ERKEN SEÇİM TARTIŞMASI KİME YARAR?
Bir süredir dikkat ettiğim bir husus var.
Ne zaman muhalefet siyaseten tökezlese…
Ne vakit hesaplar ters yüz olsa…
Çantadan hemen erken seçim kartı çıkıyor.
Alıcısı var mı; pek sanmıyorum
Lakin…
Zaman zaman gündemi bir hayli meşgul ediyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Macaristan dönüşü bu tartışmalara son noktayı yoktu.
“Türkiye’yi böyle bir badirenin içerisine sokmayız, buna gerek yok”
Bakın dikkat edin çok net bir vurgu.
“Badire…”
Şimdi sormak isterim.
Muhalefetin Türkiye'nin zararına olduğunu bildiği halde, erken seçimi gündemde tutmasının sebebi nedir?
Bilhassa Cumhuriyet Halk Partisi’nin başı çektiği muhalefet, zamanında yapılacağını bilmesine rağmen bu tartışmada ısrarcı.
Peki muhalefet neden erken seçim tartışmalarında bu kadar ısrarcı?
Bu çok net ki…
Kendi stratejilerinin selametine yönelik gündemin nabzını değiştirme çabası.
Bu taktik üzerinden Türkiye’nin bilhassa dış politikadaki başarıları gölgelenmeye çalışılıyor.
Bir şekilde Türkiye'nin sahici meseleleri soyut tartışmalarla önleniyor.
Ama artık somut olana odaklanmak gerek.
Türkiye’nin dış politikada oyun kurucu olduğu dönemde…
Türkiye’nin savunma sanayiinde katlanarak dev işlere imza attığı günlerde…
Türkiye’nin diplomasinin merkezi olarak işaret edildiği süreçte…
Bu kısır tartışma sizce Türkiye lehine söyleniyor olabilir mi?
Tam da bu bakış açısının bir tezahürü olarak muhalefet partileri, erken seçim tartışmalarıyla iktidar başarılarını gölgelemeye çalışıyor.
Sayın Erdoğan açık bir şekilde söyledi: Aday olma gibi bir derdim yok.
Muhalefet Erdoğan’ı adaylık üzerinden erken seçim tartışmalarına çekmeye çalışsa da…
Tartışma bir şekilde muhalefetin kucağında kaldı.
Gelelim işin bir diğer boyutuna…
Erken seçim tartışması, yatırımcıyı korkutur.
"Ha bugün ha yarın seçim olacak" beklentisi, özel sektör ve dış yatırımcının alacağı ekonomik kararlar için risk barındırır.
Şimdi size yine sormak isterim.
Erken seçim tartışmalarının ayyuka çıktığı bir ülkeye kim yatırım yapmak ister?
Kim bir sonraki iktidarın nasıl şekilleneceğini bilmediği bir ortamda sermayesini ülkeye taşır?
Yapmayın…
En başta bu ülkeye, bu ülkenin insanına yazık.
Peki iktidar bu tahribatı ne kadar anlatabiliyor?
Yıllardır iletişimle içli dışlı biri ve mesleğini de bu noktada icra eden bir kardeşiniz olarak çok açık bir şekilde söyleyebilirim ki…
Doğru iletişim her şeydir.
Hele konu politikaysa…
Evet, iktidar bir şekilde muhalefetin erken seçim tartışmalarını boşa çıkarıyor.
Bunun en büyük mimarı ise Sayın Erdoğan.
Sayın Özel’in erken seçim açıklamalarını doğru açıklama ve stratejiyle bir şekilde taca çıkarıyor.
Fakat burada AK Parti’nin iletişim kanallarına da oldukça büyük işler düşüyor.
İktidar, erken seçim tartışmalarında, muhalefetin tutumunun neye mal olduğunu halka her fırsatta anlatmalı.
Bakın siyasi bir propagandadan bahsetmiyorum.
İşin ekonomik ve sosyal boyutu bu işin
politikasından çok daha önde.
Eğer bir erken seçim olacaksa…
Bu ancak vatandaşın talebiyle olur.
Sice halkın böyle bir talebi var mı?
Gözlemlediğim kadarla CHP’nin bu çağrısı halkta karşılık bulmuyor.
Türk halkı, sandığa gider fakat seçim yorgunu da olmak istemez.
Bu halk, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bu görevi 5 yıllığına tevdi etti.
5 yılın sonunda karar yine bu halkındır.
Ez cümle; halkın iradesini yok saymak yerine iradeye gelin hep birlikte sahip çıkalım.