İstanbul'un fethinin müjdelendiği kutlu Hadis
ensonhaber.com

"Elbette Konstantiniyye fethedilecektir. Onu fetheden Emir ne güzel emir, fetheden ordu ne güzel ordudur." İstanbul'un fethi tam da bu Hadis'le müjdelenmiştir.

Hz. Peygamber bu sözleriyle hem bulundukları ânı değerlendirmiş, hem gelecekteki islam ordularının ve komutanlarının görevlerini hatırlatarak, onlara görevlerin ve hedeflerin en güzelini işaret etmiştir.

Peygamberler 'Sıdk' özelliğine sahip oldukları için en doğru şahsiyetlerdir. Hz. Peygamber de bu özelliğini taşıyarak daima doğru konuşmuş, ashabını yanlış yönlendirmemiş, boş hevesler vad etmemiştir. Bu zamana kadar bütün söylediği şeyler gerçekleşmiştir. Gerçekleşmeyenler de elbet bir gün gerçekleşecektir.

İstanbul'un bir gün muhakkak fethedileceği, asırlar önce Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) tarafından çeşitli hadislerle müjdelenmiştir.

Tarihte 29 kez kuşatma altına alınmış olan İstanbul'u fethetmek, 1453 yılında II. Mehmed'e nasib olmuştur. Yani, kutlu fethinden sonra 'Fatih' ünvanına mazhar olan Fatih Sultan Mehmet'e...

Fatih Sultan Mehmet, bu fethiyle Peygamberimizin iltifatına mazhar olmuş, Türk tarihine de asla unutulmayacak bir zaferin sevincini unutulmayacak harflerle kazımıştır.

İstanbul'un fethinin müjdelendiği kutlu Hadis(Fatih Sultan Mehmed-İslam Ansiklopedisi)

İstanbul'un Fethi ile ilgili Hadis-i Şerif

Bişr bin Sühaym -radıyallahu anh- şöyle anlatır:

Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimizin şöyle buyurduklarını işittim:

“İstanbul elbette fetholunacaktır; onu fetheden kumandan ne güzel kumandan, onu fetheden asker ne güzel askerdir!”

Bu hadisi rivayet eden sahâbînin oğlu Abdullah bin Bişr der ki: Bir gün Emevî valisi Mesleme bin Abdülmelik (v. 121/739 [?]) beni çağırdı ve bu hadisi sordu. Ben de ona bu hadisi naklettim. Bunun üzerine Mesleme hemen Kostantıniyye üzerine gazâya çıktı. (Ahmed bin Hanbel, Müsned, IV, 335; Buhârî)

İstanbul'un fethinin müjdelendiği kutlu Hadis

Hz. Peygamber(s.a.v): “Ümmetimden Kayser’in şehrine ilk gazâ eden ordu, mağfirete nâil olmuştur, onların günahları affedilir” buyurmuşlardı. (Buhârî, Cihâd, 93)

Oraya sefere giden ilk ordu hicrî 52 senesinde yola çıkmıştı. Orduda Ebû Eyyûb el-Ensârî -radıyallahu anh- da vardı. Vefat ederse Kostantıniyye şehrinin kapısının yanına defnedilmeyi vasiyet etti. Kabrini düzleyip hiçbir iz bırakmamalarını istedi.

Hz. Peygamber (s.a.v), fetihle alakalı başka bir hadisinde şöyle buyurur:

“Sizler yardım görüp düşmanlarınıza gâlip gelecek, ganimetler elde edecek ve birçok beldeler fethedeceksiniz. Sizden kim bu vakte erişirse, Allah’tan korksun, mârufu (iyiliği) emredip münkerden (kötülükten) nehyetsin. Kim bile bile benim adıma yalan uydurursa Cehennem’deki yerine hazırlansın.” (Tirmizî)