AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın AK Parti tarafından değişik illerde bilboardlara asılan afişlere ilişkin eleştirilerine yanıt verdi. Erdoğan, ''Çok ilginç ama maalesef bu ifadelerden kurtulamıyor. Çirkin bir alışkanlık. Nedir o ? (Bayram değil, seyran değil bu afiş nereden çıktı?) Bayram günlerini de şaşırmış. Tabi Sayın Baykal, belki haberiniz olmayabilir ama onlar bayram afişiydi'' dedi. Erdoğan, AK parti Genel Merkezi'nde düzenlenen İl Başkanları Toplantısının açılışında bir konuşma yaptı. Başbakan Erdoğan, dün CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın yine bir şeyler söylediğini ifade ederek, şöyle konuştu: ''Çok ilginç ama maalesef bu ifadelerden kurtulamıyor. Çirkin bir alışkanlık. Nedir o ? (Bayram değil, seyran değil bu afiş nereden çıktı?) Bayram günlerini de şaşırmış. Tabi Sayın Baykal, belki haberiniz olmayabilir ama onlar bayram afişiydi. Bayram afişi Sayın Baykal, bayram afişi... Okuma-yazma bilenler zaten onun altında Kurban Bayramını kutladığımızı, yeni yılı kutladığımızı gördüler, görüyorlar. Biz orada bu kutlamayı yaptık, yoksa milletimizle bayramlaşmak için de kendilerine mi soracaktık? Oradan icazet mi alacaktık? Sonra diyor ki, (Bu afişler Türkiye'nin bir bölümünde var bir bölümünde yok). Sayın Baykal, sizin bayramdan bile haberiniz yokken bu afişin hangi illerde olduğunu nereden biliyorsunuz? Sizi fena halde yanıltmışlar. Ayrıca kimsenin aklına gelmeyecek böyle bir ayrım yaparak bölücülük yaptığınızın farkında mısınız?''
-DOĞU VE GÜNEYDOĞU'DA AFİŞ ASILAN İLLER-
Erdoğan, doğudan batıya, kuzeyden güneye bilboard bulunan bütün illere bu afişlerin asıldığını bildirdi. CHP Genel Başkanı Baykal'ın ''Doğu, güneydoğu'' ifadelerini kullandığına işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti: ''Adıyaman'a afişlerimiz asılmıştır. Ağrı'ya, Bingöl'e Bitlis'e, Erzurum'a, Kars'a, Mardin'e, Muş'a Siirt'e Şanlıurfa'ya ve Van'a asılmıştır. Bunların hiçbirinde böyle bir ayrım yapmamız söz konusu değil. Yeter ki, bilboard olsun. Yeter ki, oralar bayram süresi içerisinde herhangi bir firmaya veya kuruma, kuruluşa kiralanmasın. Boş bulduğumuz yer varsa kiraladık ve buralarda afişlerimizi astık, bayram tebriğini yaptık. Lütfen bir daha öküz altında buzağı aramadan önce umarım iyice araştırıp öyle konuşursunuz.'' Başbakan Erdoğan, 61 ilde bilboardlar bulunup anlaşma yapıldığını ve buralara afişlerin asıldığını kaydetti.Erdoğan, ''Batı illerimizde aslında hiç bilboard yoktu. Bazı illerimizde rezervasyonlar önceden dolu olduğu için ne yazık ki, asılamamıştır. Bunlar da bulundukça bayram tebriğimizi yapma fırsatını bulduk ve afişlerimiz oralarda da bilboardlara girmiştir'' diye konuştu. 2007 yılının Türkiye için çok önemli bir seçim yılı olduğunu anlatan Erdoğan, ''Genel seçim milletten aldığımız vade dolduğunda, görev süremiz sona erdiğinde, yani yapılması gereken zamanda yapılacak. Bugüne kadar AK Parti'nin farkını, değişik siyasetini, ülkemize, milletimize kazandırdıklarını, Türkiye'nin nereden nereye geldiğini insanlarımıza anlatmamız gerekiyor. Ben milletimizin hakkaniyet duygusuna her zaman güvendim, güveniyorum. Bize düşen, son dönemde attığımız tarihi adımları, aldığımız mesafeleri, Türkiye'nin nasıl bir karanlıktan çıkarak, bugün nasıl bir aydınlık ufka doğru ilerlemekte olduğunu çok iyi görüyoruz ve gelişmeler bunu anlatmaktadır'' diye konuştu.
-GÜNDELİK POLEMİKLER-
Erdoğan, gündelik polemiklere cevap yetiştirmenin, her sataşana bir karşılık vermenin, Türkiye'ye yıllar kaybettirdiğini ifade ederek, boş tartışmaların, ucuz polemiklerin, demokratik hazımsızlıkların parçası olmak gibi bir lükslerinin bulunmadığını söyledi. Erdoğan, ''Biz insanımıza daha iyi bir gelecek kazandırmanın gayreti içindeyiz. Onun için sizlerden dik durmanızı, dirayetinizi korumanızı ve heyecanınızı asla kaybetmemenizi istiyorum'' dedi. Erdoğan, iki çeşit afiş çıkarıldığını, bir tanesinde fonda Türk Bayrağı'nın olduğunu, diğerinin ise farklı bir afiş olduğunu kaydetti. Erdoğan, her iki afişte de Kurban Bayramı ve yeni yılın kutlandığını söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Bayrakla ilgili yaklaşımımıza gölge düşürmek isteyen zavallılar var, şuursuzlar var, nasipsizler var. 'Bir Başbakan böyle konuşur mu?' Evet, bayrağının önünde duran bir Başbakan... Bir genel başkana, farklı yaklaşımlar içerisinde olanlara böyle konuşulur'' dedi. . CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın, AK Parti tarafından değişik illerde bilboardlara asılan afişlere ilişkin konuşmalarını hatırlatan Erdoğan, afişlerde Kurban Bayramı ve halkın yeni yılının kutlandığını ifade etti. Erdoğan, ''Bayrakla ilgili yaklaşımımıza gölge düşürmek isteyen zavallılar var, şuursuzlar var, nasipsizler var. 'Bir başbakan böyle konuşur mu?' Evet, bayrağının önünde duran bir Başbakan... Bir genel başkana farklı yaklaşımlar içerisinde olanlara böyle konuşulur'' dedi.
BAYRAK SEVGİSİ
Bayrak sevgisi noktasında kimsenin kendileri ile yarışamayacağını belirten Erdoğan, ''Benim veya bizim bayrak sevgimizi, aşkımızı kimsenin test etmeye hakkı yok. Bunların kendilerine çeki düzen vermeleri gerekiyor. Bayrak sevgisi noktasında bizimle bunlar yarışamaz. Önce bunlar, dönsünler kendilerine baksınlar. Bu noktada haya çerçevesini aşma hakları da yok. Çünkü bu, bizim için çok çok önemli bir meseledir. Atılması gereken yasal adımlar neyse ayrıca atacağım ve atacağız'' diye konuştu. Bu yaklaşım tarzını AK Parti camiası, Başbakan ve Genel Başkan olarak kabullenmelerinin mümkün olmadığını ifade eden Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti: ''Yargı ne karar verir beni ilgilendirmez. Bizim durduğumuz yer bellidir. Türk bayrağını bir istismar aracı olarak kullanmak veya kullandığımızı ifade etmek, bu denli densizliğe düşenlere verilecek cevaplar var. Bunu, ülkenin dört bir yanında vereceğiz, vermeye de devam edeceğiz.''
''CEVABI KASIMDA VERELİM''
Erdoğan, il ve ilçe başkanları ve belediye başkanları ile mahalle yönetimlerine, ''İnsanlarımızla bir olun, beraber olun, dost ve arkadaş olun ve bu türlere gereken cevabı da inşallah Kasımda yapılacak seçimde verelim, veririz'' çağrısında bulundu. Propaganda diline değil, gönül diline ihtiyaçları olduğunu vurgulayan Erdoğan, ''Bizim, milletin sesine kulak vermeye onların taleplerini beklentilerini dinlemeye ihtiyacımız var. Meclis kürsüsünden de ilan ettim, asla ne söylem olarak popülizme meyil etmeyeceğiz, seçim ekonomisi uygulamayacağız. Milletimizin bu tutumumuzu hakkaniyetle değerlendireceğine, popülizm yapanla ülkenin geleceğini inşa edeni çok iyi ayırt edeceğine inanıyorum'' diye konuştu.
''ENERJİ İHALESİ İPTALİ YOK''
Konuşmasında enerji dağıtımı özelleştirilmesine ilişkin haberleri anımsatan Erdoğan, şöyle dedi: ''Yok efendim iptal edildi, yok seçim ekonomisi... Kimse hedef saptırmaya çalışmasın. Yazılı ve görsel medyaya sesleniyorum; Ülkenize olan sevginizi lütfen bizim söylediklerimizle ifade edin. Bir defa, enerji ihalesinin iptali diye bir ifadeyi Tayyip Erdoğan olarak hiçbir yerde kullanmadım ve hiçbir arkadaşımızın kullanmasına da müsaade etmedim. Böyle bir şey yok.'' Enerji özelleştirmesi konusunda bir ertelemenin söz konusu olduğunu, herşeyden önce enerji nakil hatlarındaki havai hatların yer altına alınmasını teknik bir mecburiyet olarak gördüklerini anlatan Erdoğan, şunları kaydetti: ''İşte bunu sözleşmeye koysanız, bunu özel sektör yapsa bu esnada kesintiler, şunlar bunlarla ülkenin başına gelecek olanların endişesini taşıyorum. Şu anda bu işi götüren taşıyan bir sistem var. Bu sistemle biz hatları yer altına aldıkça o bölgenin kesinlikle özelleştirme kapsamı içerisinde ihalesini yapacağız.'' Bugüne kadar bu konuda 800 trilyon lira bir harcama yapıldığına işaret eden Erdoğan, bu havai hatların, şebekelerin tamamen yer altına alınmasını, hem çirkin görüntülerden hem de kayıp ve kaçaklardan kurtulmak istediklerini söyledi.
Erdoğan, ''Bu aydınlık yolda şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da hep birlikte kararlılıkla ilerlemeye devam edeceğiz. Milletimizle birlikte yürüyeceğiz, milletimizle birlikte kazanacağız, milletimizle birlikte büyüyeceğiz'' dedi. Erdoğan, iktidarları döneminde yapılan özelleştirmeleri ne denli kararlı bir şekilde yürüttüklerini herkesin gördüğünü ifade ederek, bu yıl içinde yapacakları özelleştirmelerin sadece enerji özelleştirmeleri olmadığını söyledi. Enerji özelleştirmeleri dışında sırada olan bir çok özelleştirme ihalesi bulunduğunu ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu: ''Olayı sadece buraya kapamak suretiyle tamamıyla dağıtmaya ve piyasaları olumsuz istikamette etkilemeye herhalde kimsenin hakkı olmaması gerek. Biz milletimizin terazisine sonuna kadar güveniyoruz. Bizi de bu şekilde değerlendirsinler istiyoruz ve özelleştirme anlayışını bir peşkeş çekme anlayışı olarak görenleri, ekonomiden nasibini almayanlar olarak ifade ediyoruz. Zira artık gelişen dünyada ülkelere bakın, göreceğiniz şey şu; devlet artık ticaretle uğraşmıyor, alışverişle uğraşmıyor. Düzenliyor, denetliyor, ufuk gösteriyor.'' Artık Türkiye'nin önündeki bütün engellerin bir bir ortadan kalktığını, yolunun açıldığını ve ufkunun aydınlandığını ifade eden Erdoğan, ''Bu aydınlık yolda şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da hep birlikte kararlılıkla ilerlemeye devam edeceğiz. Milletimizle birlikte yürüyeceğiz, milletimizle birlikte kazanacağız, milletimizle birlikte büyüyeceğiz'' dedi. Erdoğan, milletle kader birliği yapmış bir büyük kadro olduklarını belirterek, şunları kaydetti: ''Arada sırada dokunulmazlık konuşulup duruyor. Belediye başkanlarına atıfta bulunuldu. Belediye başkanlarının dokunulmazlığı var mı? Yok. Suç duyurusu yapıyorsunuz, ne varsa neticesi yargıda çıkacak. Niye bu kadar 550 tane milletvekili üzerinde dokunulmazlık savaşını veriyorsun? 3 bini aşkın belediye başkanı var Türkiye'de, üç bininin de dokunulmazlığı yok. Bu kadar bağırıyorsunuz, çağırıyorsunuz, suç duyurusunda bulunuyorsunuz. Varsa bir şey bedelini zaten onlar öderler. Buyurun yapın. Bu kadar açık, her şey ortada. Bizler de zaten sahiplenmedik, bizlerin de zaten sahiplenmesi gibi bir şey olamaz. Dürüst olun, dürüst. Gece gündüz demeden çalışan bu belediye başkanlarını gölgeleme, onlar üzerinden siyaset yapma yoluna gitmeyin. Ha varsa bir yolsuzluk bedelini ödesin. Zaten burada sorumlusu yargıdır. Biz AK Parti olarak hiçbir zaman sahiplenmedik, sahiplenmeyiz de. Niye? Çünkü bizim en güçlü yanımız budur.''
