BDP milletvekillerinin İmralı ziyareti sonrası Türkiye, görüşme tutanaklarını yayınlayan Milliyet'in haberiyle çalkalandı. Başbakan Erdoğan, Balıkesir'deki toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada "Eğer gazetecilik buysa batsın böyle gazetecilik" dedi. Milliyet'te iki haftadır yazmayan Hasan Cemal'in yazısı yayımlanmadı. Sazak ardından Hasan Cemal ve Milliyet'in yollarının ayrıldığını açıkladı.
Derya Sazak bugün köşesinde Hasan Cemal olayını anlattı.
SAZAK: ''SORUMLULUK BENİM''
Milliyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Derya Sazak, Hasan Cemal'in gazeteden ayrılmasında kendisinin sorumlu olduğunu söyledi. Sazak, "Hasan Cemal ile yollarımızı gazetecilik dürtülerini aşan 'kışkırtmalar' sonucu üzülerek ayırdık. Buradaki sorumluluk genel yayın yönetmeni olarak benimdir" dedi. Derya Sazak, Erdoğan Demirören'in, Hasan Cemal'in gazeteden ayrıldığını sonradan öğrendiğini de söyledi.
''DEMİRÖREN SONRADAN ÖĞRENDİ''
Sazak, ''Hasan Cemal, salı günü yazılarına başlayacaktı. Başbakan'a yanıt ve 'medyadaki sermaye yapısını' sorgulama konusundaki ısrarı nedeniyle, yayımlamadım. Erdoğan'a yanıtını zaten 2 Mart'ta vermiştik. Erdoğan Demirören'le ilgili tercihimizi ise aylar öncesinde topluca yapmıştık. Kürt meselesinin çözüm süreciyle medyada yüzyıllık kavram olan 'sermaye yapısı' tartışmasının herhalde zamanı değildi! Yazıyı basmadığımdan sayın Demirören'in sonradan haberi oldu!'' dedi.
İŞ ETİĞİ VURGUSU
''Hasan Cemal, o yazıda ısrarın gazeteyle 'vedalaşmak' olacağını biliyordu.'' diyen Sazak, ''Çünkü gazetecilikte mesleki etik kadar, gazeteci-yayıncı ilişkilerini tanımlayan 'iş etiği' de geçerlidir. Yayın yönetmeni olarak o ilkeyi gözetmek de görevimdir ve Milliyet'in logosunda 'Basında güven' yazmaktadır.
Hasan Cemal her zaman sevgi ve saygıyla anacağımız meslek ustamızdır.
Veda ve teşekkür yazısında belirttiğim gibi köşesi gelecekte de kendisine açık olacaktır.'' sözleriyle yazısını sonlandırdı.