Hindistan mutasyonu nedir ve nasıl bir etkisi olacak?
Özel Haber

Hindistan'daki COVID-19 vakaları hızla artıyor. Geçtiğimiz günlerde Türkiye'de Hindistan tanımlı mutasyona rastlanılmış ve Hindistan'dan gelen uçuşlara karantina uygulanması kararı alınmıştı.

Peki bu, bu varyantın diğerlerinden farklı olduğu ve endişelenmemiz anlamına mı geliyor? İşte şimdiye kadarki etkileri hakkında bilinenler.

Koronavirüs Hindistan varyantı (B1617) L452R mutasyonudur ve virüsün önceki formlarından daha kolay yayılabileceği düşünülmektedir. Bunun nedeni, virüsün başak proteinini etkileyen L452R adı verilen bir mutasyondur. Bu, koronavirüsün hücrelerimizin kilidini açmak için kullandığı "anahtar"dır.

B.1.617 varyantı, E484Q ve L452R olarak adlandırılan, virüsün dış diken kısmına yönelik iki anahtar mutasyon içerir. Her ikisi de diğer birçok koronavirüs varyantında ayrı ayrı bulunabilirken, ilk kez birlikte rapor edilmiştir.

Hindistan mutasyonu nedir ve nasıl bir etkisi olacak?

AŞI ETKİNLİĞİNİ ETKİLİYOR MU?

L452R mutasyonu, virüsün içeri girmek için bağlandığı hücrelerimizin yüzeyindeki molekül olan ACE2 ile doğrudan etkileşime giren sivri proteinin parçasını değiştirir. Erken araştırmalar, L452R mutasyonunun virüsün hücrelere daha kararlı bir şekilde bağlanmasına izin verdiğini öne sürüyor. İngiltere varyantı gibi önceki varyantlarda, virüsün bağlanma kabiliyetini artıran bunun gibi mutasyonlar, virüsün daha bulaşıcı hale gelmesine neden olmuştu.

Bağlanmaya yardımcı olan L452R gibi mutasyonlar, mutlaka daha ciddi hastalıklara neden olmaz veya virüsü daha ölümcül hale getirmez. Örneğin, B1427 varyantı (California mutasyonu) daha kolay yayılırken, ön araştırmalar bunun daha şiddetli enfeksiyonlarla veya daha yüksek viral yüklerle ilişkili olduğunu bulamadı. Aynısı B1617 (Hindistan mutasyonu) için de geçerli olabilir, ancak bunun hala araştırılması gerekiyor.

Ancak özellikle endişe verici olan, B1617'nin aşı etkinliği üzerinde sahip olabileceği etkidir. Koronavirüse karşı geliştirilen aşıların büyük çoğunluğu, başak proteini hedeflemeye dayanıyor. Protein virüsün dış yüzeyinde olduğu için, bağışıklık sisteminizin bir enfeksiyon sırasında baskın olarak “göreceği” ve dolayısıyla karşı etkili antikorlar oluşturacağı şey budur. Mutasyonlar, başak proteinin şeklini değiştirirse, bu antikorlar daha az etkili hale gelebilir.

Ön  çalışmalar, L452R mutasyonunun virüsün bağışıklık sisteminden kaçmasına yardımcı olabileceğini öne sürüyor. Bunun da ötesinde, B1617, başak proteinini de değiştiren E484Q adlı ikinci bir mutasyon daha taşıyor. Araştırmalar, bunun gibi mutasyonların virüsü önceden var olan antikorlara karşı daha az duyarlı hale getirebileceğini gösteriyor.

Bu mutasyonların B1617'deki etkilerinin erken inceleme çalışmaları, varyantı daha önce üretilen antikorlara daha az duyarlı hale getirdiklerini ileri sürmektedir. Ancak, bu bulguların yalnızca laboratuvar deneylerinde gösterildiğini ve gerçek insanlarda gösterilmediğini vurgulamak önemlidir.

Hindistan mutasyonu nedir ve nasıl bir etkisi olacak?

NE KADAR ENDİŞELENMELİYİZ?

Hindistan Sağlık Bakanlığı, B1617 mutasyonlarının doğrudan sorumlu olup olmadığını belirlemek için yeterince yüksek miktarlarda tespit edilmediğinden, ülkenin vakalardaki artışının bu mutasyonlarla bağlantılı olmadığını belirtti. Ancak bu, veri eksikliğinden de kaynaklanıyor olabilir ve birçok uzman, daha iyi bir resim elde etmek için virüs sıralamasının artırılmasının önemini vurguladı.

Bu varyantın virüsü kontrol etme çabaları için önemli bir tehdit oluşturup oluşturmayacağını söylemek için henüz çok erken. Bununla birlikte, halk sağlığında her zaman olduğu gibi, önleme, tedaviden daha öndedir. Bu nedenle temizlik, maske ve mesafe tedbirlerine tam olarak uymalı ve zamanı geldiğinde aşı olmalıyız. Genel olarak virüsle savaşmaya devam ederek, bu varyantın sahip olduğu herhangi bir etkiyi kısıtlayabiliriz.

En büyük endişe nedeni, B1617'nin aşılama çabalarını baltalamasıdır. Bu varyant aşılanmış bireylerde hastalığa neden olabilirse, gelecekte dünya çapında büyük ölçekli salgınlar oluşturma riski taşır. Mevcut ve gelecekteki varyantlarla başa çıkmak için güçlendirici aşılar oluşturmak için çalışmalar halihazırda devam etmektedir, ancak bunların özellikle B1617'yi kontrol etmeleri gerekip gerekmediğini söylemek için henüz çok erken. Bununla birlikte, dünya çapında sorunlara neden olan varyantları önlemenin daha etkili bir yolu, ilk etapta bunların yayılmasını önlemek olacaktır.