Türkiye'yi sarsan Deniz Baykal ve Nesrin Baydok'a ait olduğu iddia edilen video görüntüleri sonrası Deniz Baykal istifa etti. Oldukça duygusal ve şifreli bir konuşma yapan Deniz Baykal, Fethullah Gülen göndermesiyle de dikkatleri üzerine çekti.
Peki, Baykal'ın istifa kararını köşe yazarları nasıl değerlendirdi? Hangi yazarlar Baykal'ın tekrar döneceğine inanıyor? İşte gazetelerin önde gelen kalemlerinin Baykal'ın istifasına ilişkin değerlendirmeleri:
Vatan: Güngör Mengi
İstifa oyun mu?
Deniz Baykal'ın istifasına ağlayanlar, gözyaşlarını erken ziyan etmesinler.
Çünkü yaptığı açıklama, Baykal'ın CHP Genel Başkanlığı'nı gerçekten ve temelli olarak bıraktığı anlamına gelmiyor.
Sözleri, düştüğü yerden bir avuç toprakla kalkmanın maharetini sergileyen kusursuz bir plan yapmış olduğu şüphesini uyandırıyor.
Reha Muhtar: Deniz Baykal'ı 1200 delege yeniden genel başkanlığa aday gösterecek...
Vatan: Ruhat Mengi
DÖNMEMELİ!
Deniz Baykal'ın uzun siyasi yaşamının bu şekilde bitmesi (eğer biterse) elbette üzücüdür. Onun siyasetteki dürüst duruşuna, deneyimine özellikle son yıllardaki başarılı muhalefetine söylenecek şey yok... Bu olayın CHP'nin yükselişe geçtiği ve çok önemli bir referandum sürecinde özellikle öne sürüldüğüne dikkat çekenler de haklı olabilir. Ama en azından bugün için "Kurultay'da israr olursa yeniden adaylığını koyabileceği" iddialarını asla gerçeğe dönüştürmemesi tam aksine; konuşmasında belirttiği gibi partisine ve ülkeye yeni bir şansa dönüştürmesi bütün bu duruma rağmen gerekiyor.
Posta: Mehmet Ali Birand
Baykal kazandı, CHP kaybetti...
Baykal kararını açıklamadan önce, yazmak istediğim, hatta kaleme aldığım yazı "CHP'liler bugün Deniz Baykal'ın arkasında durmalılardır" şeklinde idi. Baykal'ın istifasını bekleyenlerin sayısı doğrusunu söylemek gerekirse çok azdı. Genel beklenti sonuna kadar direneceği yönündeydi. Ancak gelişmeler bu yaklaşımın ötesine geçti.
Baykal kasetlerin içeriğini reddetmedi. Bunun iktidarın bilgisi dahilinde geliştirilmiş bir komplo olduğunu söylemekle yetindi.
Bu çerçevede kamuoyunu iyi okudu ve kendine yakışanı yaptı. Gerçekçi davrandı. Eğer istifa etmeyip direnseydi, büyük tepki toplayacaktı.
Milliyet: Can Dündar
İstifası, iki adım ileri atılabilmek için bir adım gerileme anlamı taşıyor.
Kurultayda 81 il başkanı ortak imzayla Baykal'ı yeniden göreve çağırabilir, O da "taban baskısıyla ısrarlara dayanamayıp" genel başkanlığa dönebilir.
"Ülkenin bu kritik döneminde partiyi lidersiz bırakamazdım" diyebilir.
Ya da partiyi bir süre bir emanetçiye devredip, daha sonra olağanüstü kurultayla dönebilir.
Ama tanıdığım Baykal, evde oturmaz; ne yapar eder, bu istifadan istifade eder; bunu bir fırsata dönüştürmeyi dener.
İşe yarar mı?
İşte orası soru işareti...
Hürriyet: Yalçın Doğan
AKP TÖHMET ALTINDA
Buna rağmen, Baykal kendisine kurulan komplonun rövanşını fena alıyor.
1- Kendisine dönük spekülasyonları sona erdiriyor.
2- Bu olaydan dolayı, CHP'nin kaybedebileceği oyları fazlasıyla geri alıyor. CHP'ye güven tazeliyor.
3- Basın toplantısında dile getirdiği suçlamalarla, iktidarı töhmet altında bırakıyor. Bundan sonra hükümet o kasedi kimin, nerede, ne zaman ve neden çektiğini, kasedi kimin piyasaya sürdüğünü ortaya çıkarmakla yükümlü.
O kasetle birileri belli hedefler belirlemiş olabilir. Ancak, Baykal istifa ederek, o hesapları püskürtüyor.
Komplo belki Baykal'ı siyasal yaşamdan tasfiye amacına ulaşıyor, ama istifadan sonra konuştuğum sekiz, on CHP il başkanını çok daha bilenmiş olarak görüyorum.
Şimdi bir başka kazan kaynamaya başlıyor. Yeni genel başkan kim olacak? Ortaya atılan ilk isimler arasında Yılmaz Büyükerşen ile Kemal Kılıçdaroğlu var.
Hürriyet: Ahmet Hakan
Deniz Bey...
Bilmem, katılır mısınız?
Size bu kumpası kuranların bir hesabı vardı: Sizin koltuğu asla bırakmayacağınızı öngörüyorlardı.
Siz koltukta kalacaktınız ve böylece "yara almış, etkisizleştirilmiş, küçük düşürülmüş" bir Baykal ile baş başa kalacaklardı.
Meydan onlara kalacaktı yani.
Siz istifa ederek aslında bu kirli oyunu da bozdunuz.
Alçağın planını tersine çevirdiniz.
Bu da az bir hizmet değildir...
* * *
Deniz Bey...
Her şeyi bırakıp bir kıyı kasabasına yerleşirseniz...
Ve orada bütün pisliklerden arınırken, olur da bazen canınız sıkılırsa...
Burada sizi insani açıdan çok seven bir kardeşiniz olduğunu unutmayın lütfen...
Hürriyet: Yılmaz Özdil
O koltuğa oturan...
Haksız kazancının hesabını kendi vicdanına bile veremeyeceği için, başkasına hesap soramaz.
*
O koltuğa oturan...
(Uyarmadın demeyin.)
O koltukta oturamaz.
*
O koltuğa bu şartlarda oturmaya kalkan, mezar soyucusudur... O koltuğu, sahibine, yani Deniz Baykal'a geri vermeyenin, Anıtkabir'e girmesi yasaklanmalıdır!
Sabah: Emre Aköz
Baykal'ı "görevden alan" siyaset tasarımcıları, oraya kendi adamlarını "atayabilir."
Maalesef ufukta görünen seçenek bu ve Baykal'ın yerine kimi düşündüklerini, çok merak ediyorum.
Çünkü normal şartlarda bürokratik elitin adamı, yine onların zihniyetinde olacaktır.
Ee, o zaman Baykal'ı niye gönderdin?
Sabah: Erdal Şafak
Hiç fark etmez. Gitse de büyü bozuldu, kalsa da.
Gönlüm -belki- kalmasından yana ama aklım, mantığım gitmesinin doğru olacağını söylüyor.
Çünkü kalırsa, kaset düzmece çıksa bile Baykal'ın miting meydanlarında hangi sloganlarla karşılanıp uğurlanacağını duyar gibi oluyorum.
Çünkü kalırsa, kasetin montaj olduğu kanıtlansa bile, kamu belleğinde yayını engellenen "Varan 2 filminde acaba ne vardı" sorusunun kasap çengeli gibi sallanıp duracağını düşünüyorum.
Çünkü kalırsa, onun ifadesiyle "CHP'yi yeniden tanzim etmek isteyenler"in başka planları, başka tezgahları devreye sokabileceklerini kestirebiliyorum.
Hayır, Baykal dönmemeli.
HABERTÜRK:Fatih Altaylı
Giderayak viraj almak
Deniz Baykal, isteneni ama beklenmeyeni yaptı.
İstifa etti.
Dürüstçe götürülmüş bir siyasi kariyeri, bir anda berbat etti ama noktalarken de "doğru" davrandı.
"Hakkınızı helal edin" dedi ayrılırken.
Varsa bir hakkım, helal olsun.
Gerekeni, son rezalet dışında o kariyere yakışanı yaptığı için.
Zaman: Ekrem Dumanlı
Baykal'ın istifası siyasi bir operasyon
Kırk yıldır siyasette bulunan ve önemli bir ölçüde halka mal olan Baykal, dün kısa bir konuşma yaparak genel başkanlık görevini bıraktı.
Belli ki Baykal'a komplo kuranlar, onun siyasetle devre dışı bırakılmasına karar vermiş. Utanç verici bir metotla bu istifanın sağlanması meselenin çok vahim bir yönünü ortaya koyuyor.
Deniz Bey, yaptığı kısa konuşmada görüntülerin yeni olduğunu ve komployla karşı karşıya olduğunu söyleyerek topu iktidara attı. Elinde somut bir bilgi olduğunu sanmıyorum. Çünkü konuşmasından böyle bir izlenim edinemedim. Baykal'ın kuşkusu yeni araştırmalara, soruşturmalara sebep olacak. Başbakan Erdoğan'ın daha hadise duyulur duyulmaz başlattığı incelemenin nasıl bir sonuç vereceğini zaman içinde göreceğiz.