Teşekkür, Takip, Bir Müjde
Herkese merhabalar…
Bugün iki konu üzerinde dikkatinizi çekmeye çalışacağım.
Birincisi, hem teşekkür hem de fikri takip anlamında benim açımdan kıymetli.
Geçtiğimiz aylarda, kanser ilaçları konusunun avukatların avuçlarını ovuşturduğu bir mesele haline geldiğini söylemiştim.
Yani bir hastaya kanser teşhisi koyuluyor.
Doktor ilaç yazıyor, ilacı SGK ödemiyor.
Hasta gidip ilacı kendi parasıyla alıyor.
Üstelik kendi parasıyla aldıktan sonra devleti mahkemeye veriyor.
Ve mahkemeyi kazanıyor.
Bu kanser hastalarının olağan rutin süreci idi…
Bu işlerden çok ciddi para yiyen avukatlar oldu.
Biz bu konunun yazısını yazmıştık.
Geçmiş tarihli bakabilir, kontrol edebilirsiniz.
Hatta bir çağrıda bulunmuştum.
"Sayın Cumhurbaşkanı'nın yakınındaki isimler bu konuya bir eğilirse mutlu oluruz” diye.
Sayın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı bu konuda önemli çalışmalar yaptı.
Sağ olsun önemli katkılar sundu.
Sn. Cumhurbaşkanı'na bu konu düzgün bir şekilde arz edildi.
Ve müjdeli haber Sayın Erdoğan’dan geldi.
Başta akciğer ve meme kanseri olmak üzere…
25 farklı kanser ve alt türünde devlet vatandaşına desteğini açıkladı.
Düzenlemeyle geri ödeme listesindeki kanser ilacı sayısı 788’e çıktı.
Sözün özü dostlar…
Doğru konuyu gündeme taşıyıp haklı meramınızı anlatınca…
Cevap alabiliyorsunuz.
Bu süreçte yazılarımızı paylaşan, kanser hastalarının sesini duyuran herkese sonsuz teşekkürler.
Yargıya Güven Sınavda
Evet soru kritik…
Türkiye’de adalete güven var mı, yok mu?
Ben, Türkiye’de ne olursa olsun hala adalet mekanizmasının çalıştığını düşünüyorum.
Hani derler ya “Türkiye’de adalet topaldır.
Ağır gider, aksak gider ama muhakkak gitmesi gereken yere ulaşır.” diye…
Ben de bu kanaatteyim.
Çünkü biliyorum ki devletin tüm kurumları…
“Adalet mülkün temelidir” ifadesinin gerekliliğine inancını yerine getiriyor.
Benim bununla ilgili hiçbir şüphem yok.
Fakat…
Biliyorsunuz hem Timur Soykan hem de Seyhan Avşar, 2 farklı konuyu gündeme getirdi.
Üstelik gündeme getirdikleri konular ciddi…
Ve altı dolu iddialar.
İlk iddia, uyuşturucuya özendirmek suçundan tutuklanan Lvbel C5’in tahliyesi için yapılan bir rüşvet pazarlığı.
Bir diğer iddia ise Anadolu Adliyesi’nde vasi atamalarla ilgili…
İddialar üzerine Adalet Bakanlığı hızlıca harekete geçti.
Ve gerekli soruşturmaları başlattı.
Üstelik bir hâkim de açığa alındı.
Ben Yılmaz Bey'i çok eski tanırım.
Adaletli duruşu, tavrı, kişiliği ile ilgili de ben Allah katında şahidimdir.
Yani iyi bir adamdır…
Üstelik Yılmaz Bey’in üzerinde şöyle de bir sorumluluk var.
Millet onun liderine oy verdi.
Lideri de ona güvendi.
“Sen bu işi yapabilirsin” dedi.
Yol arkadaşları arasında Yılmaz Bey'i görevlendirdi.
Hakla, adaletle bu çarklar dönmeli…
Adaletin terazisi şaşmamalı dedi.
Hakikaten de Cumhurbaşkanı Erdoğan adaletin daha erişilebilir, daha hızlı ve daha güvenilir olması için büyük çabalar sarf etti.
Ve bu yolda…
En büyük sorumluluğu üstlenen isimlerden biri de hiç şüphesiz Adalet Bakanı Sayın Yılmaz Tunç.
Fakat bugün gelinen noktada…
Eğer ki bu tarz iddiaların önüne geçilemiyorsa…
Hukuku zedeleyici olaylar yaşanıyorsa…
Hukuk adı altında eğer ki parayla iş dönüyorsa…
Demek ki Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un tüm emeklerine rağmen hala boşluklar olabiliyor.
Biliyorum ki…
Sayın Tunç, göreve geldiği günden bu yana adalet sisteminde reformlar için gece gündüz demeden çalışıyor.
Yargının bağımsızlığına…
Ve tarafsızlığına gölge düşmemesi için gösterdiği hassasiyet ve
Hukuk devletinin işlerliğini korumak için attığı adımlar asla göz ardı edilemez.
Ancak tüm bu gayretlere rağmen…
Sahada, yani adaletin birebir temas ettiği yerde, vatandaşlarımızın zaman zaman adalet sistemine olan güvenlerinde sarsılmalar yaşandığını üzülerek görüyoruz.
İnsanların adalete güveninin az olması demek, başta Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaptığı bütün hizmetlere haksızlık demek.
Sayın Yılmaz Tunç’un emeğine ve niyetine güvenimiz tam.
Ancak bu mücadelede yalnız bırakılmamalı.
Her kurum üzerine düşeni yapmalı.
Yargının kalitesi ve güvenilirliği daha da artırılmalıdır.
Çünkü adalet, geciktiğinde ya da eksik kaldığında, geride sadece yıpranmış güven duygusu bırakır.