Karabüklü itfaiyeciler, enkazdan sağ çıkardıkları depremzedeleri unutamıyor
AA & Ensonhaber

Asrın felaketi olarak anılan depremlerin hemen ardından Karabük'te hazırlıklarını tamamlayan 6 kişilik ekip, sabahın ilk saatlerinde Kahramanmaraş'a ulaşmak üzere harekete geçti. Yolculukları sırasında karşılaştıkları olumsuz hava koşullarına rağmen görevlendirildikleri bölgeye ulaşmayı başaran ekip, Mercimektepe Mahallesi Adnan Menderes Bulvarı'nda yıkılan Kırçiçeği Apartmanı'nın enkazında çalışmalara başladı.

Ekip, aralarında 7 yaşındaki "Şevval" adlı kız çocuğu, Lütfullah Şenel ile hamile eşi Ayşenur Şenel'in de bulunduğu 10 kişiyi enkazdan sağ çıkararak sağlık ekiplerine teslim etti.

"Unutamadığım şey, kurtardığımız insanların bize hitap şekilleri"

19 yıllık itfaiye personeli Ramazan Başpunar, depremin hemen ardından Karabük'ten yola çıktıklarını belirterek, aynı gün içinde Kahramanmaraş'a ulaştıklarını ve 13 gün boyunca büyük bir özveriyle mücadele ettiklerini söyledi.

Başpunar, Türk milletinin depremzedelerin yaralarını sarmak için gösterdiği büyük fedakarlığı vurgulayarak, depremzedeler için elinden gelenin daha fazlasını yapan insanların duyarlılığına şahit olduklarını kaydetti.

Harçlığını bağışlayan öğrencileri ve depremzedeler için ineğini satan teyzeleri gördüklerini anlatan Başpunar,

O günlerde unutamadığım şey, kurtardığımız insanların bize hitap şekilleri. Biz Şevval'i 6 saatlik çalışmanın ardından canlı çıkardık. Şevval'in pembe ojelerini hiç unutamıyorum. Hala pembe renk gördüğümde, Şevval aklıma gelir.

diye konuştu.

"Bizim ilk düşüncemiz, insanları kurtarabilmekti"

Şenel Ailesi'ni 7 saatlik çalışmanın sonucunda enkazdan çıkardıklarını hatırlatan Başpunar, "Lütfullah Bey, sürekli eşinin hamile olduğunu ve önce onun çıkarılması gerektiğini söylüyordu. Biz de onu almayınca, eşini alamayacağımızı söyledik." dedi.

Başpunar, kurtardıkları depremzedeleri ve orada yaşadıklarını hala unutamadığına işaret ederek, şunları söyledi:

30 yakınını kaybeden insanlar, bize 'Siz Karabük'ten geliyorsunuz, acıkmıyor musunuz? Bir ihtiyacınız olmuyor mu?' diye soruyorlardı. O sırada yağmur yağıyor, artçı depremler ve rüzgar oluyor ama bunlar bizim aklımıza gelmiyor. İnsanlar bize 'aç mısınız' diye sorduğunda tedirgin oluyorduk. 'Evet açım' diyemiyorduk çünkü bizim ilk düşüncemiz, insanları kurtarabilmekti.

Enkaz altında insanlar olduğunu öğrendiklerinde, yorgunluk hissetmeden çalıştıklarını anlatan Başpunar, onları sağ çıkarmak için herkesin fedakarlıkla görev yaptığını aktardı.

Kurtardıkları "Şevval" adlı kız çocuğunu, ambulansa kadar taşıdığını kaydeden Başpunar, "O çalışmadan sonra bir su bardağını kaldıracak takatim yoktu ama o gün bir can geldi. Allah'ım bu acıları bir daha ülkemize yaşatmasın." şeklinde konuştu.

"Yaşanılanlar unutulmaz"

İtfaiye personeli Yaşar Özsoy da deprem bölgesinde yaşadıklarını unutamadığını belirterek, ilk defa büyük bir depremin etkilediği alanda çalıştıklarını söyledi.

Daha önce AFAD iş birliğinde arama ve kurtarma eğitimine katıldıklarını bildiren Özsoy,

Çok kısa süre önce bu eğitimi görmüştük. Onun üzerine deprem oldu. Deprem bölgesinde yağmur ve kar yağıyordu, artçı depremler oluyordu. Çok zorlandık ama kurtardığımız canlar bizi her zaman diri tuttu.

dedi.

Özsoy, 13 gün boyunca ellerinden geleni yapmaya çalıştıklarını vurgulayarak,şu ifadeleri kullandı:

Oralar hala aklımızda. Devletimiz elinden gelen bütün gayreti göstererek, orada yaraları sarıyor. İnşallah tez zamanda bütün yaralar sarılır. Yaşanılanlar unutulmaz ama her şey güzel sonuca bağlanır inşallah.