Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Yardımcılığı faaliyetleri ve makro ekonomik görünümle ilgili bir basın toplantısı gerçekleştirdi.
Cevdet Yılmaz, toplantıda Türkiye ekonomisinin küresel ekonomiden daha fazla büyüdüğünü ve Orta Vadeli Program (OVP) doğrultusunda hedeflere ulaşıldığını belirtti.
Yılmaz ayrıca Türkiye'nin kamu borçluluğunun da dünya ile karşılaştırıldığında düşük seviyede kaldığını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, açıklanan enflasyon verisinden sonra belirlenen maaşlara refah payı artışı yapılmayacağı sorusunu yanıtsız bıraktı.
En düşük emekli maaşına zam yapılması ile ilgili bir çalışmanın olacağını bunun için Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK) toplantısının beklenmeden ilgili bakanların bir araya gelerek bir düzenleme gerçekleşebileceğini belirten Yılmaz, ancak alınacak kararın uygulanabilmesi için bir kanun çıkartılması gerektiğini aktardı.
Yılmaz bu konuda emekli ve memura yapılan zammı asgari ücrete yapılan zammın yarısı olduğu eleştirilerine şu yanıtı verdi:
Asgari ücret yılda bir kez belirlenmektedir ancak memur ve emeklilerin maaşları 6 ayda bir olmak üzere yılda iki kere zamlanıyor. Bu nedenle her iki maaş türüne yapılan zammı birbiriyle kıyaslamamak gerekir.
TEKNİK ÇALIŞMALARIN TAMAMLANDIĞI KANUNLAR
Yılmaz'ın açıklamalarında teknik çalışmalarının tamamlandığı iklim, siber güvenlik, dijital gelişmeler ve sanayi dalında 4 önemli çalışmanın gündeme getirileceğini belirtti.
Yılmaz, enflasyon düşüşünün OVP ile uyumlu olduğunu, yıllık 20 puan düşüş sağlandığını ve 2025'te de bu durumun devam ederek dezenflasyon sürecinde tek haneli rakamlara 2026 yılının sonunda ulaşılacağını aktardı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz depremin en büyük finansal sonuçlarını asıl 2024 yılında yaşandığını ve bu konuda 2025'te de bir rahatlama beklendiğini bildirdi.
İSTİHDAM
İstihdamla ilgili bilgi veren Yılmaz son bir yılda 1 milyondan fazla kişinin istihdama kazandırıldığını ve bu konuda da kadınların öncelendirilerek daha iyi sonuçlar alınmasının planlandığını belirtti.
KKM'nin azaltılmasına değinen Yılmaz, şu anda 1,1 trilyona düşen mevduatın önümüzdeki yıl artık konuşulmayacağının umduğunu aktardı.
CDS puanlarının 896'dan 263'e indiğini belirten Yılmaz, dışarıdan borçlanıldığında bu puanın üzerinde konarak kredi alındığını ve dolayısıyla CDS'lerin düşüşününün faiz yükünü de azalttığını belirtti.
Sıkı para politikasının yerini daha gevşeyici politikalarının alacağının görüleceğini dile getiren Yılmaz, bankaların mevduat faizlerini bir müddet daha değiştirmeyeceğini ancak faiz düşünce onların da kendi tedbirlerini alacağını tahmin ettiklerini anlattı.
SOSYAL GÜVENLİK ÇALIŞMASI
Kendisine yöneltiler sorular üzerine sosyal güvenlik konusunda 2025'te bir çalışmanın olmadığını aktaran Yılmaz, bu konuların çok iyi hesaplanması gereken detaylardan oluştuğunu ve bu çalışmaların yapılmadan bir kanun değişikliğinin mümkün olmayacağını hatırlattı.
SURİYE
Suriye'de yaşanan olayların Türk ekonomisine yansımasını da değerlendiren Yılmaz bu konuda da Suriye'de yaşanan olayların yatışmasının dahi Türkiye'ye çok büyük katkıları olduğunu belirterek Suriye'nin yapılanmasında talep geldiği takdirde Türkiye'nin de işin içine gireceğini belirtti.
KUR
Yılmaz, reel ekonomiyi her alanda destekleyeceklerini ve bir kurs politikası gütmeden kuru serbest bırakmayı sürdüreceklerini açıkladı.
TERÖR
Terörün maliyetini sorulması üzerine Yılmaz, şu yanıt ıverdi:
Terörün doğrudan maliyeti fiziki olarak ve alternatif maliyet dediğimiz 'terör var' diye yapılamayan maliyet anlamında iki etkisi var. 'Terör var' diye hayvancılığın yapılamaması, turizmin yapılamaması gibi... Esas ekonomik maliyet burada. Doğu Güneydoğu'da sermaye ve insan gücünün terör temizlenince ortaya çıktı. Güneydoğu'da Gabar; Mardin'de turizm, Bingöl'de süt tesisi gibi yatırımlar ortaya çıktı. Terörün olmadığı yerde ekonomi ve insan refahı ön plana çıkıyor.