Kimya mesleğinin Türkiye'deki ilk kadın öncüsü olarak kabul edilen Remziye Hisar, Google'da doodle oldu.
Google giriş yapan milyonlarca kullanıcı, Remziye Hisar'ın fotoğrafı ile karşılaşmaya başladı.
Darülfünun'da fen bilimleri eğitimi alan ilk kadınlardan ve Sorbonne Üniversitesi'nden doktora derecesiyle mezun olan ilk Türk kadın olan Remziye Hisar, hayatıyla mercek altına alındı.
Google'da doodle olan Remziye Hisar'ın hayatını merak edenler, "Remziye Hisar kimdir, nereli, kaç yaşında?" sorusunu gündeme getirdi.
Peki, Remziye Hisar kimdir, nereli, kaç yaşında? İşte detaylar...
REMZİYE HİSAR KİMDİR?
1902 yılında Üsküp'te doğan Remziye Hisar'ın ailesi, Meşrutiyetin ilanından bir yıl sonra İstanbul'a göç etmiştir. Hisar, Davutpaşa'daki üç yıllık mekteb-i iptida-i'yi, bir yılda henüz dokuz yaşındayken tamamladı. Daha sonra, İttihat ve Terakki Mektebi ve Emirgan İnas Rüştiyesi'ne devam etti.
Çok sevdiği Türkçe öğretmeninin İstanbul Darülmuallimatı'na (Kız Öğretmen Okulu) transfer olması üzerine, öğrenimini bu okulda sürdürdü. Sınıfın iyi öğrencileri arasında yer alan Remziye Hisar, küçük sınıflardaki öğrencilere geometri ve matematik dersleri verdi. 15 Temmuz 1919 tarihinde okulun Darülfünun'a hazırlamak üzere oluşturduğu iki sınıflık bölümünden birincilikle mezun oldu.

Darülmuallimat'tan mezuniyetinin ardından Darülfünun'un kimya bölümüne kaydını yaptırdı. Kız öğrencilerin erkek öğrencilerden ayrı saatlerde ders aldığı bu dönemde, kimya bölümündeki üç kadın öğrenciden birisi oldu.
Bakü'de açılacak bir okulda öğretmenlik yapmak üzere İstanbul'dan kadın öğretmenler talep edilmesi üzerine hocalarından Sarıklı Vehbi Bey himayesinde beş okul arkadaşlarıyla birlikte 15 Aralık 1919'da İstanbul'dan ayrılıp, Azerbaycan'a gitti. Sovyet Rusya'nın Azerbaycan'ın bağımsızlığına son vermesine kadar bir erkek lisesinde ders verdi. Orada bir kız öğretmen okulunun açılmasıyla ilgili verilen bir toplantıda Yüzbaşı Doktor Reşit Süreyya Bey ile tanıştı.
20 Nisan 1920'de onunla evlendi ve aynı yıl eşi ile birlikte İstanbul'a döndü. Ertesi yıl, oğlu Feza Gürsey'i dünyaya getirdi. Türkiye'de, Türk Kurtuluş Savaşı'nın devam ettiği bu dönemde Çukurova bölgesinin Fransızlar'dan geri alınması üzerine kendisi Adana'da Darülmuallima'ya müdür olarak çalıştı. Eşi ise kolordu doktoru olarak tayin oldu. Bir buçuk yaşındaki oğlunu annesine bırakarak Adana'ya gitti. Cumhuriyetin ilanından sonra istifa etti ve tedavi amaçlı olarak Paris'te bulunan eşinin yanına gitti.

Paris'te Sorbone Üniversitesi'nde kimya eğitimine başladı. Langevin ve Madam Curie gibi çok tanınmış bilim insanlarının öğrencisi oldu. Eğitiminin ikinci yılında Milli Eğitim Bakanlığı bursundan yararlanma hakkı elde etti. Pasteur Enstitüsü'nü takip ederek biyokimya sertifikası aldı. Doktorasına başlayacağı dönemde bursu kesilince Erenköy Kız Lisesi'ne kimya öğretmeni olarak atanınca Türkiye'ye döndü.
1924'te kızı Deha Gürsey'i dünyaya getirdi ve 1930 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'nın yurt dışı doktora bursundan yararlanarak, doktorasını yapmak üzere yeniden Paris'e gitti. Eşinden boşanan ve Paris'e çocukları ve kardeşiyle giden Remziye Hisar, 1933 yılında doktora tezini tamamlayarak yeniden Türkiye'ye döndü.
1933-1936 yılları arasında İstanbul Üniversitesi'nde kimya ve fizik kimya dersleri verdi. 1936 yılında bir süre için üniversiteden ayrıldı.Hıfzıssıhha Müessesesi Farmakodinami Şubesi’nde Kimya Mütehassıslığı görevinde bulundu.
1942-1947 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Eczacılık Okulu Analitik Kimya ve Toksikoloji kürsüsünde görev yaptı. 1947 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi Kimya Kürsüsü'ne atandı. 1955 yılında Fransa’da "Officiel d'Academie" nişanına layık görüldü. 1959 yılında profesör oldu ve 1973 yılında emekliye ayrıldı. Yaşamını İstanbul'da Anadoluhisarı Otağtepe'de ailesinden kalma konakta sürdürdü. 1991 yılında Tübitak Hizmet Ödülü'nü aldı. Oğlu Feza Gürsey'i Nisan 1992'de yitirdikten sonra 13 Haziran 1992'de öldü.

ESERLERİ
Dördü çeviri, beş ders kitabı yayımlanmıştır. Ayrıca kimya dalındaki buluşlarını içeren 16 bildirisi Fransa’da yayınlandı. Uluslararası bildirileri arasında yer alan, Siirt dağlarında yetişen bir bitki türünün etkilerini içeren buluşu Fransa'da yayımlanarak, bilim dünyasına tanıtılmıştır. 1920'lerden itibaren şiir yazan Remziye Hisar'ın bazı şiirleri "Bir Kadın Sesi" adlı kitapta bir araya getirilerek yayımlanmıştır.