Mardin kent merkezine 30 kilometre uzaklıktaki Oğuz Mahallesi’nde yer alan ve 38 yıl önce kazı çalışmalarına başlanan Dara Antik Kenti’nde, arkeolojik keşifler hız kesmeden devam ediyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Geleceğe Miras Projesi”ne geçen yıl dahil edilen antik kentte, kazılar aralıksız sürdürülüyor.
Bugüne kadar yapılan çalışmalarda nekropol alanı, kilise, saray, agora, zindan, tophane ve su bendi gibi önemli kalıntılar gün yüzüne çıkarıldı. Aynı zamanda 10 binden fazla arkeolojik eser — ok ucu, kandil, cam ve seramik buluntular ile ziynet eşyaları — tespit edildi.
AGORA'DA YENİ KEŞİF: 1500 YILLIK MOZAİK
Doğu Roma İmparatorluğu’nun Sasaniler’e karşı sınır garnizonu olarak inşa ettiği Dara Antik Kenti’nde özellikle agora (çarşı) bölgesinde yürütülen kazılarda önemli buluntular elde ediliyor. Mardin Müzesi başkanlığında sürdürülen son kazı çalışmalarında, 20'ye yakın dükkân ve atölye yapısının yanı sıra Roma dönemine ait 1500 yıllık içme suyu sistemi ortaya çıkarıldı.
Bu yılki kazıların en dikkat çekici keşfi ise, dükkânlara bitişik konut yapılarında gün yüzüne çıkarılan yaklaşık 50 metrekarelik, dalga ve damla motifleriyle süslenmiş mozaik zemin oldu. Neredeyse bozulmamış halde bulunan bu mozaik, Roma döneminin estetik anlayışına ışık tutuyor.
"1500 YILLIK MOZAİK, EL DEĞMEMİŞ HALİYLE BİZİ KARŞILADI"
İl Kültür ve Turizm Müdürü Ayhan Gök, Dara Antik Kenti’nde 39 yılı geride bırakan kazı çalışmalarının “Geleceğe Miras Projesi” sayesinde daha da ivme kazandığını belirtti. Özellikle agora bölgesinde sürdürülen kazıların kent tarihine dair önemli ipuçları verdiğini vurgulayan Gök, şu bilgileri paylaştı:
Yaklaşık 50 metrekarelik bir mozaik zemin keşfettik. Ev zeminine ait olduğunu değerlendiriyoruz. Yüzyıllardır neredeyse hiç bozulmamış. Mozaikte geçmişte 2-3 kez onarım yapıldığına dair izler de var. Bu, bizim için heyecan verici bir buluntu. Mozaik tek parça halinde çıkarılacak ve ziyaretçilerin ilgisine sunulacak. Dara, yeni keşiflerle turizmin önemli merkezlerinden biri olmaya devam edecek.
Kazı çalışmalarında yer alan ekiplere sıcak hava koşullarına rağmen gösterdikleri özveri için teşekkür eden Gök, Dara’nın Türkiye’nin en büyük nekropollerinden birine ev sahipliği yaptığını ve bölgenin kültürel değerinin her geçen gün daha da arttığını söyledi.
"MOZAİKLER, TİCARET VE İNANÇ KÜLTÜRÜNÜ AÇIĞA ÇIKARIYOR"
Kazı sorumlusu Arkeolog Dr. Devrim Hasan Menteşe de agora bölgesinde yaklaşık beş yıldır süren kazılarda önemli aşamalar kaydedildiğini belirtti. Son buluntuların, antik kentteki ticari ve sosyal yaşamı anlamaya büyük katkı sunduğunu ifade eden Menteşe, şunları söyledi:
Kazılarda, dükkânların işlevine dair birçok veri elde ettik. Pek çok dükkân tabanının mozaik döşeli olduğunu gördük. Ancak bu son bulduğumuz mozaik, bütünlüğü ve korunmuş haliyle öne çıkıyor. Geometrik desenlerin yanı sıra dalga ve damla motifleri dikkat çekiyor. Ayrıca I. Justinianus dönemine ait bir sikke bulduk; bu da mozaiğin 525-575 yılları arasında yapıldığını gösteriyor.
Dara’nın yalnızca askeri bir garnizon değil, aynı zamanda Mezopotamya'nın önemli ticaret ve inanç merkezlerinden biri olduğuna dikkat çeken Menteşe, “25 bin askerin konakladığı bu kent, aynı zamanda hacıların uğrak noktasıydı. Yeni bulgularla birlikte bu yönü daha net ortaya çıkıyor.” dedi.
