Masumlar Apartmanı’ndaki rollerin hastalıkları

Dizinin içeriği, Dr. Gülseren Budayıcıoğlu’nun “Madalyonun İçi” romanından esinlenerek, senarist Deniz Madanoğlu ve Rana Mamatlıoğlu’nun uyarladığı gerçek bir hayat hikayesi.

SİNEMA KALİTESİNDE SEYİR

Yapımcılığını Onur Güvenatam’ın, yönetmenliklerini Çağrı Vila Lostuvalı, Ender Mıhlar ve Çiğdem Bozali’nin, görüntü yönetmenliğini Tolga Çetin’in üstlendiği “Masumlar Apartmanı” sadece iyi bir hikaye değil ayrıca görüntü kalitesi, mekan kurgusu, verdiği fotoğraflar ve birbirlerini takip eden planları ile izleyicisine sinema kalitesinde bir seyir sunuyor.

Dizinin başrollerini farklı dizi ve sinema filmlerinden tanıdığımız Birkan Sokullu, Farah Zeynep Abdullah, Ezgi Mola ve Merve Dizdar üstleniyor.

DİZİNİN HİKAYESİ

Korumacı dedesi Memduh (Atilla Şendil) ve erkek kardeşi Ege’yle (Emir Özden) birlikte yaşayan İnci’nin (Farah Zeynep Abdullah) hayatı, yaptığı bir kazayla değişiyor. İnci’nin karışacağı kazanın sonunda onu tanışacağı Han (Birkan Sokullu) ve büyük sırlarla dolu ailesi bekliyor. Han’ın yaşamı takıntılarla dolu olan ablaları Safiye (Ezgi Mola) ve Gülben’in (Merve Dizdar) en büyük korkusu ise kardeşlerini kaybetmek. “Aşk”, İnci ve Han’ın her şeye rağmen birbirlerinden kopmasına engel olamıyor. Hikaye ilerledikçe bu aşkı yaşamalarına engel olan dış etmenler İnci ile Han’ın yakasını bir türlü bırakmıyor. Dizinin her bölümünde gelişen olaylar örgüsü, genç çiftin bir araya gelmesi giderek zorlaştırıyor.

Hikaye İnci ve Han’ın aşkı merkezinde geçiyor olsa da dizinin, iki ailenin de kendi içindeki açmazları ve bu açmazların baskısındaki aile bireylerinin kendi dünyalarında yaşadıkları sorunlar da gündeme gelerek, yan hikayelerle zenginleşen bir örgüsü var. Böylelikle dizinin heyecan temposu bitmiyor ve her bölümü yeni sürprizlere açılıyor.

DİZEDE KİM KİMİ CANLANDIRIYOR

Han karakterini “Birkan Sokullu”, İnci karakterini “Farah Zeynep Abdullah”, Han’ın ablası Safiye karakterini “Ezgi Mola”, Han’ın küçük ablası Gülben karakterini “Merve Dizdar”, İnci’nin eski sevgilisi Uygar karakterini “Alper Saldıran”, Han’ın babası Hikmet karakterini “Metin Coşkun”, İnci’nin kız arkadaşı Esra karakterini “Esra Ruşan”, İnci’nin dedesi Memduh karakterini “Atilla Şendil”, İnci’nin erkek kardeşi Ege karakterini “Emir Özden”, Han’ın erkek arkadaşı Esat karakterini “Uğur Uzunel” ve Han’ın küçük kız kardeşi Neriman karakterini ise “Gizem Katmer” canlandırıyor.

DİZİDE YER ALAN PSİKOLOJİK RAHATSIZLIKLAR

Masumlar Apartmanı’nda yer alan tüm oyuncular, rollerinde aslında psikolojik rahatsızlığı olan birine hayat veriyor. Oyuncular, hastalıklarına dair ipuçlarını senaryodaki metni canlandırmanın dışında başarılı oyunculukları, jest, mimik ve hareketleri ile de belli ediyor.

HANGİ ROLLER HANGİ HASTALIĞI YAŞIYOR

Dizi karakterlerine ve temsil ettikleri rahatsızlıklarına bir göz atalım:

Han: Simetri rahatsızlığı var. Normal hayatında çok temiz ve titiz olmasına rağmen akşamları da kılık değiştirerek çöp topluyor. Bu da evdeki temiz düzene bir başkaldırı olarak kabul ediliyor. Han’ın hastalığı "dispozofobi" yani kompulsif biriktirme hastalığı. Bu hastalık istifçilik olarak da geçiyor. Hastalık; değersiz, sağlıksız, kullanılmayan tüm eşyaların biriktirilmesi ve atılamaması durumuna deniyor.

Ayrıca ilkokul öğretmenine saplantılı bir şekilde aşık olduğu anlaşılan Han’ın, ilişkilerinde sahiplenme duygusu da hastalık derecesinde yoğun.

Safiye: Temizlik takıntısı var, her şeyin kirli olduğunu düşünüyor, kız-erkek arkadaşlığını kabul etmiyor, biriktirme hastalığı var. Gülben’in geceleri kirlettiği çarşafları apartmanın bir dairesinde saklaması bu temizlik takıntısı ile çelişiyor. "Obsesif kompulsif kişilik bozukluğu" yaşayan Safiye, yemek yapmak için kullandığı malzemeyi sabunla ve üçe kadar sayarak yıkıyor. Mutfağa farklı bir terlikle girip, kendisi ve Gülben’den başka kimseyi mutfağa sokmuyor. Evin içine yabancıların girmesini yasaklıyor. Kardeşi Han’ın getirdiği çiçeği bile sabunla yıkayarak evin içine alıyor. Bu alışkanlık kendisine zaman kaybettirdiği ve yorduğu için hayatı çok zor geçiyor. Evde yemekler geç pişiyor. Yaşayanlar sofradan aç kalkıyor. Eve dışarıdan yemek getirilmesi yasak. Hasta babaları yemek yetişmediği için ilaçlarını geç almak zorunda kalıyor. Evden dışarı çıkamıyor. Kardeşlerinin aşk yaşamasını, evlenerek evden ayrılmasını istemiyor. Bunu sağlayabilmek adına hırçınlaşıyor. Sosyal ilişkileri çok kötü.

Tüm bu yaşananların temelinde zor bir çocukluk dönemi geçirmesi ve baskıcı bir annenin elinde büyümekten kaynaklanan "anksiyete bozukluğu" yatıyor.

Gülben: Temizlik takıntısı var gibi görense de bunu ablasını mutlu etmek için yaptığına dair ipuçları sergiliyor. Yaşadığı travmaların sonucunda geceleri altını ıslatıyor. Bu sonuç aynı zamanda evdeki aşırı temizliğe bir tepki olarak yorumlanıyor.

Neriman: Evdeki tartışmalar yüzünden girdiği stresle birlikte kendisine zarar veriyor. Tırnakları ile kollarını yaralıyor, sonra da yaralarına kolonya dökerek acı çekiyor. Bu acıdan zevk aldığı gözlemlenen Neriman’ın rahatsızlığın adı "mazoşistlik". Fakat bu zararı görünen yerlerine yapıyor olması, ağabeyi Han’ın ona yardım etmesini istemesinden kaynaklanıyor.

Bunlar dizide sergilenen sıra dışı hastalıklar ama diğer roller de çok sağlıklı sayılmaz:

İnci: Annesinin ölümüne neden olan babasının alkol problemi nedeni ile Han’dan önce yine alkolik biri ile arkadaşlık yaparak onu iyileştirmeye çalışması, geçmiş yaralarını unutamadığını simgeliyor.

Uygar: Alkol sorunu var.

Hikmet: Dizinin ilk sahnelerinde akıl sağlığı yerinde olduğu gözlemlenen karakter, bölümler ilerledikçe hafızasını yitirmeye başlıyor. Zaman zaman geçmişe giderek, oğlu Han’ı, kaybettiği ilk çocuğu Ömer zannediyor. Rahatsızlığı, "Alzheimer".

Memduh: İyi niyetli ama bir o kadar da baskıcı, kuralcı, inatçı, fikri sabit birini canlandırıyor. Problemleri çözme yöntemi uzlaşmacı olmadığı için sorunun daha çok büyümesine yol açıyor.

Ege: Ergenliğin getirdiği gel-gitleri olan, sorgulamacı ve asi bir karakteri canlandırıyor.