İbrahim Bey varken konuşmam

Genç oyuncu Evrim Akın, İbrahim Tatlıses'le aşk yaşadığı yönündeki dedikodulara böyle cevap verdi

İbrahim Bey varken konuşmam

Avrupa Yakası'ndaki 'Selin' karakteriyle hafızalara kazınan, şu sıralar da, 'Bez Bebek' dizisindeki 'Nana' rolüyle çocukların sevgilisi olan Evrim Akın, kariyer basamaklarını emin adımlarla tırmanıyor. Sadece işiyle anılmak isteyen Akın, evlilik hazırlığında olduğunu da vurguluyor. İşte, genç oyuncunun gelecekten beklentilerine ve aşka dair açıklamaları...

* 'Avrupa Yakası'ndan iki yıl önce ayrıldınız ama 'Selin' karakteri hala repliklerde yer alıyor. Bu sizin bireysel başarınız mı? Bir karakterin halk tarafından benimsenmesi; hem oyuncunun, hem de senaristin başarısıdır. 'Selin'e hayat veren Gülse Birsel'in de bu başarıda emeği çoktur.

'SELİN'LE GURUR DUYUYORUM!* Bu durum sizi gururlandırıyor mu, yoksa rahatsız mı ediyor? Kesinlikle rahatsız etmiyor. Sonuçta bugünümü o projeye borçluyum. 'Selin' karakterinin kariyerime katkısı çok büyük.

* Selin'in replikleri, gençlerin kullandığı bir jargon haline geldi. Bir mekanda Selin gibi konuşan birini duyduğunuzda ne hissediyorsunuz? Harika bir dilimiz var. 'Selin' karakterinde yarattığım jargon sadece eğlenmek ve eğlendirmek içindi. Amaç, gençlerin yaptığı bazı yanlışları göze sokmaktı. Belki insanlar da böyle konuşarak eğleniyorlardır. Ama yaptığım işin bu kadar sevilmiş olması beni gururlandırıyor.

SU KÜÇÜĞÜN, SÖZ BÜYÜĞÜN* Bir süre önce İbrahim Tatlıses'le bir ilişkiniz olduğuna dair söylentiler çıktı. O bunu yalanlarken, siz niçin suskun kaldınız? İbrahim Tatlıses benim büyüğüm ve ağabeyimdir. Önce büyükler konuşur, herkese haddini bildirir, gerekeni söyler. Kendisi de öyle yaptı ve gereken cevabı verdi. Üzerine bir de benim konuşmam reklam dedikodularını körüklerdi. Ne demişler su küçüğün, söz büyüğün! Ayrıca, ben nişanlıyım. Gülüyorum bu tür söylentilere.

* Bir daha evlenmek istemediğinizi dile getirmiştiniz ama şu an nişanlısınız. Kararınızı değiştiren ne oldu? Kararımı değiştiren hayatımdaki insan oldu. Evet, 'Bir daha evlenmek istemiyorum' dedim ama hayat bu işte. Neler getireceğini tahmin etmek imkansız.

* Nişanlınız işi gereği Antalya'da oturuyor. Bu durum hayatınızda zorluk yaratıyor mu? Her şeyden önce uzak mesafe ilişkisi. Zor bir günün ardından, kötü enerjilerden sonra samimiyete, huzura ihtiyaç duyuluyor ama şartlar itibarıyla sabrediyoruz. Birkaç kere sete geldi ve çalışma tempoma tanık oldu. Zor bir iş yaptığımın farkında ve büyük saygısı var.

* Ata Demirer, 'Avrupa Yakası'na dönmeyeceğini söylemişti ama kendisini yine aynı projede izliyoruz. Gülse Hanım sizi ikna etmeye çalışsa, diziye dönüş yapar mısınız? Gülse, 'Avrupa Yakası' ekibi ve projesi, kalbimde çok özel bir yerde. Ama şu an devam eden bir projem var. Bittikten sonra da döneceğimi sanmıyorum. Bu sadece kariyerim için alınmış bir karar, kimseyle alakası yok.

* Peki bundan sonra? Dizilere devam edecek misiniz; yoksa tiyatro ya da sinema filmi gibi projelerde mi yer alacaksınız? Böyle bir ayırım yapamam. Dizi, tiyatro ya da sinema... Hangisi olursa varım. Çünkü hepsinde işimi yapıyorum ve çok keyif alıyorum. Oyuncu olmak belki de hayatımda verdiğim en doğru karar. O yüzden bir projenin kaliteli olması benim içinde yer almam için yeterli.

* Çocukların çok sevdiği bir karakteri canlandırıyorsunuz. Çocuklara hitap etmek başarının garantisi mi? Her kesime hitap edip, bunun meyvesini toplamak başarıdır. Ama çocuklar zor beğenir, kolay bırakmaz.

* Hollywood'dan ya da Avrupa'dan teklif gelse değerlendirmeyi düşünür müsünüz? Kader kısmet meselesi bu işler. Şimdilik bir şey diyemem, gelsin, düşünürüz. (Gülüyor)

* "Oyunculuk yapmak için Amerika'ya, İngiltere'ye gitmek boş hayal gibi geliyor" demiştiniz. Gerçekçi misiniz, yoksa yurtdışında başarısız olmaktan korkuyor musunuz? Gerçekçiyim. Amerika'da bir Türk'ün şansı olmayabilir ama Almanya'da var. Hedef kitle meselesi. Amerika'da doğup büyümüş olsaydım, yine vardı şansım. Ama buradan kalkıp gideceksin 30'unda, 35'inde... Çok zor!