Yapay tatlandırıcılar obeziteyi tetikleyebilir
Özel İçerik

Aspartam, sakarin ve sukraloz gibi yapay tatlandırıcılar, yıllar önce aşırı kilo ve diyabetle savaşmaya veya önlemeye yardımcı olabilecek şekere alternatif olarak ortaya çıktı.

Ancak, giderek daha fazla çalışma, tatlandırıcıların yalnızca etkinliğini değil, sağlık üzerindeki etkisini de sorgulamaktadır. Bilim insanlarının en son hangi verileri ele aldığını ve tatlandırıcıların neden obeziteyi ve bununla ilişkili çeşitli rahatsızlıkları destekleyebileceğini açıklamak için çalıştıkları farklı araştırmaları inceledik.

Yapay tatlandırıcılar obeziteyi tetikleyebilir

KİLO VERMEYE YARDIMCI OLMUYORLAR

Manitoba Üniversitesi'nden (Kanada) bir araştırma ekibi, son yıllarda yayınlanan 11 binden fazla çalışmayı analiz etti.

Klinik çalışmalardan elde edilen veriler, yapay tatlandırıcı tüketiminin önemli kilo kaybını sağlamadığını ortaya koydu. Şeker ikamelerinin, katılımcıların vücut kitle indeksi (VKİ) üzerinde hiçbir etkisi olmadı.

Vücut kitle indeksi, bir kişinin yeterli kiloda olup olmadığını bilmek için kullanılan ölçü araçlarından biridir. Ağırlığın (kilo cinsinden) yüksekliğin (metre cinsinden) karesine bölünmesiyle hesaplanır. Bir yetişkin için, sonuç 25'e eşit veya daha büyükse, fazla kilolu olarak kabul edilir. Ve 30'a eşit veya daha büyükse, obezite olarak kabul edilir.

Yapay tatlandırıcılar obeziteyi tetikleyebilir

OBEZİTEYİ TETİKLEYEBİLİR

Ortalama 10 yıl boyunca takip edilen 400 binden fazla kişinin verilerinin incelendiği araştırmada, tatlandırıcı tüketiminin uzun vadede obeziteye yol açabileceği görüldü.

Bir neden-sonuç ilişkisi göstermek için daha fazla araştırma gerekli olmasına rağmen, şu ana kadar olan incelemeler tatlandırıcı tüketiminin uzun vadede obezite ve obezite ile ilişkili hieprtansiyon, diyabet ve kalp hastalıkları gibi hastalıkların riskini artırdığını gösteriyor.

Bununla birlikte, araştırmalar yapay tatlandırıcıların vücut ağırlığındaki artışa ek olarak, metabolik sendrom ve kardiyovasküler hastalıklarda artış arasında olası bir ilişkiye işaret ediyor.

Metabolik sendrom, kalp hastalığı ve tip 2 diyabetten riskini artıran bir grup bozukluktur ve aşağıdakilerle karakterize edilir:

- Arteriyel hipertansiyon

- Yüksek kan şekeri (prediyabet)

- Yüksek trigliserit seviyeleri

- Düşük HDL kolesterol (iyi) değerleri

- Karın bölgesinde, bel çevresinde aşırı yağ

Çalışmaların birçoğu alkolsüz içeceklerin tüketimi hakkında yapılmış ve hem şeker içerenlerin hem de yapay olarak tatlandırılmış olanların bu hastalıkların riskini yükselttiği görülmüştür. En fazla tatlandırıcı tüketiminin şekerli içecekler ve enerji içecekleri aracılığıyla yapıldığı biliniyor.

Yapay tatlandırıcılar obeziteyi tetikleyebilir

VÜCUTTA DEĞİŞİKLİKLERE NEDEN OLUYORLAR

Yapay tatlandırıcıların bu rahatsızlıkları tetikleyebileceği mekanizma hala çok net olmasa da, araştırmacılar üzerinde çalıştıkları birkaç hipoteze dikkat çekiyor:

Tadını değiştirirler: Kalorili olmasalar da yapay tatlandırıcılar şekerden çok daha tatlıdır. Örneğin aspartam şekerden 150 ila 200 kat daha tatlıdır. Bu nedenle, tüketimi tatlı isteklerini teşvik edebilir.

Alışkanlıkların gevşemesi: Yapay tatlandırıcılar veya bunları içeren ürünler tüketme eğiliminde olan kişiler, diğer sağlıksız gıdaların tüketimini telafi ettiklerini veya kalorileri olmadığı için daha fazlasını alabileceklerini düşünürler. Örneğin şekerli içecekler tüketmeyi seçen insanlar, genellikle daha kötü bir yaşam tarzına sahip olurlar.

Bağırsak florasını değiştirirler: Bu teori, yapay tatlandırıcıların bağırsak bakterilerini ve gıdaların sindirimine müdahale etme şekillerini değiştirerek vücudun metabolizmasını etkileyebileceğini öne sürüyor. Çok fazla şekerli içecek tüketildiğinde olduğu gibi, çok fazla tatlandırıcı tüketildiğinde de bağırsak florası değişebiliyor.

Yapay tatlandırıcılar obeziteyi tetikleyebilir

ŞEKER YERİNE KULLANILABİLECEK DOĞAL TATLANDIRICILAR

Dünya Sağlık Örgütü'ne (DSÖ) göre şeker hem çocuklarda hem de yetişkinlerde günlük kalorinin yüzde 10'undan fazlasını oluşturmamalıdır. Daha net bir fikir edinmek için; 2 bin kalorilik bir diyet için, yaklaşık 50 gram şekere (yaklaşık 12 çay kaşığı) eşdeğerdir.

Ancak, şeker denildiğinde yalnızca kahveye veya çaya eklenenler (sakaroz) gibi rafine şekerleri değil, aynı zamanda glikoz veya fruktozu da vurgulamak önemlidir. İşlenmiş veya paketli ürünlerin çok fazla miktarda şeker içerebileceği unutulmamalıdır.

Şeker ve tatlandırıcıların sağlık üzerindeki etkileri üzerine yapılan çok sayıda araştırma, şekere ve tatlandırıcılara başvurmadan diyetimizi tatlandırmanın yeni yollarını aramaya yol açmıştır. Seçenekler düşündüğümüzden çok daha fazla ve faydaları şüphesiz. Aşağıda bazılarını topladık:

Bal

Bal, şekere doğal ve çok sağlıklı bir alternatiftir. Şeker saf sakaroz iken bal fruktoz, glikoz ve biraz sakaroz içerir. Fruktoz balı çok daha tatlı yapar ve biz daha az kullanırız. Bu sayede alınan kalori miktarını azaltmış oluyoruz. Bal, kalbi koruyan antioksidanlar açısından zengindir ve hafızayı güçlendiren özellikleriyle de bilinir.

Hindistan cevizi şekeri

Hindistan cevizi şekeri, hindistan cevizi çiçeğinin taze suyunun ısıtılmasıyla elde edilir. Tadı karamele benzer ve çok hoştur. Fruktoz içeriği düşüktür (yüzde 2-9) ve mineral içeriği yüksektir. Şeker eklediğiniz kahve, süt, yoğurt, puding, kek, veya kurabiye gibi tüm tariflerde kullanabilirsiniz.

Akçaağaç şurubu

Bu şuru, çayları ve kahveleri, meyve salatalarını veya yoğurt gibi farklı süt ürünlerini ve sütlü tatlıları tatlandırmak için kullanılır. Ayrıca salata soslarının hazırlanmasında bir bileşen olarak kullanılabilir. Farklı bir dokunuş için sirke, tuz ve karabiber ile karıştırılabilir.

Yacon şurubu

Yacon, bir yumrudur. Bu kökten şeker veya bal kadar tatlı olmayan ancak düşük kalorili, düşük glisemik indeksli ve önemli oranda mineral içeren bir şurup elde edilir. Birçok tarifte kullanımı kolay ve kullanışlıdır.

Şekersiz meyve reçelleri

Şekersiz meyve reçelleri yoğurt, kek, kurabiye ve bisküvi gibi gıdaları ve çeşitli tarifleri tatlandırmanın başka bir doğal yoludur. Meyvenin doğal şekeri reçel şeklinde yoğunlaşarak tatlandırma gücünü arttırır. Bunun yanı sıra tariflerde kullanılacak meyvenin lezzetini de sağlarlar. Reçelin yüzde 100 meyve olduğundan emin olunmalıdır.

Pekmez

Pekmez, güçlü bir tatlandırıcı güce sahiptir. Rafine edilmediği için esmer şekerle aynı mineraller açısından zengindir, bu da onu kalsiyum, magnezyum, potasyum ve fosfor açısından zengin yapar. Ancak kalorisi yüksek olduğu için az miktarda tüketilmeli, diyabet ve böbrek hastalığı durumlarında kaçınılmalıdır.