Osmanlı'dan Cumhuriyet idealine uzanan lise

Aslı Didari
Aslı Didari

İnsan kaç yaşına gelirse gelsin, hangi mevkide olursa olsun lise yıllarını, okulunu ve arkadaşlarını unutamıyor.

Aynı yaşlarda yaşanan ortak kaygılar, gelecek hayalleri, öğrenme açlığı, dayanışma ve bol kahkahalı yılları yaşadığın arkadaşlarınla bir anlamda kardeş oluyorsun.

Eğer mezun olduğun okulun sağlıklı bir mezunlar derneği varsa ve sık sık buluşma düzenleniyorsa bu senin hayatına bir direnç katıyor.

Aynı benim mezun olduğum İstanbul Kız Lisesi'nde (İKL) olduğu gibi.

Düzenlenen toplantılara heyecanla katılıp, sevdiklerini görüp, adeta tazeleniyorsun.

Bu haftaki yazımın konusunu seçerken, bir vefa borcunu yerine getirme isteğiyle mezun olduğum liseyi anmak istedim.

Biraz okulumdan söz edeyim...

Biz, okulumuzun aynı adı ile diploma alan son mezunlarıyız. Bizim son yıllarımızda okulun adı Cağaloğlu Anadolu Lisesi (CAL) oldu ve sadece kız öğrencilere değil karma sınıflara da yer verildi. 

Bizim öğretmenlerimiz CAL'da eğitim vermeye devam etti.

Ben hem ortaokulu hem de liseyi "altı yıl" boyunca İKL'de okudum. Sabahtan akşama kadar derse girer, bu nedenle 45 dakikalık yemek arasını iple çekerdik.

Okulun bir kısmı gündüzlü bir kısmı yatılı olduğu için, aynı zamanda yatılı arkadaşlarımızın tedarikçisi konumundaydık. Tedarik derken... Mandalina, çorap ve dondurma düzeyinde...

Can yakan 1 Nisan şakaları, voleybol maçları gibi anlatılacak o kadar çok şey var ki... Özetleyecek olursam; çok güzel bir binada, spor salonundan, resim atölyesine ve biyoloji laboratuvarına kadar geniş olanaklarla, çok değerli hocalardan ciddi bir eğitim aldık.

Hocalarımız...

Öğretmenlerimiz derslerde Türkiye’yi merkeze koyar, ülkemizi tanımamızı ve yüceltmemizi ister; bu merkezde Cumhuriyet kazanımlarını ve Mustafa Kemal Atatürk’ün hedeflerini bizlere aktarırlardı.

Okulumuzun binası Osmanlı'dan mirastı, öğretisi ise Cumhuriyet’ten güç alıyordu.

Bu açıdan dönemimizdeki öğrencilere göre şanslıydık ve bu eğitim disiplini sonraki yıllarda bizim giysimizdeki yaka iğnesi gibi nereye gitsek peşimizden geldi. Okulun farkı hayatımıza yansıdı.

Derneğimiz sayesinde öğretmenlerimizin bir kısmı ile hala görüşüyoruz; ilişkimiz saygı ve sevgi çerçevesinde, tadından yenmez bir halde ilerliyor.

Buradan, birliğimizi sağlayan derneğimizin onursal başkanı Birnur Özümert ve şimdiki yöneticisi Melike Diridir ile birlikte tüm emek verenlere de selamlar olsun. 

Size biraz İKL'nin tarihçesinden de söz etmek istiyorum...

İKL, kökü Osmanlı'ya dayanan bir okul. Hatta resmi kaynaklara göre adı "Osmanlı Devleti'nin ilk sivil lisesi" olarak geçiyor. O güne kadar Osmanlı öğretim sisteminde "lise" derecesi ilk kez burada uygulanıyor.

Sultan II. Mahmud’un eşi, Sultan Abdülmecid’in annesi olan Bezmialem Valide Sultan tarafından yaptırılan okulumuz; yalnızca eğitim geçmişiyle değil, Türk voleybol tarihindeki öncü rolüyle de öne çıkıyor.

İstanbul Kız Lisesi, 1924 yılında düzenlenen kız liseleri arasındaki ilk Türkiye Voleybol Şampiyonası’nda birincilik kazanarak adını tarihe yazdırdı.

Bu bina ayrıca 19. yüzyılın eğitim reformlarından biri olarak daha önce hiç olmayan lise derecesinin uygulandığı Osmanlı'nın ilk sivil lisesine dönüştü.

Günümüzde halen kullanımda olan binası tarihi akış içerisinde sırasıyla; Mekteb-i Mülkiye-i Şahane, İstanbul Ennas (Kızlar) Sultanisi, Bezmialem Sultanisi, İstanbul Kız Lisesi ve Cağaloğlu Anadolu Lisesi olarak kullanıldı.

Okulumuzun renkleri ise bordo ve griydi.