımcı mı korktu? Yapımcım hassas davranıyor ama ben ağda yerine ne diyeceğim o zaman? Bence bunu sorabilmeliyim. Müstehcen mi buldular anlamadım? Zaten bence de bu Huysuz'un sorabileceği en masum sorulardan biri, canlı yayın olsa ve Huysuz'u tutmasalar neler olur acaba? Bu program için hazırlanıyorum kafamdan mesela 'erkekte neyin büyük olmasını istersin' diyeceğim. Kız düşünürken daha, 'kafasının büyük olması' diyeceğim, 'aklının-yüreğinin'. Neyin kabarık olmasını istersin diyeceğim; kız düşünecek, ben 'cüzdanı' diye cevap vereceğim veya portföyü! Ama bunlar da geçmeyecek herhalde, o zaman yapımcı keşke sıradan birine yaptırsaydı programı bana niye yaptırdılar diye düşünüyorum; her esprimi keseceklerse. Kötü düşünürsen geçmez tabii. Canlı yayında "ailecek genelevde yattık" diyen normal de, sizin ağda sorunuz mu müstehcen? Herhalde. Ben hakime ne cevap vereceğimi biliyorum "onlar öyle düşünmüşler ama ben bunu kastettim" diyeceğim. Ne tatlısınız, mahkeme olursa ne cevap vereceğinizi mi düşündünüz? Böyle bir cevap ile mahkemede müdafaa edilirsem kazanırım, iki taraflı espri ile ben haklı çıkarım çünkü. Ama tek mana ifade ederse olmaz. Herkesin Huysuz'dan beklediği espriler var! Bunu RTÜK kabul edemiyor, kurallar var işte. Ama o esprileri Huysuz yapıyor, Huysuz da çatlak bir kadın! Bunu anlamak istemiyorlar, yaşlı bir kadının hezeyanları onlar. EVLİLİK ACELEYE GELMEZ
Evliliklere siz nasıl bakıyorsunuz? Bizim topluma biraz ters ama önce bir arada vakit geçirip öyle karar vermek lazım. Evli kalmak istediğine karar verince evlenmek lazım. O durumda da pervasız olunuyor, bu olmadı başkası olur diyorlar. Müdana kalmıyor. Benim ablam mesela; iki kızı oldu ama mutlu değildi. Çocukların hatırı için evli kaldı, sonra öldü gitti hiçbir şey anlamadan. Dünyaya bir kere geliniyor. Eskiden ayrılan olmazdı ailelerde. Şimdi öyle değil. Ama şimdi de küçücük bahanelerle boşanıyorlar, bu defa hiç yürütemiyorlar... Hangisi doğru tam tahlil edemiyorum. Analar sürdürüyor çocuklar için, evlat için. Öte taraftan, alır çocukları giderim bir kere geldim dünyaya, diyen bir kadın. Hangisi iyi bilmiyorum. Bana soruyorsunuz şimdi, yaptığım formattan ötürü ama ne evlenmek üzereyim ne de niyetim var. Bence sizin çok müthiş bir gözlem kabiliyetiniz var, o yüzden soruyorum. Ama yaşanmışlık da lazım, gözlem yetmez. Görücü usulü iyi mi, evet ama onlar da ayrılabiliyor. Doğrusu hangisidir bilemiyorum. Yalnızlık kötü mü, hiç daraldığınız oluyor mu? Adnan Şenses'in olayını duydum; banyoda düşmüş başını vurmuş, karısı duymuş son anda kurtarmışlar. Bana olsa ölüp kalacağım. Kimse sesimi duymayacak. Ama takdiri ilahi, evli de olsanız karınız-kocanız duymayabilirdi! Haklısın, insan zaten yalnızlığa alışıyor. Bazen arkadaşlarım gelir, iki-üç gün kalırlar, sonra gitsinler isterim. Sıkılırım daha birkaç günde. Hem de eviniz o kadar müsaitken... Alışkanlık iyice yerleşiyor bir müddet sonra. Yardımcılarım bile izinli olunca rahat ediyorum. Son sorum özel; en son neye üzülüp ağladınız? Şehitlerimize ağladım, hatta ilk yayınımı kaldırttım; o hafta başlayacaktık. İçim parçalandı, çok üzücü. Nasıl sonlanacak bilemiyorum. Günlerce ağladım. Hisseli Harikalar benim için yazılmıştı Magazin haberlerine inanır mısınız? Olur mu hiç, inanır mıyım? Hiç de sevmem. Okumam da seyretmem de. Televizyonda bazen denk gelir, hemen değiştiririm. Size magazinciler gelmiyor mu, birileriyle atışmanızı istemiyorlar mı? Geliyorlar ama ben o programların sanatçısı değilim. Halka ilginç geliyor herhalde. Eskiden çıkar mıydınız? İlk yıllarımda ben de birtakım konuşmalar yaptım. Şimdi o konuşmalardan utanıyorum. Ayıp buluyorum. Benim şimdi izlenmem için, sevilmem için, o manasızlıkları yapmam gerekmiyor. O tarz bir basın desteği istemiyorum. Bunu küçüklük olarak kabul ediyorum. Bunu yapmıyorum diye çalışmayacaksam da çalışmam emekli maaşımı alır evimde otururum. Ekonomik kriz etkiler mi sizi? Bir sürü dalda yatırımım var. Dolar düşerse Euro'dan, Euro düşerse Türk Lira'sından kazanırım. Veya en kötüsü biraz param değer kaybeder. Ama elbette bir tüccar için durum farklı olur. Sizin gönlünüzü almak kolay mıdır? Hayır, ben bir şeylerin üzerine bir şeyler ekleyerek ahbaplık kurarım. Jestler, hareketler, davranışlar karşısında bekler ve öyle karar veririm arkadaş olup olmayacağıma. Seyahat, içki masası, sohbet, fikir alışverişidir ama maddi-manevi bir şeyler alıp verebileceğimi anlarsam dostluk kurarım. En iyi dostunuz kim tanır mıyız? Yok, tanımazsınız ama buradan Nurhan Damcıoğlu'na müteşekkir olduğumu söylemek isterim. Onun sayesinde gazino kadrolarına kantocu eklendi. O kadrodan istifade ettiğim için ona karşı kendimi borçlu hissettim. Daima şükranla anarım. Ben kantocu değilim, söylüyorum ama basamak olarak kullandım. İçinizde ukde kalan bir şey oldu mu? Egemen Bostancı ölmeseydi sanat alanında çok şey katardı ülkeye, onunla beraber müzikal de öldü. O zamanların büyüsü neydi acaba? Televizyonun bu kadar popüler olmamasıydı herhalde, bu kadar baskın değildi ama müzikallere çok emek verilirdi. Aylarca provalar yapılırdı. Egemen Bey'in iki üç müzikalinde oynamıştım. Bana müzikaller yazdırdı sonra, ne kadar sevildiğimi görünce. Hisseli Harikalar bana yazıldı ama okuyunca gördüm ki, olay benim etrafımda dönmüyor. Kabul etmemiştim rolü. Ben belki de bir müzikal star olabilirdim Egemen Bostancı olsaydı. O zamanlar üç müzikal birden oynardı, üç ayrı ilde. Çok para kazanılır mıydı müzikalden? 11 alırdım ama 11 neydi, bin mi acaba? Füsun Önal 16 istemişti, Egemen Bey çok kızmıştı. Huysuz her gün kuru fasulye yiyemez ki! Huysuz evliliğe inanıyor mu? Bilmem ki, her gün kuru fasulye pilav yenmez ki. İdealinde bir erkek yok mu Huysuz'un, beğendiği bir erkek? Var birkaç erkek ama söyleyemez. Söylesin ne olur? Bülent İnal'i beğeniyor, çok hoş adam. 'Gece Gündüz'de oynayan Sarp Levendoğlu'nu beğeniyor, o da hoş. Gençken de Serdar Gökhan'ı beğenirdi Huysuz.

Ama yaşlandı Serdar Gökhan! Evet, Huysuz genç henüz, yaşlanmadı! Huysuz yeni fotoğraflarda çok güzel geldi bana, botoks mu yaptırdı acaba? Yok canım, ben iğneden korkarım elletmem yüzümü. Paris Hilton gibi olmuş ama. Saçlar uzadı gelinlikli çekimde, kart karı ama iyi görünmek istiyor. Huysuz Seda Sayan için ne der? Çok şanslı kadın, mutluysa sevinirim. Yaşı büyük, küçük yorum yapamam. Hülya Avşar evlensin mi? Evlensin isterim, çocuğu var onun hatırı için flört eden bir kadın olmamalı. Huysuz çok da mantıklı kadın baksana ne güzel akıl veriyor. Kaya Çilingiroğlu'nu beğenir mi? Çok beğenirim Kaya'yı. Benim bekarlık arkadaşım. Huysuz'a göre en güzel kadın kim? Beren Saat hem çok güzel hem de iyi oyuncu. Erkek kim; Brad Pitt, George Clooney? Ayol yatma ihtimali olmayan adamları niye beğensin? Yatma ihtimali olan herkesi beğenir. Sanatçı olarak da, Yılmaz Erdoğan'ın 'Güzel Hareketler Bunlar' kadrosunu çok beğeniyorum. Gelecek için umut veriyorlar.