BİR YILDIZ, BİR OTOMOBİL VE BİR HİKAYE…

Adem Metan
Adem Metan

Herkese merhaba.

Bu yazıyı, sizlere Almanya Münih'ten kaleme alıyorum.

Münih, her zaman çok klas bulduğum şehirlerden biridir.

Bence şehrin çok başka bir aurası var.

“Bir şehrin aurası mı olur Adem?” demeyin.

Münih’te var.

Daha ayak basar basmaz sizi kendisine hapseden bir aura bu.

Hani “Çıkıp şehri karış karış dolaştın mı ya da en klas yerlerini gezdin mi?” diye sorarsınız…

Cevabım hayır.

Fakat….

Burada, kısa süreli de olsa bulunduğum zaman içerisinde; şehir beni varlığıyla büyüledi.

Peki, niye buradayız?

IAA MOBİLİTE 2025 fuarındayız.

Elektrikli dönüşüm, yapay zekalı sürüş teknolojileri, sürdürülebilirlik ve elbette vizyon.

Herkes, geleceği pazarlıyor.

Stantlar arasında dolaşırken…

Bir Türk markası, alışılagelmişin dışında bir sessizlikle değil; güçlü bir duruşla dikkat çekiyor.

Togg…

Üst düzey markaların yer aldığı bu fuarda, markalar vitrine çıkıyor.

Ve kendi ürünlerini sergiliyor.

Göğsümüzü kabartan yerli otomobilimiz de tüm ihtişamıyla bu fuardaydı.

Üstelik fuarın yıldızıydı desem, herhalde abartmış olmam.

Togg, bu fuarda; yakın zaman içerisinde Almanya'da satışlara başlayacak Sedan modelini tanıttı.

Ayrıca Togg'un iki modeli T10X ve T10F, Euro NCAP programının tüm testlerinden en yüksek seviye olan 5 yıldız aldı.

Hakikaten gurur vesikası…

Burada hem Togg Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı hem de CEO Gürcan Karakaş vardı.

Her iki isimle de detaylı sohbet ettik.

Aklımızdaki soruları sorduk.

Sağ olsunlar…

Tüm sorularımıza içtenlikle yanıt verdiler.

Aslında bugün sizlere; beni oldukça etkileyen bir başka olayı anlatmak isterim.

Kendisini bir daha görür müyüm, bir diyaloğumuz olur mu bilemem.

Ama anlatmadan geçemeyeceğim.

ATV’de ‘Kim Milyoner olmak ister?’ yarışmasında bir sahne vardı.

Kenan İmirzalıoğlu'nun ağladığı bir sahne.

Depremde yakınlarını ve bir bacağını kaybeden yarışmacının hikayesini anlattığı bir bölümde, İmirzalıoğlu’nun ağladığı anlar gündem olmuştu.

Ve ben o anları, ekran başında seyrediyordum.

Ekrandaki herkes gibi o anlar beni de ağlatmıştı.

O videoyu izleyince “Bu adam gerçek mi ya!” demiştim.

Bu duygular, gerçek mi?

Evet, gerçekmiş arkadaşlar.

Kendisiyle hiçbir teşriki mesaim olmadığı…

Herhangi bir menfaat ilişkimiz olmadığı için…

Bu satırları, çok rahat bir şekilde tüm gönül rahatlığı ile kaleme alıyorum.

Sen, ne güzel adammışsın Kenan İmirzalıoğlu!

Kendisiyle bu fuarda tanışma fırsatım oldu.

Biliyorsunuz Kenan İmirzalıoğlu Togg’un marka yüzü.

Fuarda yorulup üst katlara çıktığım bir an oldu.

Bir de ne göreyim; Kenan Bey de orada çay içip simit yiyor.

Bir an göz göze geldik.

Karşılıklı sohbet ettik.

Elini omuzuma koydu ve “Nasıl gidiyor?” dedi.

Sohbet, o kadar keyifliydi ki…

Bu anları ve markayla olan bağını herkes bilmeli dedim.

Sağ olsun, kendisi de video teklifimi geri çevirmedi.

Başladık keyifli bir röportaja.

Tüm egosundan sıyrılmış bir samimiyetle bizleri kırmadı.

Ben soru sordukça Kenan Bey başladı anlatmaya.

O anlattıkça ben başladım şaşırmaya.

Böyle bir anlatım kabiliyeti…

Böyle bir yetkinlik…

Markayı bu kadar sahiplenme…

Togg’un tüm sürecine ve tüm teknik detaylarına bu kadar hakimiyet.

İnanın şaşkınlıkla dinledim.

Ve hayran kaldım.

Kenan İmirzalıoğlu deyince akla ne gelir?

Sert ama adil karakterler…

Güçlü ama duygusal adamlar…

Sadakati, adaleti, zekayı ve derinliği taşıyan roller…

Türk halkının belleğinde "lafı eğip bükmeden" konuşan, dimdik duran bir figür…

Togg’un ihtiyacı olan da tam olarak buydu.

Çünkü Togg artık sadece yerli bir otomobil değil.

Türkiye’nin teknolojik özgüveninin sembolü.

Ve bu özgüveni taşıyacak yüz…

Sıradan bir ünlü değil; kültürel karşılığı olan bir figür olmalıydı.

Kenan İmirzalıoğlu…

Togg yolculuğunu, 60 yıllık bir hayal olarak nitelendiriyor.

Ve milli arabamıza her şeyden önce bir vatansever kimliğiyle sahip çıkıyor Kenan Bey.

Röportajı bitirdik.

Herhalde kalkıp gidecek diye düşündüm.

Dedi ki…

“Çayın soğudu, bir çay daha iç.

O dönemde de çeşitli takozlar koyulmasaydı; Türkiye çok daha büyük devrimler yapabilirdi Adem.” diyerek başladı anlatmaya.

Hayret ediyorsunuz.

Nasıl yani…

“Bu sahne gerçek mi!” diye düşünmeden edemiyorum günlerdir.

Hem böylesi üst düzey bir oyuncuyla tanışmış olmak…

Hem yerli markamızın emin ellerde olduğunu görmek, beni inanın çok memnun etti.

Tanıştığım için çok mutlu oldum.

Kenan Bey bu yazıyı okur mu bilmem ama…

Hakikaten göründüğü gibi bir adammış.

Ve sohbeti beni çok etkiledi.

Elbette markayı Kenan İmirzalıoğlu ile bir araya getiren zekaya da şapka çıkarmak gerek.

Düşünen, hayata geçiren, aracı olan herkesi tebrik ederiz.

Bence çok doğru bir isim ile anlaşmışlar.

Ezcümle…

Münih’te bir otomobil markası değil; bir kimlik tanıtıldı.

Ve o kimliğin yüzünde, güçlü bir karakterin gölgesi vardı.

Teşekkürler Togg…

Teşekkürler Kenan İmirzalıoğlu.