Yeşilçam'ın emektar oyuncusu Hulusi Kentmen'in vefatının üzerinden 25 yıl geçti.
Zamanın Bulgaristan Krallığı'na bağlı Tırnova şehrinde 20 Ocak 1912'de doğan Hulusi Kentmen'in ailesi, daha sonra Türkiye'ye göç etti.
ASKERLİK EĞİTİMİ ALDI
Kentmen, çocukluğunu İzmit Körfez'de geçirirken, Deniz Astsubay Okulu'nda eğitim aldı ve Deniz Kuvvetleri'nde denizaltıcı astsubay olarak görev yaptı.
Bir müddet kara hizmetinde de bulunan Kentmen, askerlik görevini sürdürürken ilk kez vodvil türündeki "Hisse-i Şayia" oyunuyla sahneye çıktı.
SAHNEDE GEÇEN BİR ÖMÜR
Refika Kentmen ile 1938'de dünya evine giren sanatçı, Volkan isminde bir oğul, daha sonra da iki torun sahibi oldu.
Emekliliğinin ardından kendisini sahnelere ve sinemaya veren Kentmen, halkevlerinde, Ses Tiyatrosu'nda ve Şehir Tiyatroları'nda sahneye çıktı.
İLK KEZ 1942'DE KAMERA KARŞISINA GEÇTİ
Kentmen, ilk kez 1942'de bir filmde kamera karşısına geçerken, İhsan İpekçi'nin senaryosunu yazdığı "Senede Bir Gün" filmiyle yükselişi yakaladı.
Daha sonra bu filmleri 1948’de "İstiklal Madalyası", 1949'da "Şehitler Kalesi", 1950'de "Estergon Kalesi" ve "Züfikar'ın Gölgesinde", 1951'de "Barbaros Hayrettin Paşa" filmleri takip etti.
"TİPİM KÖTÜ ADAM OYNAMAYA MÜSAİT DEĞİL"
İyi filmin iyi senaryo ile mümkün olacağını savunan Kentmen, neden iyi rollerde yer aldığını bir röportajında, "Hem komediye hem drama uyum sağlayabiliyorum, yalnız kötü adam oynayamıyorum. Çünkü tipim kötü adama müsait değil. Bir defa oynamaya kalktım, bir şeye benzemedi" sözleriyle açıkladı.
SEYİRCİLER ONU ÇOK SEVDİ
Pala bıyıkları kadar tatlı sert ve babacan yapısıyla, seyircinin gönlünü kazanan Hulusi Kentmen, 1978'de "Yorgun Savaşçı" ve 1985'te "Acımak" dizilerinde de rol aldı. Usta oyuncu seyircilerin sevgisini kazanarak, hafızalarda yer edindi.
20 ARALIK 1993'TE ARAMIZDAN AYRILDI
Aynı zamanda keman sanatçısı olan ve fotoğrafçılıkla da yakından ilgilenen oyuncu, 20 Aralık 1993'te böbrek yetmezliği sebebiyle vefat etti ve Karacaahmet Mezarlığı'na defnedildi.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış